DÜNYANIN EN MUTLU ERKEĞİ KİMDİR

Dünya çapında bir anket yapılmış ve deneklere bir soru sorulmuş.Dünyanın en mutlu erkeği kimdir diye.Tek bir cevap alınmış: Adem.Çünkü onun kaynanası yoktu.

“Hırsız: Kaynak arayışı içinde olan girişimci vatandaş

• Hortumcu: Hortumun emiş özelliğini parasal alana uygulayan buluş adamı

• Rüşvetçi: ´Benim memurum işini bilir´ felsefesinin masum müridi

• Sahtekar: Bir şeyin aynısını yapma derdindeki insan

• Kalpazan: Merkez Bankası fahri çalışanı

• Tecavüzcü: Güzellikler karşısında çaresiz kalan yiğit

• Holigan: Döner bıçakla gezen spor düşkünü

• Kaçakçı: Var oluşunu sınırlar ötesinde arayan macera tutkunu gezgin

• Kapkaççı: Kadınların çantasında ne olduğunu çok merak eden macera tutkunu kişilik

• Uyuşturucu satıcısı: Mutluluk peşindeki insanları hatır için madde bağımlısı yapan dost

• Kadın satıcısı: Dostlarını birbiriyle tanıştırıp yüzdesini alan güzel huylu insan

• Kiralık katil: Para ile kişiliğini satmayan mütevazi yaratık

• Yankesici: Cebimizdekilere ilgi ve tutkuyla yandan yaklaşan muzip

• Dolandırıcı: Saf vatandaşlara şaka yapan komik ruhlu masum

• Mafya: Yasaların olmadığı bir toplumda işlerin daha kolay yürüdüğünü ispata yönelik özel kuruluş

• Sömürücü: İşçiye iş verip para vermeyen güzel müteşebbis”.

Seni Seviyorum : Teoride mi, pratikte mi?

Seni Seviyorum : Teoride mi, pratikte mi?

Seni Seviyorum : Anlaşıldı. Tamam…

Seni Seviyorum : Ne güzel… Seninle beraber beni seven iki kişi olduk böylece…

Seni Seviyorum : Havalardandır, bana da oluyor bazen…

Seni Seviyorum : Et olarak mı, ruh olarak mı?

Seni Seviyorum : Neden? Bende benim bilmediğim bir şeyler mi var?

Seni Seviyorum : Çok hoş… Peki başka ne gibi hünerlerin var?

Seni Seviyorum : Beni bu işlere karıştırma ne olur…

Seni Seviyorum : Ben de senin, beni sevişini seviyorum.

Seni Seviyorum : Üzülme, zamanla geçer.

Seni Seviyorum : Hadi ya, çok ilginç… Eee sonra…

Seni Seviyorum : Ben de seni seviyorum. Eee, şimdi ne olacak?

Seni Seviyorum : Hayır izin vermiyorum! Bugün beni seven yarın kediyi köpeği de sever. Olmaz, ben ciddi biriyim

Seni Seviyorum : Teşekkür ederim… Bu benim için büyük bir şeref… Sevgine layık olmaya çalışacağım. Büyüklerimi sevip küçüklerimi koruyacağım.

Seni Seviyorum : Gücün bana mı yetiyor? Akranlarını sevsene!

Seni Seviyorum : Bu neye cevap olacak, neyi çözecek peki?

Seni Seviyorum : Allah razı olsun…

Seni Seviyorum : Sen aşmışsın, ben artık ne desem boş…

Seni Seviyorum : Olur paket mi olsun, burada mı seveceksin?

Seni Seviyorum : Seniseviyorumunda ekleyeceğin bir şey yoksa evlere dağılalım.

Seni Seviyorum : Beni sevmek demek, beni görmek demek değildir. Bu fani vücudum elbet bir gün toprak olacaktır fakat sevgin ilelebet payidar kalacaktır.

Seni Seviyorum : İyi de bunun sosyal güvencesi, sigortası filan var mı?

Seni Seviyorum : O vakit ağaç dik Türkiye çöl olmasın, güler yüzün gül yanağın solmasın, ben öleyim sana bir şey olmasın. (TEMA Vakfı)

Seni Seviyorum : Ömrünü, enerjini daha faydalı işlere harcasana canım… Yazık ediyorsun vallaha…

Seni Seviyorum : Elinden başka bir halt gelmez ki zaten…

Seni Seviyorum : Utanmadan bir de bunu yüzüme karşı söylüyorsun ha… Yıkıl karşımdan…

Veee Tabi ki…

Seni Seviyorum : Ben de seni seviyorum aşkım…

KADININ ADALETİ BÖYLE OLUR

KADI, fırının önünden geçerken burnuna çok güzel bir koku gelmiş…

Vitrinde güvecin içinde nar gibi kızarmış, sahibini bekleyen nefis bir ördek var.

Fırıncıya “Ben bunu aldım!” demiş. Kadı’ya itiraz edilebilir mi? Fırıncı hemen ördeği paket yapıp vermiş. Az sonra ördeğin sahibi gelmiş:

“Hani benim ördek?”

Fırıncı boynunu büküp:

“Uçtu!” deyince iş kavgaya dönüşmüş. Kavga sırasında fırıncı, ördeğin sahibi yerine gayrımüslim müşterilerden birinin gözünü kürekle çıkarmış.

Düşmanlarının ikileştiğini gören fırıncı kaçmaya başlamış. Bir duvardan atlamış, bilmeden öteki taraftaki hamile bir kadının üstüne düşmüş.

Kadın çocuğunu düşürdüğü için, kadının kocası da fırıncının peşine takılmış.

Öfkeli üç kişiden kurtulmaya çalışarak can havliyle kaçan fırıncı, hızını azaltmadan köşeyi dönebilmek için bir eşeğin kuyruğunu yakalamış.

Eşeğin sahibi olan Yahudi de kızıp peşlerine takılmış…

* * *

Sonunda duruma müdahale eden zaptiyeler, hepsini yakalayarak KADI’nın karşısına

çıkarmış.

Kadı, sırayla sormuş…

Ördeğin sahibi “Bu adam ördeğimi hiç etti” diye şikâyet etmiş.

Kadı, fırıncıya sormuş:

“Ne yaptın bu adamın ördeğini?”

Fırıncı “Uçtu!” demiş.

Kadı, kara kaplı kitabını açmış:

“Ördeğin karşısında ‘tayyar’ yazılı. Tayyar, ‘uçar’ anlamına gelir. O halde ördeğin uçması suç değil” diyerek fırıncının beraatına karar vermiş.

Gözü çıkan gayrımüslim vatandaşa sormuş. Onun şikâyetine de kara kaplı kitaptan bir madde bulmuş:

“Her kim, gayrımüslimin iki gözünü çıkara, o müslimin tek gözü çıkarıla…”

Davacı “Ne olacak?” diye sorunca, Kadı:

“Şimdi” demiş “Fırıncı senin öbür gözünü de çıkaracak, biz de onun tek gözünü çıkaracağız.”

Tabii gayrımüslim şikâyetinden hemen vazgeçmiş, fırıncı bu davadan da kurtulmuş.

Çocuğunu kaybeden kadının kocasına da Kadı:

“Tamam” demiş “Karını vereceksin, bu adam yerine yeni çocuk koyacak!”

Böyle olunca, fırıncı bu davadan da kurtulmuş.

Kadı, dönmüş Yahudi’ye:

“Senin şikâyetin ne bakalım?”

Yahudi ellerini açmış:

“Ne diyeyim Kadı efendi” demiş “Adaletinle bin yaşa sen, emi”

* * *

0 Paylaşımlar

 

Benzer Haberler

0 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir