ZAMANE EVLİLİKLERİ

23/08/2022

Günümüz gençleri geç-güç evleniyorlar;tez boşanıyorlar.

Öyle eskisi gibi askerlik bittiğinde ya da bir meslek sahibi olup eli paraya ulaştığında hemen evlenmek ilk sıraya yerleşmiyor.  “Seviyeli birliktelikler” kuruluyor; bekârlığın tadı çıkarılıyor.  Yaş 30’ları aştığında gündeme gelen evlilik süreci uzadıkça uzuyor.  Süreç sonunda ya oluyor, ya da olmuyor; genellikle eş eşini bulmuyor.

Günümüz evliliklerinde;  ömrün uzaması, tahsil hayatının çoğunlukla yüksek okulla bitmesi, kariyer olgusu, evlenmeden önce işin düzene konması ya da maddi birikime gerek duyulması evlilik yaşını ileriye sarkıtan başlıca etkenler.  Bir yuva kurmak günümüzde çok kafa yormayı gerektiren eyleme dönüşmüş.

Evlilik anlayışında ideolojik yer alışlar da etkili oluyor.

İslami çevreler evliliği; “olması gereken hayatın olağan bir parçası” olarak değerlendiriyorlar.  Öyle üzerinde pek kafa yorulmuyor; kendilerinden biriyse ve biraz da maddiyat söz konusuysa mesele yok.  Bu çevrelerde çoluk-çocuk varlığı hala etkisini sürdürüyor.

Kürt etnisitesinde kadınlar evliliğe erkeklere göre daha meyyal.  Sorumluluk erkektedir, ancak kadın evin direğidir.  Bu minval üzere çok çocuklu sürüp gider,Kürt evlilikleri.

Cumhuriyetçi çevrelerde evlilik için ölçütler biraz farklı ve ayrıcalıklı. Olabildiğince maddi karşılık; ev-araba, geleceği garantileyen bir meslek ya da koltuk, gerektiğinde başvurulacak etkin-yetkin çevreler bu orta sınıf burjuvanın evlilikte olmazsa olmazları. Onları sıradan halktan ayıran/ayrı tutan yaşama daha seçkinci/ayrıcalıklı bakış açıları.

Günümüz evliliklerine şüphesiz damgasını vuran “serbest piyasa” denilen kapitalist sistemdir.  Sistemde diğer toplumsal değerlerde olduğu gibi evlilik kurumu da piyasaya düşmüştür.  Öyle eski Türk filmlerinde olduğu gibi fabrika işçisi kız-fabrika patronunun oğlu birlikteliği yoktur; her sınıf dengi dengine.

Kadının çalışması; eşler arasında parasal ilişkilerin/çelişkilerin ön plana çıkmasına neden oluyor.  Gün geliyor, eşler kendi banka kartlarını özelleştirme pozisyonuna geçiyorlar; maddi kazanç bölüşümündeki anlaşmazlıklar, eşlerin sevgi duvarlarını aşındırmaya başlar.

Kapitalizmin “bireysel özgürlüğü” kutsaması, evliliklerde de kendini gösterir.  Özellikle feminist anlayışlar kadına soyut bir “özgürlük” aşılamaya çalışırken, gerçekte bir dayanışma kurumu olan evliliklerin altını habire oyar durur.

Velhasıl günümüzde evlilik zor zanaat.  Kapitalizm belasında kurtulup; eşitlikçi,toplumcu,aydınlanmacı bir çağa ayak bastığında insanlık, evlilik kurumu da yerli yerine oturacaktır.

0 Paylaşımlar

 

Benzer Haberler

0 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir