BU VALİ YÜZÜNDEN BAŞIMIZA TAŞ YAĞACAK

12/03/2024

Ercan Turan Iğdır’a Vali olarak atandıktan sonra pek acayip işler yapmaya başladı.
Esnafı ziyaret edip onların dertlerini dinliyor.

Bir bakıyorsun açılıştadır. Kurdele kesiyor.
Bir bakıyorsun muhtarlarla bir araya gelmiş

Sivil Toplum kuruluşlarına gidiyor

Ev ziyaretleri yapıyor. Görülmüş duyulmuş şey değil. Bir vali vatandaşın evine gider mi hiç. Hem de fakirlerin evlerine gidiyor. Hiç ayrım yapmaksızın mahalle mahalle dolaşıyor.
Gazetecilere kahvaltı veriyor.
Taziye yerlerine gidiyor.

Hiç mi yorulmuyor. Bıkmıyor. Anlayamıyorum.

Eskiden böyle miydi? Vali bir koruma ordusu ile makamına gelir. Koltuğuna kurulur. Kahvesini içer. Günlük gazetelere göz atar. Aciliyeti olan evrakları imzalar. Birkaç müdürü filanda çağırır haşlar. Azarlar. Vatandaşların görüşme isteklerini kabul etmez. En iyi davranış:
-Bu gün git yarın gel, olurdu.

Mesai saati de bitince ya polisevine ya da askeri mahfile gider. Orada üst düzey bürokratlarla oturur, sohbet eder.
Diyeceksiniz ki ne yaptı da yoruldu. İstirahate çekildi.
Eee Vali dediğin vatandaşa tepeden bakacak. Devletin otoritesini, ciddiyetini gösterecek. Araya mesafe koyacak.
Bu da Vali Paşayı yorar elbette. Dinlenmesi hakkı değil mi?
Bunca tahsil yap. Dirsek çürüt. Vali ol. Ondan sonra da vatandaşın derdiyle ilgilen. Alt kademedeki görevliler ne güne duruyorlar.
Bunun adını da DEVLETİN MÜŞFİK YÜZÜ koymuşlar. Devletin müşfik yüzü olmaz. Devlet otoritedir. Buyurgandır. Emredendir. Bu nedenle de halk DEVLET BABA der. Baba nedir. Otoritedir. Ciddiyettir. Emir verendir. Emrine uyulmazsa evladına bir güzel sopada çeker icabında. Baba olmak öyle kolay mı?
Kısacası taaccüp içindeyim. Avama bu kadar değer veren onlarla ilgilenen bir vali görmedim şimdiye kadar. Aşağıda örneğini verdiğim birkaç resme bakarsanız bu valinin halka ne kadar çok değer verip hemhal olduğunu görürsünüz.
Yalnızca halka mı? Personeline de, esnafa da vatandaşa da bu kadar içten ve ayrımsız yakınlık göstermek pek hayra alamet değildir. O mahalle bu mahalle tefriki yapmadan, küçükle küçük, büyük ile büyük, zengin fakir demeden dolaşan, çalışan bir vali elbette ki yadırganacaktır.
Ah, ah nerde o eski ceberrut, halka tepeden bakan, ulaşılması pek güç valiler.
Gel de şaşma. Gel de arama. Gel de taaccüp etme.