GÜLDÜREN-DÜŞÜNDÜREN FIKRALAR

17/08/2023

KAYSERİ’Lİ HIRSIZ BÖYLE OLUR:   –

Polis kayıtlarına geçmiş, Kayseri’de yaşanmış gerçek bir hikaye:

Hırsızın biri, bir evin çatısına çıkmış ve anten kablosunu kesmiş.

Evin reisi de tam TV’ye dalmışken yayın kesilince televizyonunu biraz kurcalamış,

‘Bozuldu herhalde ‘ diyerek yatmış.

Ertesi gün adam işe gittikten sonra hırsız kapıyı çalıp adamın karısına,

‘Yenge, beni abi gönderdi, televizyon bozuk, alın da bir bakın dedi’ demiş.

Saf kadıncağız da televizyonu vermiş.

Akşam adam eve gelip de televizyonu göremeyince, karısından durumu

öğrenmiş ve tabii ki dumura uğramış.

O hafta sonu balkonda keyif yaparlarken bizim hırsız aşağıdan ıslık çala çala,

onlara bakarak sokaktan geçmiş.

Kadın hırsızı tanımış ve ‘Bak bey! televizyonu çalan adam işte buydu!!’ demiş.

Adam bunu duyunca, pijamalarla hırsızı kovalamaya başlamış.

5 dakika sonra diğer bir hırsız adamın evine gelip, karısına;

‘ Yenge, ben polisim, abi hırsızı yakaladı, şimdi karakoldalar..

Pantolonuyla, cüzdanını istiyor.’ demiş, kadın da saf saf vermiş normal olarak.

Adam hırsızı bir saat kadar kovaladıktan sonra, kan ter içinde eve dönmüş…

yine dumur! Artık adam karısını ne yapmış bilinmiyor?….

 

TEMELİN BABASININ YERİNE GEÇMESİ

Öğretmen telefonda;

“Demek Temel hasta, okula gelmeyecek. Peki ben şimdi kiminle konuşuyorum”

Karşıdan cevap; Pabamla

 

ÇATIŞMA

Temel savaşta büyük çatışmadan sonra, gece sessizlik sırasında bir sigara

çıkarıp kibritle yakıyor.

Arkadaşı hemen atlıyor; “heyy! deli misin bu çok tehlikeli !”

Temel;

Yok canum, içime çekmeyurum.

 

 

TANRININ MİLLETLERE VERDİĞİ ERDEM

Tanrı dünyayı yarattığı zaman gelecekteki ulusların temsilcilerini

yanına çağırmış her birine ikişer erdem vermiş…

 

İsviçrelilere;

Düzenlilik ve Yasalara saygı…

İngilizlere;

Soğukkanlılık ve asalet…

Japonlara;

Çalışkanlık ve Sabır…

İtalyanlara;

Neşe ve Romantizm ….

Fransızlara;

Şarap ve güzel yemekler

Türklere;

Zeka ve Dürüstlük ve Tayyip sevgisi ….

Meleklerden biri bu dağıtımdan sonra Tanrı’ya sormuş:

Gayet hoş olmuş bu uyarlama.

Bütün uluslara ikişer erdem verdiniz ama Türklere üç tane’.

‘Evet ama’ demiş Tanrı ‘sadece ikisini kullanabilecekler’

Böylece;

Bir Türk zeki ve Tayyipçi olduğu zaman

dürüst olmayacaktır. ..

Bir Türk dürüst ve Tayyipçi olduğu zaman  zeki olmayacaktır. ..

Bir Türk hem zeki hem de dürüst olduğu zaman Tayyipçi olmayacaktır.

 

 

 

 

 

Erzurumlunun Allaha Sitemi     4   – 20-

Erzurumlu harmanını kaldırmış, ekinini kurutuyormuş.

Öğleden sonra gökyüzü kararmaya başlamış…

-‘Allah’ım, ne olursun ekinim kurumadan yağmurunu yağdırma! ‘

-‘Allah’ım, birkaç gün daha yağmurunu yağdırma,

ne olursun diye dualar edip durmuş.

Ekini kurudu kuruyacak. Derken;

Aksam üzeri, son yarım saatte bir yağmur bir boran. Tüm ekini çürümüş.

O hırsla eve gelmiş,   Bir de bakmış ki;   eşeği de yıldırım çarpmış.

Bu olay Erzurumlunun içine oturmuş.

Bu arada Ramazan ayı başlamış. Erzurumlu da o gün oruca niyetlendi.

İftara tam yarım saat kala, bir sigara çıkartıp yakmış.

İlk nefesini şöyle bir güzelce çekmiş ve gökyüzüne bakarak üflemiş.

-‘Nasıl? illet oluyorsun  şimdi değil mi?’ demiş ve eklemiş:

-‘Ölen eşeği de kurban’a saymazsam şerefsizim………

************************************************************

 

 

 

 

TRAKYALI CAMCI!!!!!                      5-

KADININ evinde cam kırılmıştı, camcıyı aradı ve

siparişi verdi, yarım saat sonra zil çaldı.

Kadın megafondan seslendi;

“Kim o?”

“Camcı be ya…”

Kadın kapıyı açtı ve camın takılacağı yeri

gösterdi, beş dakika sonra yine zil çaldı.

“Kim o?”

“Camcı be ya…”

Kadın;

“Yanlışlık var, az önce bir camcı gelmişti?…”

“Düştük be ya…

 

 

 

ERZURUM

Zamanın birinde; Erzurum’dan bir grup insan,

hacca gitmek için yola çıkmışlar. Van’a gelmişler.

Van’ın bir köyünde konaklamaya karar vermişler.

O köyün de imamı yokmuş.

Köylüler aralarında konuşmuşlar ve Erzurum’dan çıkıp hacca giden bu

topluluktan birini, imam yapmaya karar vermişler.

”Bu insanlar hacca gidiyorlarsa, boş insan değillerdir” diye düşünmüşler.

Nitekim; tekliflerini, içlerinden birisi kabul etmiş.

Her yıl, 400 koyun verilecekmiş imama.

Adam; ”hacca gidip masraf yapacağıma, burada kalıp,

yalandan imamlık yapar ve her yıl 400 koyun sahibi olurum”

diyerek işe başlamış.

Köylü camide toplanmış, namaz kılınacak.

Sayın İmam, başlamış namazı kıldırmaya:

– ”Erzurum’dan çıktım yola, Van’da verdim mola..

400 koyun verdiler bana, Allahuekber!”

Bu, günlerce aynı biçimde devam etmiş.

Köylü bu işe biraz şaşırmış ve konuşmuşlar aralarında:

– ”Daha önceki imam mı yanlış kıldırıyordu,

yeni imam mi yanlış kıldırıyor?

Bunu gidip, Müftü’ye soralım.”

Sayın Müftü, has Trabzonlu!!

Müftüye gelen halk, her şeyi anlatmış.

Müftü köylüye dönerek:

– ”Siz şimdi, hiç imama çaktırmadan köyünüze dönün ve namaz vakti

camide toplanın; ben de namaza geleceğim” diye emir verir.

Herkes köyüne döner ve namaz vakti cemaat camide toplanır.

Tabi ki Sayın Müftü de camidedir.

İmam namazı kıldırmaya başlar.

 

Birinci rekat:

– ”Erzurum’dan çıktım yola, Van’da verdim mola..

400 koyun verdiler bana, Allahuekber!” der hoca.

Arkadan “öhö.. öhö!..” şeklinde bir ses duyulur.

İmam, ”yakalandım, herhalde!” diye korkmaya başlar.

İkinci rekatta, sözlerinde biraz değişiklik yapar:

– ”Erzurum’dan çıktım yola, Van’da verdim mola..

400 Koyun verdiler bana, yarısı sana yarısı bana.. Allahuekber!”

Namaz bitince, köylü Müftüye dönerek;

– ”İmam efendi namazı doğru mu kıldırıyor?” diye sorar.

Müftünün cevabı:

– ”Haçen, birinci rekatta biraz şaşırdı ama ikinci rekatta işi düzeltti..-

Şakir Doğan TUNCER

 

 

ADALET ÖLDÜ

–         Çan dörtten fazla çalınır ise kim ölmüştür ?

Çok eski yılarda krallıkla idare edilen bir ülke varmış.

Ama ; bu ülkede,

-Hukuk ve Hakimler de varmış,

-Törelere göre bir vatandaş öldüğünde, şehir merkezinde

dev çan bir defa çalınırmış.  Uzun uzun da yankılanırmış.

-Eşraftan birisi ölür ise çan iki defa, Büyük bir Devlet Adamı ölür ise üç defa çalınırmış.

– Ya Kral   ?  … o öldüğünde;  Çan dört defa çalınırmış.

– Gel zaman git zaman

– ŞEHİRDE BİR OLAY OLUR, İŞ MAHKEMEYE İNTİKAL EDER..

Davanın sanığı olarak Mahkeme huzuruna çıkarılan kişinin,

masumiyetini ise bütün vatandaşlar bilmektedir.

-Bir formalite olarak görülmesi ve berat beklenen davadan,

sürpriz bir karar çıkar.

– Sanık para cezasına mahkum olmutur.

– Hakim sorar; bir diyeceğin var mı ?….

 

–         Sanığın cevabı ; hayır !….

-Mahkeme biter, dinleyiciler dağılır. Kafalarda bir kaygı !..

-Kısa bir süre sonra dev Çanın sesi duyulur….   Acaba kim öldü  ?…

Çan bir defa daha çalar. Eşraftan biri öldü. Şehir çan sesi ile bir defa daha inler.

-Hımmmmm…. Büyük bir devlet adamı, acaba kim  ? …

Soruya cevap alınmadan çan bir  daha çalar, yeri göğü inletir.

-Herkeste bir feryat ; eyvah kralımız öldü !….

Ancak;

-Törende görülüp işitilmemiş bir şekilde çan, Çan beş ve altıncı defa da çalınır.

Yer gök inler ve sesler kesilir.

-Herkes bunun ne anlama geldiğini öğrenmek için, çan görevlisine koşar.

Bir de bakarlar ki çanı , haksız yere mahkum edilen adam çalmaktadır.

-Sorarlar; ne demek beş ve altı defa çan çalmak ? …..

Kraldan daha büyük birisimi öldü.

-Cevap şaşırtıcı olduğu kadar anlamlıdır da;  Evet Adalet öldü  ! ……..

 

 

 

FIKRALARDAN BİR DEMET 11

 

ARANIZDA MÜSLÜMAN OLAN VAR MI ? 11 – 55 –

 

Adamın biri elinde büyük bir bıçakla camiye

dalar ve yüksek sesle Cami Cemaatine sorar :

-Aranızda Müslüman olan var mı ?

Korkudan kimse bir şey diyemez.

Bir müddet sonra… yaşlı bir adam ayağa kalkar ve

“Ben Müslüman’ım.” der.

Bıçaklı adamla yaşlı adam camiden çıkarlar…

Adam dışarıdaki koç sürüsünü gösterip:

-Amca, şunları kurban edeceğim de ben beceremem

yardım edermisin? der.

Yaşlı adam bir kaç hayvanı kestikten sonra,

“Ben yoruldum , artık başka birini bul.” der….

Adam bu sefer kanlı bıçakla yine camiye girer

ve cemaate yüksek sesle tekrar sorar:

-Aranızda başka Müslüman var mı, varsa yanıma gelsin ?

Az önceki giden yaşlı adamı doğradığını düşünen cemaat

çok korkar ve herkes aynı anda imama bakar,

imam:

– Ula bağa ne bakıp duraysunuz uşaklar?

İki rekat namaz kil durduk diye Müslüman mı olduk ?

Yüce İsa hepimizi korusun!

 

-YAŞANMIŞ GERÇEK OLAY

 

adamın biri arabasıyla giderken yoldan bir yolcu alır arabaya….

adam arka tarafa biner…..

şoför…

– eee hemşerim kimsin nereye gidersin der….

yolcu:

– ben Azraillim.. Canını almaya geldim der……

şoför alaycı bir tavırla

 

 

– sen mi Azrailsin? der..

– yav senin gibi Azrail olur mu hiç? der….

yolcu sakin bir tavırla

– Sen daha önce Azrail gördün mü de tarif ediyorsun? der…

ve ekler:

– inanmadın bana öyle mi? der….

Şoför:

– inanmadım tabii der……

Yolcu:

– o zaman 200 metre ileride bir adam daha alacaksın der…..

gerçekten de adamın dediği gibi şoför 200 metre ilerde bir yolcu daha

alır…ama yolcu ön tarafa oturur…

olaylar bundan sonra daha da enteresanlaşır…..

şoför yanındakine…

– ee sen kimsin nereye gidersin? der….

öndeki

– abi ben merkezde bir yere gidiyorum merkeze yakın bir yerde

indirirsen çok sevinirim adım falanca der……

şoför- yav şu arkadaki adam bana Azrailim diyo görüyonmu şu herifi

hem iyilik ediyoz hem de dalga geçiyor zibidi der….

öndeki arkaya bakar ama kimse yoktur….

öndeki:

– abi arkada kimse yok ki…..

şoför hışımla arkaya bakar ve:

– kör müsün be adam arkada oturuyor ya der…..

öndeki arkaya bir daha bakar ve:

– abi senin kafan iyimi yoksa dalga mı geçiyorsun der…

bu sefer arkadaki söze girer….

– gördün mü der öndeki beni ne duyabilir nede görebilir der şoföre.

şoförün bir anda dizlerinin bağı çözülür bet beniz atar….

arkadaki şoföre…

– hadi der arabayı kenara çek 2 rekat namaz kıl canını alacam der…..

 

şoför ağlamaklı çaresiz bir şekilde arabayı kenara çeker ve iner

arabadan…..

sonra….

sonra ne olmuş biliyor musunuz?????

adamlar arabayı aldığı gibi kaçmışlar… :))

 

APTAL 

Temele sormuşlar;

Aptal mı olmak istersin güzel mi ?

Temelden cevap; “Aptal “ demiş “Güzellik geçicidur.

 

 

0 Paylaşımlar

 

Benzer Haberler

0 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir