18/12/2019 

                Siyasi birçok tasarrufuna itiraz ettim. Karşı çıktım ama ne hikmetse bütün deneyimlere ve mükerrer olarak benim haklı çıkmama rağmen benim önerilerimi dikkate almadın.

         Örneğin sivil toplum kuruluş seçimlerinde illaki taraf olup adaylardan birisinden yana tavır koydun.

         Seçimi kazanan :

“-Ben kazandım “dedi . Kaybeden ise

-“ Nurettin Aras’ın yüzünden kaybettim”  dedi. Ne İsa’ya ne Musa’ya yaranabildin. Oysaki bu bir esnaf seçimidir. Üyeler kendilerini kimin daha iyi temsil edeceğini elbette ki bilir.Ben bir başkan ya da milletvekili olarak seçilen başkana yardımcı olacağım.Birlikte bu halka hizmet vereceğiz demeliydin.

         Bu halk seni 30 bin oy ile, tarih yazarak AK Parti’den vekil seçti. Yapma etme, gel parti ile iyi geçin dedim. Ama sen kimseyi takmadın. Pardon yanına çöreklenen üç beş yalaka, dalkavukun poh pohuna geldin. Ne iş yapabildin ne de yeniden aday olabildin.

         Daha dün AK Parti İl Başkanlığına başvurduğunda aleni bir yazı yazarak itiraz ettim. Size yakışan milletvekilliğinden sonra il başkanlığına talip olmak değildi. Zaten size verilmeyeceğine dair iddiaya da girelim mi dedim. İyi ki de girmedin. Yoksa ben kazanacaktım.

         Şöyle yapsaydın nasıl olurdu lütfen bir salim kafayla düşün ve sorgula:

         -Güzel hemşerilerim, değerli Iğdırlılar

         Ben her vesile ile sizlere minnettarım. Sizler beni iki devre başkan ve bir kere de milletvekili seçtiniz. Öyle veya böyle sizlere hizmet etmeye çalıştım. Yaptıklarımla, yapamadıklarımla sizlere mal oldum.

         Şimdi Iğdır AK Parti İl Başkanlığına Genel Merkezce atama yapılacaktır. Birçok eş dost ve sevenler benim aday olmamı öneriyorlar. Benim buna aday olmam birkaç nedenden ötürü yakışık almaz.

         Birincisi Milletvekili olduktan sonra il başkanlığına talip olmak prosedüre de protokole de uymaz.

         İkincisi her şeye benim aday olmam, sanki Iğdır’da başka yetişmiş değerli insan yokmuş imajını verir. Elbette ki nice yetişmiş, hürmete şayan insanlarımız vardır. Onlarda bu halka hizmet için yanıp tutuşmaktadırlar. Kendilerini ispat etmek istemektedirler. Bu gençlerin önünü açmak, onlara fırsat vermek lazımdır.

         Ben umur gördüm. Mevki, makam gördüm. Yaşımda hitama ermiştir. Bu gençlerin önünü açmak adına ben aday olmayacağım. Bunun yerine kime adaylık verilirse, bu arkadaşımızın arkasında durup, yanında olacağım. Bilgimle, deneylerimle gücümle kendisine destek vereceğim.

         Bu arkadaşın Türk ya da Kürt kökenli olması hiç ama hiç önemli değildir. Yeter ki başkanlık verilecek kardeşimiz, ırkçılık, mezhepçilik zümrecilik yapmasın. Halkı kucaklasın. Birikmiş devasa sorunlarımıza çare arasın. Ben de sonuna kadar kendisine destek olup, yardımcı olacağımı kamuoyu önünde açıklıyorum. Atanacak kardeşimize de şimdiden başarılar diliyorum… deseydiniz nasıl olurdu acaba.

         Yok ille de Ben ben ben … benden başka bu Iğdır’da kimse yok…diyorsun.

         Bu kibirdir. Bu kendini beğenmişliktir. Bu NARSİZM’DİR. Bu Iğdırlıyı küçümsemektir. Ne yani bu Iğdır’da senden başka birisi yok mudur? Oysa sen çok alçakgönüllü, halkçı, hoşgörülü biriydin. Bu nedenle de iki kez Başkan seçildiydin. Hatırlatırım Başkanlık kapın herkese açıktı.Ne oldu da sana böyle BEN OLMAZSAM KİMSE BİRŞEY YAPAMAZ noktasına geldin.

         Bütün geçmişini , yaptıklarını heder etme pahasına bu hırs,bu doymazlık yalnızca sana zarar verse bile üzülürüm.Ama bütün bir Iğdır’a zarar veriyor ve taşınmaz bir yük oluyorsun.

         İtiraz ve eleştirim aslında bundandır. Son söz:

Büyük insanlar sahneden zamanında çekilmesini bilirler

0 Paylaşımlar

 

Benzer Haberler

0 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir