09/04/2020

YORGUNLUK

Cumhurbaşkanı Erdoğan, karantina günlerini “enerji depolama” diye nitelendirdi.  Ancak bizler gibi altmışbeş yaşüstü insanlarda yarattığını tek kelimeyle özetleyebilirim: yorgunluk. 

Yorgunluk dedim de ; yorgunluk çeşit çeşit olur.

Bir çeşidi vardır uzun, sıcak kumun üstünde geçen bir yolculuktan sonra kavuşulan serin bir yeşillik gibidir.  Bu çeşit yorgunluklar başarılan bir işin sevinci arasında duyulan, geniş ve rahat nefes alarak  çıkarılan yorgunluklardır.  Yorgunluğun bu çeşidine, eski ağızla, “can fedâ!”…

Yorgunluğun diğer çeşidi can sıkıcı, baş ağrıtıcı, öldürücü işlerin sonunda duyulur.  Duyulur ve bilinir ki, yarın o yine duyulacak, öbür gün o yine yapışkan, kara tüylü kara bir el gibi yakanıza yapışacaktır.  İşte yaşadığımız şu karantinalı günler bu çeşit yorgunluk timsalidir.

Birinci çeşit yorgunluk insana çalışmanın tadını, başka bir işi başarıbilmenin inancını verir.  Yaşadığımız ikinci çeşit yorgunluk ise bir daha kımıldamadan boş bir fıçı gibi boş oturmak isteğini içinize doldurur.

Şu virüs salgını nedeniyle “gönüllü hapislik” bir yana, kendimi bildim bileli çoklukla ikinci soy yorgunluğu duymaya zorlanmışımdır.  Şikâyet etmedim, hiç.  Biliyorum ki iş, onu duymuş olmaya zorlanmış bulunmamıza bakmadan birinci çeşit yorgunluğu duymak, duyabilmek için uğraşmakta, yorulmaktadır.

0 Paylaşımlar

 

Benzer Haberler

0 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir