GÖZLERDE SEYAHAT

17/08/2023

ÇİÇEK

ey adına canım
yoluna ruhum feda olan çiçek;
nicedir adını yad ile açılan dudaklar
kan tükürüyor şimdi

hayır, ölmek değil endişem

sen an susuz kalsan
kanımla sularım seni

sana kavuşturacak şifa
baldıran zehiri olsa
içerim bir yudumda

sen iste,
bu cana minnettir
can vermek uğrunda

endişem, gözağrım
seni yolsuz yordamsız
seni ışıksız,
yapayalnız bırakmaktır
bu vahşi ormanda

bu ruhun her köşesinde
ve her kıvrımında
o gül gonca gülüşün vardır

ve bu gonca kuruyunca
her daim sancılı,
her daim nöbette,
her daim tedirgin bir ruh da
kuruyacaktır…

 

CİNNET

Seni ve göz yaşlarımın eseri
Ümitsiz, sarsak, serseri,
Bir yığın kirli defteri
Bir damla duman kadar
Yoğurup erittim tekrar…
Ne olur koş, uç, yaşa
Harmanda savrulan
Taze samanlar gibi parla
Gel, gül, omuzla
Şişir yelkenleri hızla
Yürüt paytak pengueni
Bırak nasılı nedeni
Kıvır kalemin ucunu
Bilme arsızın suçunu
İltihaplı yaralara toz basılsın
Kanasın sağır kulakları
İş bilmeyen uşakları
Takma, asıl sen nasılsın?
Kork sarmayan kollardan
Kurtul şarkını söyle
Şarkını söyle de kurtul
Titrek yollardan geriye
Gitme, yıllardan beri
Ne tokmaklanan deri
Ne de tokatlanan dadı
Bir sarhoş darbukacı
Ve döne döne sızmış bir dansöz
Göbeği kadar nam saldı
Nerede göklere uzanan gelecek
Nerede sakatlanan geçmişin yâdı
Elde sadece top top yuvarlak,
Kutu kutu aptallık
Ve çillenen kumbaram kaldı…

 

 

GİDİŞ

Beyaz değil artık,
Sol yanımda ki yürek..
Karardı gün geçtikçe özleminden..
Kara toprağı çeker oldu bedenim!
Kırmızı değil artık
Mis kokulu o güller..
Sarardı gün geçtikçe hasretinden..
Ve ölümü içer oldu gözlerim!
Tebessüm edemez,
Sahte gözlerine gözlerim..
Isıtamaz riya dolu yüreğini yüreğim!
Bülbüller susar oldu iç çekişimden..
Ve yağmurlar yağmaz oldu,
Gözlerimin selinden..
Ve sevdiğim ben..
Gidiyorum artık bu şehirden..

 

SON VEDA

Bir sonbahar günüydü…
Kirpiklerimden yağmur boşalıyordu
Ve sen gidiyordun…
Dağlıyordu her bir adımın
Yüreğimin en gizli köşelerini
Sen… Bakmadan ardına
Savrulan kuru yapraklar
Estiriyordun üzerime
Yıkılıyordum her çiğneyişinde
Islak yolları…
Sen yüreğimin kurşunlandığını
Bense sensiz geçecek günlerin Sayısını bilemiyordum
Üşüyordum düşündükçe yalnızlığımı
Ve sen…
Büyük bir kararlılıkla
Gidiyordun sevdiğim
Yer ayağımdan kayıyor,
Düşüyordum…
Ve yağmur yağıyordu
Ölü toprağı kokuyordu İstanbul
Sen giderken…
ÖLÜYORDUM…
GÖRMÜYORDUN…

 

HİÇ Mİ ÖZLEMEDİN

Engel midir sevene denizler ve dağlar?
Özlemedin mi aşkım ; gelmeyecek misin?
Eskişehir’de sana, bak bir şair ağlar!..
Göz yaşını bir kez; silmeyecek misin?

Yıkılan şu gönlümün kalıntılarını
Parçalanmış kalbimin kırıntılarını
Devasa aşkımızın yıkıntılarını
Hiçmi görmeyeceksin;bilmeyecek misin.

