27/04/2021

KOCA DÜNYA!

Şu koca dünyamız bugünlere gelinceye kadar ne badireler atlattı, ne bedeller ödedi.  Özellikle “büyük insanlık”ın uygarlık yürüyüşünde zalimlerin mazlumlar üzerindeki zulmü Arş ı ala’ya yükseldi.  Kitlesel katliamlar, soykırımlar, olmadık işkenceler bir diğerini izledi.

Portekiz ve İspanyol korsanları İlkçağ Güney Amerika yerlilerinin göz kamaştıran uygarlığını atlarının nallarına çiğnettiler.

İngiliz sömürgeciliği Hintliler üzerinden silindir gibi geçti; onbinlerce  insan hayatını kaybetti, Hindistan varlığı ne var ne yoksa “Adalar İmparatorluğu”na aktı.

II.Dünya Savaşı’nda Polonya’da-sırf yerli Alman olduğu için-470 bin kişi “müttefikler”ce katledildi.  Yine aynı zaman diliminde Almanya’nın Dresten kenti defalarca savaş uçaklarınca bombalandı, hava savunması olmayan kentin onbinlerce insanı sığınaklarda kavrularak yok oldular.

Japonlar onbinlerce Çinliyi köle olarak kullandılar, Hiroşima’ya atılan bombada can veren yalnızca Japonlar değildi. Ayrıca çok sayıda Çinli, Japonların “araştırma laboratuvarları”nda kobay olarak kullanıldı.

Şimdilerde bizi soykırımcı olarak ilan eden ABD’nin Kuzey Amerika’nın yerli halkının kökünü kuruttuğu herkesin malumudur.

Sömürgeci/emperyal güçlerin işledikleri insanlık suçları ortadayken, neden belirli ülkeler suçlanıyor da onlarınki gündem olmuyor?

Bilimsel yetkinliğinden her zaman kıvanç duyduğum oğlum Yalçın’ın bir sözü var:”Tarihi savaşı kazananlar yapar.”   Biz güçlü bir ülke olsaydık, sözde Ermeni soykırımı ile suçlanır mıydık?  Emperyalist ABD, ülkemizi kendi emellerine alet etmeğe devam etmek için baskı yapıyor, tehdit ediyor.  Kırılgan ekonomimiz, insan hakları konusunda kötü karnemiz, ülke-içi bölünmüşlük manzarası egemen güçleri cesaretlendiriyor.

Bizim de 20’li, 30’lu yıllarda iyi günlerimiz vardı.  Bağımsız dış politikamız, “az zamanda yaptığımız büyük işler” birçok ülkenin ilgisini çekiyor; Batı’dan Sun Yat Sen’in Çin’ine kadar birçok ülkeden gözlemciler geliyor, ülkemizdeki gelişmeyi ilgiyle izliyorlardı.  Şimdilerde kafaları türbanla sıkıştırılmış olan Türk kadınlarının modern görünüşleri Paris’in moda dergilerinin kapaklarında boy gösteriyordu.

Ülkemiz yeniden güçlü bir ülke olabilir.  Bağımsız dış politika inşa edilir, yönetimsel sorunlar giderilirse, Türkiye tekrar dostlarına güven, emperyalist güçlere korku veren bir düzeye yükselebilir.  İşte o zaman bizi suçlamak kimselerin haddi olamaz.