FIKRALAR: ZEHLEM GEDİR-IĞDIR AZERİ Mİ KÜRT MÜ

04/06/2023

ZEHLEM GEDİR

Kız evine bir elçi gelir.Memmed’in oğlu Abbas’ın gözü sizin gızdadı. Hele bir soruşun. Gız da onu istiyir mi.

Ana kızını yanına çağırır.Durumu anlatır.Kızın cevabı kesindir.

-Ay ana valla zehlem gedir ondan.Nefret edirem.

Ana başlar anlatmaya.

-Ay gız sen ne danışırsan. Mahlenin en zengini onlardır.Her yerde goğumları akrabaları var.Kız biraz meraklanır.Yumuşar.Ana devam eder.

-Gardaşlarının hammısı da parada puldadı. Üç parça(manifatura dükkanları var.Abbas’ın özü de indi gedip İstanbul’a mal getirmeye.

Kız biraz daha yumuşar.

-Ana Abbas ne zaman gayıdacak(dönecek) Ana anlatmaya devam eder.

-Abbas’ın bir emisi İzmir’de,bir emisi Alamanya’da.Ne isteseler ellerinin altındadı.Kız endişelenir ve sorar:

-Ana ne deyirsen, Abbas meni alar mı?

 

GÜVEN VE SAYGI

Yaşamları yaylacılık olan Kürtler paralarını asla bankaya yatırmazlardı. Her Kürt’ün  güvendiği bir Azeri kirvesi vardı. Parasını gönül rahatlığıyla bu Azeri kirvesine teslim eder, ihtiyacı olduğunda da bir bankaya gitmenin rahatlığıyla tüccar dostuna uğrar, ihtiyacı kadar olan parasını alırdı.

Yayladan birkaç günlüğüne Iğdır’a gelen Kürt Azeri kirvesine uğrar. Dükkanının kapalı olduğunu görünce, komşu dükkancılara sorar, kimseden net bir cevap alamayınca yaylaya geri döner.

Azeri dükkanına geldiğinde Kürt kirvesinin geldiğini ancak kendisini bulamadığı için yaylaya geri döndüğünün haberini alır. Çok üzülür v e şöyle düşünür. Herhalde yaylaya öteberi almak için paraya ihtiyacı vardı. Bu nedenle bana uğradı. Azeri vakit kaybetmeden kocaman bir paket hazırlar. Kürt kirvesinin bulunduğu yaylaya biriyle gönderir. Üstüne de bir not yazar. Bir yakınım hasta olduğu için ona gitmiştim. Her zaman aldığın eşyalardan bir paket yapıp gönderiyorum. Başka bir ihtiyacın olursa haber göndert.

Paketi alan Kürt’te ona şöyle bir haber iletir:

-Paraya ihtiyacım olduğu için sana uğramadım. Yayladan gelmiştim. Yanımda sizin için yağ ve peynir getirmiştim. Onları komşu dükkana teslim ettim.

AMA ONLAR KIIZ

Yanımda bir Kürt kızı çalışıyordu. Kaç kardeş olduklarını sormuştum bir ara. Dört kardeşiz dedi. Bir vesile ile evlerine gittiğimde  evde sekiz on tane çocuk olduğunu hayretle gördüm. Yanımda çalışana sordum. Sen bana dört kardeşiz dedin ama burada sekiz on çocuk var, deyince

-Ama onlar kıız. Yani kızı evlattan kardeşten saymıyorlar.

DSİ IĞDIRDA TAHLİYE VE DRENAJ KANALLARI AÇMAKTADIR.

İki Kürt konuşurlar. Bu kanalları niye açıyorlar.

Diğeri cevap verir. Babam dedi ki Bu kanalları açıyorlar ki bizim koyunlar arazilere girmesin. Amcam da dedi ki bu kanalları açıyorlar ki Kürtler yüzme bilmiyorlar, kanallarda boğulup ölsünler.

Dayımda dedi ki bu kanalları açıyorlar ki Kürtler ekin işini bilmezler. Azeriler bağ bahçe işleriyle uğraşıp zengin olsunlar.

Diğer Kürdün kafası allak bullak olur ve

-Ben de öyle zannediyordum ki bu kanalları açıyorlar. Çıkan toprağı götürüp satıyorlar.

 

DEMEYESEN KÜRT AHMAKTIR

Hayatı dağda çobanlıkta geçmiş ve hiç şehir görmemiş Kürt Iğdır’a gelir.

Dolaşırken karnı acıkır. Fırından bir ekmek alır. Ve tesadüf bu ya .Kundura tamircilerinden birinin dükkanına girer. Sorar Siz de pekmez var mıdır.

Azeri Kürdün acemi ve saf olduğunu hemen anlar ve pekmez var diye köselelerini ıslattığı su tenekesini gösterir. Kürt sorar kaç peredir.

Azeri: Doyumluğu  25 kuruşdur.

Kürt oturur tenekenin başına ekmeği bitinceye kadar kösele suyuna batırıp yer. Azerinin 25 kuruşunu verir ve kapıdan çıkmak üzereyken şöyle der:

Demeyesen Kürttür, ahmaktır, anlamadı.Valla pekmezin heç dadı yoğdu.

 

ADAM YAHŞİDİR

Bir toplantıda Eleşref Bey’e sorarlar. Beyim Azeri mi yahşidir, Kürt mü.

Tereddütsüz Eleşref Bey cevap verir. Adam Yahşıdır.

 

BAŞLIK PARASI PAZARLIĞI

Yıl 1977 Kars senatörü Sırrı ATALAY Senato Başkanıdır. Cumhurbaşkanlığına da zaman zaman vekalet eder. Kars milletvekili Kemal Güven’de Meclis Başkanıdır. Her ikisi de Hamit HUN”un yakın arkadaşıdır.

Bir gün Hamit Hun’u kız istemede başlık parası toplantısına çağırırlar. Bir tanıdığı Hamit Hun’un kulağına, oğlan tarafının durumu iyi değildir. Başlık parası verecek durumları yoktur. Yardımcı olsanız der.

Toplantı başlar. Kızın babası cüretkardır.50 koyundan açar başlığı. Hamit Hun lafa girer. Az önce Mecit Hun’u gördüm. Sana selamları var. Dedi ki benimde hatırım vardır. Bunu dikkate alsın.

Kız babası düşünür. Yirmi koyun Mecit Hun’a kurban olsun. Hamit Hun sayının otuza düşmesinden memnun kalır ama bununla yetinmez.

Dün akşam Sırrı Atalay telefon açtı. Dedi ben işlerim nedeniyle gelemiyorum. Benim hatırımı da dikkate alsın kız tarafı.

Kız babasını yine derin bir düşünce alır. Sonra gülerek on koyunda Sırrı Bey’e kurban olsun.

Başlık koyun sayısı yirmiye düşer. Ama Hamit Bey yetinmez. Cebinden bir kağıt parçası çıkarır elinde tutar ve:

-Bu sabah Kemal Güven Bey bir telgraf gönderdi. Benim hatırımı da dikkate alsınlar dedi.

Kız babası yine düşüncelere dalar. Sonra kendini toplayıp gürleyerek on koyunda Kemal Bey’e kurban olsun.

Başlık parası on koyuna inmiştir. Hamit Bey son defa lafa girer ve benim hiç hatırım yok mudur der.

Kız babası:

-Başlık maşlık parası istemiyorum. Alın götürün kızı. Hamit Hun:

-Bu kadar değerli insanın üzerinde hatırı olan bu günde sadece kızını mı vereceksin.

Kız babası biraz düşünür. Haydi sizin hatırınız için üste on koyun vereceğim.

Ama adam sıkıntıdan patlamak üzeredir. Dışarıda kızı babasından gelecek haberi beklemektedir. Adam alnındaki terleri silerek kızına şöyle der.

İçeride birisi var. Biraz daha kalsa kızım hem  seni götürecek hem de bütün koyunlarımı.

 

IĞDIR AZERİ Mİ KÜRT MÜ

1950 yıllarında Cumhuriyet Gazetesi’nin Doğu Anadolu muhabirliğini yapan Yaşar Kemal’in yolu Iğdır’a düşer. Iğdır hakkında folklorik bilgiler toplamak isteyen Yaşar Kemal bu konularda derin bilgisi olduğunu görür. Tanışırlar. Çay içerler. Sohbet sırasında Yaşar Kemal en önemli sorusun sorar. Iğdır Azeri midir, Kürt mü.

Hamit Hun Iğdır’a nereden geldiğinize bağlıdır. Şoseden gelirseniz Iğdır Azeri’dir. Yok dağlardan gelirseniz Iğdır Kürt’tür.

Yaşar Kemal devam eder. Azeriler mi ileri görüşlüdür Kürtler mi.

Hamit Hun, duruma bağlıdır. Eğer Azeriler bir konuda ileri görüşte iseler. Kürtler geri, yok Kürtler ileri görüşlü ise Azeriler geri görüşlüdür.

Yaşar kemal niçin iki tarafta aynı görüşte olamıyorlar. Hamit Hun’un değerlendirmesi müthiştir.

-O zaman Iğdır’ın tadı olmaz ki.

NOT: Yukarıdaki fıkralar Mücahit Özden Hun’un “Kürt-Azeri Iğdır Cumhuriyeti” isimli kitabından alınmıştır.

0 Paylaşımlar

 

Benzer Haberler

0 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir