İÇİNİZİ ISITACAK ŞİİRLER
İÇİNİZİ ISITACAK ŞİİRLER
Nazım hikmet
15/08/2023
Paşa gönlün bilir… Hayat her an bir Mecnun çıkarmaz karşına… Kızgın gözlerle nazar etsen de gök kubbenin arşına; bu seyyah-ı fakir artık zor uğrar, sevda alış-verişi bilmez gönül çarşına…
Paşa gönlün bilir ey peri… Zaman kıvrılarak akarken gözbebeklerimden, bir yalan da sen oluverirsin… Gül çağını kuzgunlar devşirirken, köhne ışıkların umarsız gölgelerinde; bendeki ızdırabın bin misli ile doluverirsin… Kim bilir? Tekerrür etmekten bıkmayan kaderin en kuytu köşesinde, açılmaksızın soluverirsin…
Paşa gönlün bilir… Israrın ikrarı getirdiğini kim söylemiş… Kim demiş ki; yalvarmakla inatlar murâd, gözyaşları vuslata götüren sırat olur diye? Haklısın… Yanmakla, bir murâdın sabahına uyanmak aynı şey değilmiş… Belki de bu yüzden, yüreğimdeki o soyut çiçeğin boynu; böylesine eğilmiş…
Paşa gönlün bilir… Hislerimin tazyiki altında ezilmekten korkma hakkını gasbetmiş değilim… Akıl dânesini, gönül toprağına ekmediğin için yadırgamam seni… Kıskıvrak yakalandığım bakışlarından medet ummam bundan böyle… Ellerini ellere uzatışında dokunmaz artık… Beyhude güneşi getirme semalarıma… Ruhumun o mahrem sırrı, hiç kimse tarafından okunmaz artık…!
Paşa gönlün bilir… Büyük davalarda küçük hesaplar gütmedim ben… Belki de bu sebepten kanar hayallerim… Yalnız başıma taşımaktan yüksünmediğim aşk yükünü, gayrı kimseyle paylaşmam korkma… İlhamın kor soluğu ile yanan nidâlara sarmalamam ismini… Âh da etmem ardın sıra… Unutmayı da unuturum belki…
Paşa gönlün bilir… Manisi bol, gözleri sel, gönül esriten yel ve dahi bundan gayrı bana el güzel…! Rast gelişlerin tesadüflerinde yitirdim aklımı… Her hendesi şeklin bir köşesinde bekler oldu keder… Sen benim cânım aldın…! Ecel gelse kapıma… Söylesene, ecel ne der?
Paşa gönlün bilir… Kan tükürdüğüm gecelerin en kesif dakikalarında, perişanım tutar iki yakanı… Gözyaşlarına neylesin, hodbinliğin buzdan kalkanı? Suallerim dizilir şafak vakti, dimağının puslu dağlarına… Ben yetişemedim bu hâlin ifrit oluşuna… Sen çözsen dahi baş gelebilir misin gönül bağlarına?
Paşa gönlün bilir… Olmayanı oldurmak makamından indin diye, çöle dönmüş bahtıma yağacak bir bulutken ânsızın dindin diye kınamam seni… Seni anlatmam artık Akdeniz akşamlarının, rutubet soluyan gecelerine… Kıskandığım hayalini sürgün ederim gözlerimden… Gözlerim takılı kalmış olsa da; gözlerinin öğrettiği sevdâ bilmecelerine…
Paşa gönlün bilir… Fani dünya da bir garip de ben olurum, ne olacak? Hâlimi soranlara anlatmam olanları… Ben böyleyim işte der geçerim çok defa… Mantık ile bir araya da gelmem hani… Neme lâzım…! Kırk yerinden hançerlenmiş gönlüm yeter bana…
Paşa gönlün bilir… Nasıl olsa el yüzüne gülmek kolaydır… Unutulduğumu sezdiğim şu ân, cân meydanımda ateşlerin en son oyunu halaydır… Davul kederin, zurna umarsızlığın…
Paşa gönlün bilir… Ben de kimim ki? Sen doruklarda uç bakalım… Lâkin unutma yer çekimi kanunu ikimize de geçerli ey peri…! Nasıl olsa gökyüzünü gören her mahlûkun sonu; çiğnediğim o kara, o göz göz yara toprakta nihayet bulacak… Paşa gönlün bilir… Her gece, saatler 03.20’yi gösterirken o sefil hayalim uykularını çalacak…
Paşa gönlün bilir…
Aşka uçarsan kanatların yanar .”/ Sadi Şirazi
“Aşka uçamazsan kanatların neye yarar ?”/ Mevlana
“Aşka varınca kanadı kim arar ? “/ Yunus Emre
Sen git başı dumanlı bir dağ olmak varken
İsimsiz bir tümsek ol;
Yüzü ko,bini ko,milyonu ko bu yanda,
Git bir bir’e tutsak ol.
Kısacık bir ömrün öznesi olmak varken
Git sen bir belirtisiz nesne,
Bir dolaylı tümleç ol.
Defteri mi tutulur bir yalanın a fani
Hiç olmazsa izin kalır
Bir küçücük imleç ol
Her insan bir dünyadır,sen ise cihana bedel
Mümkünse sen herkes ol.
Bir kez keser ölüm inan,yolumuzu yaşarken
Sen bin yaşa be çocuk
Akıllıysan bir kez öl…
Kasım 1999 Selahattin Durna
BENİ SEVMENİ İSTİYORUM
Seninle buluşmamız ne kadar zor olsa da,
Senden sadece beni sevmeni istiyorum.
Beş dakika baş başa kalmamız suç olsa da
Senden sadece beni sevmeni istiyorum.
Çağırsam bile gelme,yorulma ne olursun,
Sen üzülme,incinme,kırılma ne olursun,
Beni yanlış anlam,darılma ne olursun,
Senden sadece beni sevmeni istiyorum.
Bir gün bensiz kalsan da benimle yaşamanı,
Aşkımı değerini sır gibi taşımanı,
Nemli bakışlarınla resmimi okşamanı
Senden sadece beni sevmeni istiyorum.
Senden tek dileğim var, özel imtiyaz değil,
Kulun başka bir kula ibadeti farz değil,
Haşa! Yaratan gibi beş vakit namaz değil,
Senden sadece beni sevmeni istiyorum.
Cemal SAFİ
ITIRAZ ET KI,
IKI KISI OLDUGUMUZ AKLIMA GELSIN!
ELESTIR KI,
IKI KISI OLDUGUMUZ AKLIMA GELSIN!
SIKAYET ET KI,
VARLIGIN,VARLIGIMI BELIRLESIN!
SUSUP HEP BASINI SALLAYACAKSAN,
DUR!
SEN YORULMA,
BEN BASIMI YALNIZ DA SALLARIM…
Ataol Behramoğlu – Öğrendim Ki
…
Öğrendim ki…
Kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsınız. Kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz, gerisini karşı tarafa bırakırsınız.
Öğrendim ki…
Güveni geliştirmek yıllar alıyor, yıkmak bir dakika.
Öğrendim ki…
Hayatında nelere sahip olduğun değil, kiminle olduğun önemli.
Öğrendim ki…
Sevimlilik yaparak 15 dakika kazanmak mümkün ama sonrası için bir şeyler bilmek gerek.
Öğrendim ki…
Kendini en iyilerle kıyaslamak değil, kendi en iyinle kıyaslamak sonuç getirir.
Öğrendim ki…
İnsanların başına ne geldiği değil, o durumda ne yaptıkları önemli.
Öğrendim ki…
Ne kadar küçük dilimlersen dilimle, her işin iki yüzü var.
Öğrendim ki…
Olmak istediğim insan olabilmem, çok vakit alıyor.
Öğrendim ki…
Karşılık vermek, düşünmekten çok daha basit.
Öğrendim ki…
Bütün sevdiklerinle iyi ayrılman gerek Hangisi son görüşme olacak bilemiyorsun.
Öğrendim ki…
‘Bittim’ dediğin andan itibaren, pilinin bitmesine daha çok var.
Öğrendim ki…
Sen tepkilerini kontrol edemezsen, tepkilerin hayatını kontrol eder.
Öğrendim ki…
Kahraman dediğimiz insanlar, bir şey yapılması gerektiğinde; yapılması gerekeni şartlar ne olursa olsun yapanlar.
Öğrendim ki…
Affetmeyi öğrenmek deneyerek oluyor.
Öğrendim ki…
Bazı insanlar sizi çok seviyor ama bunu nasıl göstereceğini bilemiyor.
Öğrendim ki…
Ne kadar ilgi ve ihtimam gösterseniz de bazıları hiç karşılık vermiyor.
Öğrendim ki…
Para ucuz bir başarı.
Öğrendim ki…
En iyi arkadaşla sıkıcı an olmaz.
Öğrendim ki…
Düştüğün anda seni tekmeleyeceğini düşündüklerinden bazıları, kaldırmak için elini uzatır.
Öğrendim ki…
İki insan aynı şeye bakıp, tamamen farklı şeyler görebilir.
Öğrendim ki…
Âşık olmanın ve aşkı yaşamanın çok çeşidi vardır.
Öğrendim ki…
Her şartta kendisiyle dürüst kalanlar daha uzun yol yürüyor.
Öğrendim ki…
Hiç tanımadığın insanlar, iki saat içinde, senin hayatını değiştirir.
Öğrendim ki…
Anlatmak ve yazmak ruhu rahatlatır.
[ ATAOL BEHRAMOĞLU ]
Sevmek buymus demek ki..
Sevmek vermekmis en buyuk parcani..
Ozlemekmis sevmek..
Gece yastiga basini koydugunda akan iki damla yasmis…
Sevmek zormus sevdigim
Ozlemek zormus…
Sanki bedenine binlerce bicagin saplanmasiymis…
Bir uzak kentte sensizligi yasiyorum simdi..
Bazen iki cumle takiliyor bogazima..
Bazen sessiz cigliklar kopuyor icimden..
Usuyorum sensiz, ellerimi isitan ellerin yok..
Icimi eriten gozlerin yok..
Bir ates var sol yanimda..
Bir de sana verdigim soz dudaklarimda…
Kosup sana gelmek istiyorum gucum yok..
Ozluyorum demeye luzum yok…
Gelsem yanina, kokunu icime ceksem..
Ellerini alsam avuclarimin arasina..
Halim yok sevdigim… halim yok…
Boyle mi yasanirmis ayriliklar..
Boyle mi koyarmis hasret insana..
Bir bilsen nasil muhtacim sana..
Bir bilsen bu can olumune hasret sana…
Erkek deniz ise
Kadın gemi;
Erkek kaptan ise
Kadın rota;
Erkek kalem ise
…Kadın satır;
Erkek fidan ise
Kadın meyve;
Erkek yolcu ise
Kadın yol;
Erkek okul ise
Kadın öğretmen
Erkek bulut ise
Kadın yağmur;
Erkek şiir ise
Kadın ilham;
Erkek çıra ise
Kadın ateş gibidir.
Sonbahar
.
Durgun havuzları işlesin bırak
Yaprakların güneş ve ölüm rengi,
Sen kalbini dinle,ufkuna bak.
Düşünme mevsimi inleten rengi
Elemdir mest etsin ruhunu
Eser rüzgarların durgun ahengi.
Yan yana sessizce mevsimle keder
Hicrana aldanmış kalbimde gezin
Esen rüzgarlara sen kendini ver.
.
Ahmet Hamdi Tanpınar
.
BİRGÜN
Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde
Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa
Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde
Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa
Bil ki seni düşünüyorum
Bir vapur yanaşırsa rıhtımına bin,açıl
Örtün karanlıkları masmavi denizlerde
Ve dinle kalbimi bak nasıl çarpıyor nasıl
O bütün özlemlerin koyulaştığı yerde
Bil ki seni bekliyorum
Bir sabah gün doğarken aç perdelerini,bak
Sevinçle balkonuna konuyorsa martılar
Kendini tadılmamış derin bir hazza bırak
Dökülsün dudağından en umutlu şarkılar
Bil ki seni istiyorum
Gecelerden bir gece uyanırsın apansız
Uzaklarda elemli,garip bir kuş öterse
Bir ceylan ağlıyorsa dağlarda yapayalnız
Ve bir gün kabrimde bir sarı çiçek biterse
Bil ki seni seviyorum
BAŞBAKAN HAMAMDA
Günlerden bir gün
Hamama gideceği tuttu,
Başbakan hazretlerinin.
Bir yanında birinci veziri
Bir yanında ikinci veziri
Bir yanında üçüncü veziri.
Sonra efendime söyleyeyim
Peşkircibaşı,
Nalıncıbaşı
Sabuncubaşı.
Velhasıl tam dört yüz kişilik kafile
Peştamal takıp girdiler hamama
Geçtiler kurnaların başına
Üçer beşer.
Başbakan deseniz
Kuruldu göbek taşına
Yan gelip yattı.
Memleketin en ünlü tellakları
Sardılar dört yanını
Kimi elini kaptı, kimi bacağını
Bir keseleme sürtme faslı başladı.
Tam on iki saat
On iki ünlü tellak
İncitmeden keselediler
Hazretin mübarek vücudunu.
Öylesine kir çıktı ki sormayın
Her biri nah parmağım gibi.
Aman efendim bu NE kiri
Demeye kalmadı
Keselerin altında eriyip gitti
Koskoca başbakan!
Bütün maiyet erkânı yerinden fırladı:
– Nettünuz devletliyü?
Dediler tellaklara.
Tellaklar cevap Verdi:
– Biz yıkadık, keseledik.
Devletlinin kirden ibaret olduğunu bilemedik.
Suç bizde değil.
Neyleyelim,
Kir bitti,
Başbakan elden gitti !!!
*Ümit Yaşar Oğuzcan
Benzer Haberler