Seni uzaktan sevmek bile bana yeter
Üç beş günlük bir ömür kaldı oda biter
Nice şairler gibi mezarımda yiter
Yoksa kabrimede mi gelmeyeceksin!.

 

RUHUM ÇIPLAK KALIR

sesinde ki sarılış
sözlerinle duvarları yıkış
mesafeleri kaldırış
ana damarını bulup
o damara dokunuş
ve damarımdan içime kayıp
iliklerime süzülüş…

saf halini ararken aşkın
iliklerimdeki akışını sürdürürken senin benliğin
çıplak bırakır benliğimi

çünki aşk içime girdikçe
ruhum çıplak kalır
gizlinmek isteyip
gizlenecek yerim kalmaz

Utanırım hallerimden

 

YILDIZ VE BEN

Aklım fikrim sendedir, sanadır bakışlarım.
Sımsıcak tebessümün, kalbime nakışlarım.
Sende ısındım yeni, sende sıcak kışlarım.
Uçmak isterler ama, sensiz uçmaz düşlerim

Sen göklerde bir yıldız, ben çölde kuru diken.
Sana ulaşamam ki, göklerde yüzerken sen
Kalbim buruk seyrettim, dün gece sen giderken.
El açıp dua ettim, gel dedim yine erken.

Sabah oldu gelmedin, gözlerim yolda kaldı.
Dedim ne oldu yine, yıldızım nerde kaldı.
Gün batanda göründün, güneş mi çaldı seni.
Güneşe pusu kurdum, gündüzler ahım aldı.

Gece seyrettim seni senden habersiz yine
Davul bile çalarken dedim dengi dengine
Ey kuru diken dön baksana kendine
Bir bak giden yıldıza, bir de kendi rengine

Bak ki sana yer var mı, ufacık bir tek köşe
Bütün köşeler dolu sen kaldın yine dışa
Çilem sensiz yaşamak kaderimle baş başa
Acep dostum olur mu söylesem kara taşa

Söyledim kara taşa , gel dost olalım diye
Dedi yıldızın vardı görünmez oldu niye
Ağlarken ben derinden susuz kaldım diyerek
Yıldızım görmez oldu geçti gitti gülerek..

 

UNUTMAM ASLA

Seni düşündüm sensiz geçen her anımda
Sen olmasan da, hayalin vardı etrafımda
İsmin eksik olmadı, gece gündüz dudağımda
Unutamam seni aramızda yollar olsa da
UNUTAMAM ASLA.

Islandı gözlerim geceleri sabahlara kadar
Kalbimde aşkının ateşi durmadan yanar
Yalnız sen varsın, her yolum sana çıkar.
Unutamam seni aramızda yollar olsa da
UNUTAMAM ASLA.

Rüyalarım artık seni görmenin tek yolu
Elbet olacaktır bu ayrılığın da bir sonu
Yalnız sana yöneltim ben her yolumu
Unutamam seni aramızda yollar olsa da
UNUTAMAM ASLA.

Mutluluğu sende tattım, senin yanında
Seninle bağlandım bu yalan dünyaya
Her şeyi göze aldım senin uğruna
Unutamam seni aramızda yollar olsa da
UNUTAMAM ASLA.

Dayanacak gücüm kalmadı artık bu ayrılığa
Senden uzakta olmak kastediyor canıma
Sen olmazsan çoktan küserdim bu hayata
Unutamam seni aramızda yollar olsa da
UNUTAMAM ASLA.

 

 GÖZLERDE SEYAHAT

Çıktım bugün güzellerin gözlerinde seyahate:
Bu yolculuk bilmem nasıl erecekti nihayete?

Mavi gözler… Pek asabi, dalgalı bir deniz gibi;
Yeşil gözler en ziyade mütemayil hıyanete.

Sarışınlar… Yorgun bir yaz semasını andırıyor,
İlk busede başlayacak talihinden şikayete.

Ela gözler… Akşam gibi gölge dolu, hicran dolu, 
Bu gözlerde hiç tesadüf etmedim ben saadete.

Gece oldu… En sonunda siyah gözler geldi, durdum;
Bu karanlık yolda artık imkan yoktu seyahate!

Orhan Seyfi Orhon

0 Paylaşımlar

 

Benzer Haberler

1 Yorum


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir