SIRADIŞI ATASÖZLERİMİZDEN BİR TOPLAĞ

14/08/2023

SIRADIŞI   ATASÖZÜ   VE   DEYİMLER:

(Alfabetik sıraya göre)

 

Acemi ağa acemi çoban tutar.

Acıkan karnın kulağı yoktur.

Acıkanın yanağından, susayanın dudağından belli olur.

Aç at yol almaz, aç it av almaz.

Açlık ile tokluğun arası yarım yufka.

Adam adamdan korkmaz, hatır sayar.

Adam ikrarından, hayvan yularından belli olur.

Adama dayanma ölür, duvara dayanma yıkılır.

Âdemoğlu hile yapar kimse bilmez fendini, her kime iyilik edersen sakın ondan kendini.

Adın ne? Hasan. Faydan yoksa ha ben ha sen.

Ağaca çıksa, pabucu yerde kalmaz.

Ağanın gözü ineği semiz eder.

Ağırbaşlı ile uğraş, yüzsüzle yarışma.

Ağlama ölü için, dağla diri için.

Ağzın aşta ise gözün işte, dostta olsun.

Ahmak konuk ev sahibini ağırlar.

Ak koyunu gören içi dolu yağ sanır.

Akıl olmayınca başta, ne kuruda biter ne yaşta.

Akıllı düşününceye kadar deli bayram eder.

Akıllı gününü gün eder, deli gün gelir ederim dermiş.

Akıllı köprü arayıncaya kadar, deli suyu geçer.

Akıllı sohbetinden, deli gülmesinden belli olur.

Akıllı sözünü deliye söyletir.

Akıllı yolunu şaşırınca deli sevinir.

Akıllıyı arkada tutma, kılavuz da etme.

Akılsız başa devlet konmaz, konsa bile çok durmaz.

Akılsız dişiler, bülbülü daldan kışılar.

Akılsız evlat ninesinin dünya malını, akıllı evlat ninesinin baba malını.

Akılsızın malını akıllı yer.

Aklı başında olmayanın evinde aşı olmaz.

Akranı ile havada uçmayan kuş, havada hu çeker.

Aksak keçi ile yüksek yaylaya göçmek ister.

Akşamın gittiğine bakma, işinin bittiğine bak.

Al kaşağıyı gir ahıra, yarası olan gocunsun.

Alacağın bir tek iğne, çeliğin okkasını ne sorarsın.

Alacak geç kalırsa ayaklanır.

Alçak duvar olma, her gelen üstünden geçer.

Alçaklarda durma sel alır, yükseklerde durma yel alır.

Aldığını vermeyen aradığını bulamaz.

Alın derisi değil ya, davul derisi.

Alışmış kursak bulamacını ister.

Allah bunlara uyuz vere de tırnak vermeye.

Alma orospunun kızını, o da sürdürür izini.

Alma uzun saçlının ahını, gökten indirir şahini.

Almazsın, satmazsın pazarda ne işin var.

Altın ateşte, insan mihnette belli olur.

Altın pas tutmaz, deli yas tutmaz.

Ana bucağı, karı kucağı.

Ana ile kız, ardı yanı cız.

Ana ölünce baba amca olur.

Ana tavuğa kış deme, civcivlerinden olursun.

Ana üvey olunca baba gâvur olurmuş.

Ana yüreği güveç, baba yüreği bakır tencere gibi kaynar.

Anadan gören sergen düzer, babadan gören saban düzer.

Anadan yüzsüz olana bir okka tükürük kar etmez.

Analı oğlak gökte oynar, anasız oğlak yerde oynar.

Ananın bahtı kızının bahtı, anası çıkardı kızını tahta.

Anası besler hurmayla, eloğlu besler yarmayla.

Anası çıkarsa taşa, oğlağı çıkar öteki başa.

Anasına göre danası olur.

Anlar anlamazdan kork.

Antrenmansız sporcu ya dövüşür, ya sövüşür.

Arı ile karının sırrına erilmez.

Arık ayıklanır, ad ayıklanmaz.

Arlının kızı, mallının kızından üstündür.

Arsız adama söz neylesin, kokmuş ete tuz neylesin.

Arsız neden arlanır, çulda giyse sallanır.

Arsıza öğüt neylesin, karaya sabun neylesin.

Astar bez olmaz, üvey öz olmaz.

Aş taşınca kepçeye paha olmaz.

Âşıkla aşık (kemik ile oynanan bir çocuk oyunu) atılmaz.

At alırsan taydan al, kız alırsan soydan al.

At ile avradın yediği sayılmaz.

At ölür nalı kalır, insan ölür malı kalır.

Atasız uşak yularsız eşek gibidir.

Ateş demekle ağız yanmaz.

Atın iyisine doru derler, yiğidin iyisine deli derler.

Atın tepmesi, itin kapması olmaz.

Atın yere yakını, avradın ere yakını.

Attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek.

Avrat attır, gemini boş tutma.

Avrat kaşından, dam başından belli olur.

Avrat vardır arpadan aş eyler, avrat vardır bulguru keş eyler.

Ayı idi, kocam idi ya; çalı idi, çırpı idi, evim idi ya.

Az ver çok yalvar, çok ver az yalvar.

Azan kulun belası yakın.

Azan kuşun ömrü az olur.

Azan yılan yol üstüne çıkar.

Azgın itin sonu uyuz olur.

 

Baba öksüzü öksüz değil, ana öksüzü öksüz.

Babası elma yese oğlunun dişi kamaşır.

Babası ölen ağa oldum sanır, anası ölen hanım oldum sanır.

Bağa bak üzüm olsun, yemeye yüzün olsun.

Bak anasına, al danasını.

Bakkal fındığıyla yar sevilmez.

Baktın kar havası, eve gel kör olası.

Baktın yârin yar değil, terk etmesi ar değil.

Bal arıdan, kavga karıdan.

Bana benden olur her ne olursa, başım rahat eder dilim durursa.

Baskıdaki altından, askıdaki salkım yeğdir.

Baskısız yorganı sel alır, kocasız karıyı el alır.

Başa gelmez iş olmaz, ava gelmez kuş olmaz.

Başüstüne deme, ayak altına al da işimi gör.

Bayramda borç ödeyene ramazan kısa gelir.

Bebeler birbirinden huy kapar, ayranlarına su katar.

Bedava olsun da isterse zift olsun.

Bekle eşiği, bulasın ışığı.

Ben öldükten sonra taş taş üstünde kalmasın.

Bıktım usandım hüsnü güzelden, usanmadım huyu güzelden.

Bir adım geri giden iki adım ileri atlar.

Bir çift kulak yüz çeşit dilin döküntüsünü toplar.

Bir çocuğun kırk ebesi olursa, ya kör olur ya topal.

Bir deli olmazsa bir akıllı geçinemez.

Bir deliyle bir akıllı bir kılı kıramamış.

Bir göz ağlarken bir göz gülmez.

Bir hatır, iki hatır, üçünde vur yatır.

Bir insan eşek olunca semer vuran çok olur.

Biri taş olanda biri kesek (çamur) olmalı.

Borcun iyisi vermek, derdin iyisi ölmek.

Borçlu ölmez, benzi sararır.

Borçtan korkan kapısını küçük açar.

Bostan gül iken pazarlık yapılmaz.

Boş çuval ayakta durmaz.

Boşanıp erine varma, evip (acele edip) oynaşına varma.

Bu yağda bir kıl olmalı.

Büyüğü döv de küçüğe ibret olsun.

Büyükler evde söyler, çocuklar damda beyan eder.

 

Can benim canım, çıksın ellerin canı.

Canı sopa isteyen keçi, çobanın azığını yermiş.

Canı yanan eşek, attan yörük olur.

Cemaat az olursa cuma tez gelir.

 

Çağrılan yere kuş ol, çağrılmayan yere taş.

Çakal eniği kurt olmaz, aslı kurt gerek.

Çala çala bir havaya benzer.

Çalı ile ürküt, çırpı ile soy.

Çam ağacından ağıl, el çocuğundan oğul olmaz.

Çamura yat da, kalıbına bak.

Çay bin olur, çeşme bir.

Çay kenarında kuyu kazar.

Çaya giren donsuz, üstüne gelen yolsuz.

Çengelde et var mı, elbet bir sinek gelir konar.

Çengi ölüsü çalgı ile kalkar.

Çocuğa iş, peşine düş.

Çocuk kısmı hem dost olur hem düşman.

Çocukla çıkma yola; düşersen güler, düşerse ağlar.

Çocuklu kadınla çıkma yola, başına getirir bela.

Çok çocuk anayı şaşkın, babayı düşkün eder.

Çok gülen deli akıllanmaz.

Çok söyleme arsız olur, aç koma hırsız olur.

 

Dadandırma dana gelir, dadanırsa gene gelir.

Dağ başında duman, yiğit başında bora eksik olmaz.

Dağına göre verir kışı.

Dam dolusu tükenmiş, damlayan tükenmemiş.

Davetliye dokun geç, fukaradan sakın geç.

Davul görür oynar, mihrap görür ağlar.

Deli ile geçinilir, aksi ile geçinilmez.

Deli ile uğraşmadan çalıyı dolaşması iyi.

Deli kız evde, delikli taş yerde kalmaz.

Deli kız nakış öğrenmiş, çeyizini hep ondan yapmış.

Deli kul neylesin canı, akıllı kul neylesin malı.

Deli merak eder, akıllı sual eder.

Deli söz bilmez, sırıtır da sırıtır.

Deli utanmaz, sahibi utanır.

Deliden borç alma, ya düğünde ya bayramda ister.

Delinin aklı yoksa eli ayağı vardır.

Delinin alı yeşili olmaz.

Delinin atı eşeği olmaz.

Delinin başında meşale yanmaz.

Delinin boynuzu olmaz.

Delinin sözü kaleme alınmaz.

Delinin tahtadan davulu olmaz.

Delinin uyuklaması da deli, sayıklaması da.

Deliye kapıyı ört demişler, yüklenmiş de gelmiş.

Deliye oyna demişler, ortalığı yıkmış.

Deliyi dövmeden korkutmalı.

Deliyi düğüne davet etmişler, burası bizim evden iyi demiş.

Deliyi sevmektense, akıllıyı döv.

Deliyle bal yiyeceğime, akıllıyla taş çekerim.

Deliyle zengin, aklına geleni eder.

Demir ıslanmaz, deli uslanmaz.

Derin nehir az gürültü yapar.

Dert bulaşmasın da pislik bulaşsın.

Dertli, deliden çok söyler.

Dertsiz kul olmaz, dert derde uymaz.

Deve büyük çölde gezer, şahin küçük kolda gezer.

Dilin kendi küçük, cürmü büyük.

Dilini tutan başını kurtarır.

Dul karı şeytan karı, aldatır alır bekârı.

Düğün olur iki kişiye, kaygısı düşer deli komşuya.

Düğünde zurnaya, hamamda kurnaya aşık olur.

Düğünsüz ev olur, ölümsüz ev olmaz.

 

El elin eşeğini türkü çağırarak arar.

El eliyle yılan tut.

El için ağlayan iki gözden olur.

El içinde eşek kuyruğu kesme, kimi uzun der, kimi kısa.

Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde gelmez.

Elden vefa, zehirden şifa.

Elin işlesinde ağzın gevişlesin.

Er ile avradın toprağı bir yerden kalkar (huyları birbirine benzer).

Ergen gözüyle kız alma, gece gözüyle kız alma.

Erkek kusuru kadın yanında söylenmez.

Erken gelen yazdan, kendi başına büyüyen kızdan kork.

Erken süpür il görsün, akşam süpür er görsün.

Ersiz avrat, yularsız eşek.

Eskisi küllüğe, yenisi bolluğa.

Eşeğin bozunu, hırsızın kızını alma.

Eşek dövme ile at olmaz.

Eşek yüklü olunca anırmaz.

Ev eksiği, dev eksiği.

Evi yapan da anne, yıkan da anne.

Evinde ölüsü olan bir defa, delisi olan her vakit ağlar.

Evlenmesi bir alaca kuş, geçinmesi bora ile kış.

 

Fare çıktığı yeri bilir.

Fukaranın başında oturmaktan zenginin ayağı dibinde ölmek yeğdir.

 

Geçinemeyene otuz koca, okuyamayana otuz hoca az gelir.

Geçinmeye gönlüm yok ki, adını öğreneyim.

Geldi gitmez, kurban kabul etmez.

Gelin ata binmiş, ya nasip; acep kimlere münasip.

Gelin atta, buyruk hakta.

Gelin ayağından, çoban değneğinden belli olur.

Gelin iskemle getirir, üstüne kendi oturur.

Gelin olmak isteyen kız öleyim der, evlenmek isteyen oğlan gurbete gideyim der.

Gelinler kaynana toprağından alınmıştır.

Gelinliği pekmez sandım, yüreğimi yakmaz sandım.

Gerdeğe kim girdi ise tavuğu o yesin.

Gider tatarı, gelir beteri.

Gökten ne yağar ki yer kabul etmesin.

Gökyüzünde düğün var deseler, deli kız merdiven dayamaya kalkar.

Gönülsüz it sürüye kurt getirir.

Gör geç demişler, gör dur dememişler.

Gözüm yabanda, gönlüm çobanda değil.

Gözün ağrıdı elini kes, dişin ağrıdı dilini kes.

Gurbette taşa yaslanmayan, evdeki halının kıymatın bilmez.

Güz gününe kızım otursun, yaz gününe gelinim.

Güzellerde gözü kalır, bedesdende donu kalır.

 

 

Hacı dediğimizin haçı çıktı koltuğundan.

Halının tozu biter, delinin sözü bitmez.

Halının tozu tükenir, delinin sözü tükenmez.

Hamsi kurban olur mu, kanı da var, canı da.

Harman dövmek keçinin işi değil.

Harman sonu dervişlerin.

Harmana giren porsuk direğine dayanır.

Hastalık at üstünde gelir, yaya gider.

Hayırsız duvara çalma çamur, bir gün gelir emeklerin boşa gider.

Hazıra han, yanana külhan dayanmaz.

Her delinin başına bayrak dikilse, bedestende bez kalmaz.

Her düdük istediğin gibi ötmez.

Her eğri ağaçtan yay olmaz.

Her güne giyer yıkar, yabana baldırı açar.

Her işin bitti de hoşafın mı kaldı.

Her karının bir haykırması olur.

Her şeyin eri makbul de, lafın dişisi makbul.

Her şeyin yenisi, dostun eskisi.

Herkes kendi kantarında ağırdır.

Herkesin delisi evinde, derdi karnında.

Hırsızlık bir ekmekten, kahpelik bir öpmekten.

 

Ihlamurdan odun, beslemeden kadın olmaz.

Irmağı deliye boyatırlar.

 

İki avratlı ev çöplük olur.

İki bacı bir herifte duramaz.

İki de bir küserse avrat, onu dışarı at.

İki el bir boğaz için.

İki inat, bir murat.

İki karılı bitten, iki analı sütten ölür.

İlk kocan hammalın, son kocan tellalın.

İnsan bir tabak çamur, nereye atsan oraya yapışır.

İnsan ne kadar namuslu ise, başkalarının namussuz olduğundan o kadar az şüphe eder.

İte selam, deliye kelam olmaz.

İti döve döve koyuna yollarsan koyun gütmez.

İtin bağlısı çabuk azar.

İtle dalaşmaktan, çalıyı dolaşmak yeğdir.

 

Kadın eşik dibinde değil, beşik dibinde belli olur.

Kadın kocasına, adam hocasına gülmez.

Kadın malı, hamam tokmağı.

Kadın var basbayağı, kadın var ev dayağı (temel direği).

Kadın yüzünden gülen, ömründe bir kez güler.

Kadını eve bağlayan altın şıkırtısı değil, beşik gıcırtısıdır.

Kadının birisi ala, ikisi beladır.

Kadının sofusu, şeytanın maskarası.

Kâğıdın yüzünü ağartan, kara.

Kaldırımda fes eğerek gezmek pek kolay.

Kan etme, kanım eyle.

Kara tuz kayada uçtu, kaygısı bana düştü.

Kardeş yürek yağı, karı çocuk bağı.

Karı kocanın orospusu olmalı.

Katranı kaynatsam olur mu şeker, cinsi batasıca cinsine çeker.

Kaz öter saz biterse, kaç o memleketten; keklik öter kekik biterse, kal o memlekette.

Keçi can hayında, kasap et yay hayında.

Kedinin uyuzu pınar başından su içer.

Kıl düğüm, deli öğüt tutmaz.

Kırk yılda bir kadın sözü tutmalı.

Kız anadan görmeden öğüt almaz.

Kız anadan öğrenir sofra düzmeyi, oğlan babadan öğrenir sokak gezmeyi.

Kız evladı on ikisine bastı mı ya ere, ya yere.

Kıza kıskı, sapana baskı olmaz.

Kızı kardeşli yerden, tarlayı taşlı yerden.

Kızın saçlısı, tarlanın taşlısı, öküzün yaşlısı.

Kızını kız iken övme gelin iken öv, gelin iken övme kucağı çocuklu iken öv.

Kızını seven kocaya, oğlunu seven hocaya vermez.

Kızlık, beylik, gelinlik, rezillik.

Koca acısı kıyamet fitili.

Kocadır kül eder, kocadır gül eder.

Kocam gitti evim şaştı, kocam geldi evim taştı.

Koş öküzün irisini çekmezse çekmesin, ek tohumun arısını bitmezse bitmesin.

Koşucu ne kadar hızlı koşsa saati yenemez.

Körün yanına varırsan sen de bir gözünü kapa.

Kös (mehter takımındaki en büyük davul) dinlemiştir, davula kulak vermez.

Köy delisiz, dağ çalısız olmaz.

Kurbanlık koyuna arife bayram karalı eyyam.

Kurt bunalırsa köye iner, kul bunalırsa dağa çıkar.

Kurulmuş kiriş düğümlenmez, kementle dağ eğilmez.

 

Laf lafı açar, laf da kıçı açar.

Lafın azı özü, çobana vermen kızı, ya koyun götürür ya kuzu.

Leyleği kuştan mı sanırsın, yazın gelir kışın gider.

 

Mangal masasız, kız anasız olmaz.

Memleketinden çıkan deli olur, başında kavak yeli olur.

Mürekkep yalamış hoca ile kuma basmış hacıdan sakın.

 

Nadan ile ye, iç; sohbet etme.

Ne deliye söyle, ne de söylet.

Ne verirsen elinle, o gider seninle.

Ne yukarı çık asıl, ne aşağı in basıl.

Nefesin elverirse borazancı başı ol.

Nerede aş oraya yanaş.

 

O hacı bu hacı, kim olacak boyacı.

O kötü bu kötü, anladım kendi kötü.

Oddur yemeği pişiren, erdir avradı şişiren.

Oğlan büyür koç olur, kız büyür hiç olur.

Oğlan doğuran kızı ele vermezler.

Oğlan olsun deli olsun, ekmek olsun kuru olsun.

Ol vakte dek ya deve, ya deveci ya üstündeki hacı.

Olan dört bağlar, olmayan dert bağlar.

On paralık eşeğin beş paralık sıpası olur.

Ortaklık iyi olsa, iki adam bir avrat alır.

Oynamasını bilmeyen yerim dar demiş, yerini boşaltmışlar, yenim dar demiş.

 

Öksüzün dokuz karnı olur, sekizi doyarsa biri doymaz.

Öküz olacak dana varır öküzün yanına yatar.

Öküzün alnına güneş doğmaz.

Ölmüş, örtülmemiş.

Ölü ile delinin hatırı sayılmaz.

Ölüler sanır ki diriler hep helva yiyor.

Ölüsü olan bir gün, delisi olan her gün ağlar.

Özünü bilmeyen sözünü bilmez.

 

Parası benden olduktan sonra, o çorba yerinde dursun.

Parasız tellal bağırmaz.

Pekmezi küpten, kadını kökten al.

Pohun (bokunu) sıç.

 

Sahilde darısı olanın, yaylada karısı olmaz.

Sakaldan alıp bıyığa konulmaz.

Sakar kısrağın yalama tayı olur.

Salhane köpeğinden, kurtçu enik olmaz.

Sarı inek meleğen olur, kahpe karı güleğen olur.

Sen ağa, ben ağa, ineği kim sağa.

Sen kazan da düşmana kalsın.

Sıçandan doğan davarcık keser.

Sıçandan doğan kendir keser.

Sırrını faş etme, sırrın faş olur, sen sana sırdaş değilsen, kim sana sırdaş olur.

Sırtında yumurta küfesi yok ya, dönüver.

Sizde yiyip içelim, bizde gülüp oynayalım.

Sonradan görenle gâvurdan dönenden hayır gelmez.

Suyun durgun akanından, insanın yere bakanından.

 

Şaşı ile oturan sabaha kör çıkar.

Şeytanın dostluğu darağacına kadar.

 

Tabak sevdiği postu alır yere vurur.

Talihi kuşta değil işte ara.

Talihsiz adam kuyuya girse yel alır.

Tamah ettim mala, kızı verdim lala (dilsize) mal gitti, lal kaldı başa bela.

Tamburam nerde, deli kız orda.

Tarla satanla karı boşayanın göğsünün gürültüsü bitmez.

Tarlada işi olmayanın harmanda yüzü olmaz.

Tay iken oynamayan at olmaz.

Tayfanın akıllısı, gemi dümeninden uzak kalır.

Tek odun yanmaz, karıdan korkan adam olmaz.

Tembele eşik yokuş olur.

Temel yılanı gelir sokar, gider sokar.

Tevekkülün eşeğini kurt yemez.

Tuzlarda tat, kızlarda ut kalmadı.

Tuzsuz ev tuzlu evi yalaya yalaya bitirir.

 

Ucuzdur illeti, pahalıdır hikmeti.

Uşağı işe koş, sen de ardına düş.

 

Üste gelen üsteler, evi barkı besteler, altta kalan da ya ölür ya hesteler (hastalanır).

Üstü açık yatanın kıçına altı batman kar yağar.

 

Vade yetmeyince taşın altına bastırsan ölmez.

Vaktinde eğilen gür biter.

Var eli titremez.

Veli veliyi tekkede, hacı hacıyı Mekke’de, deli deliyi dakkada bulur.

 

Ya düdüğü çalmalı, ya mandırada kalmalı.

Ya pek durmalı, ya tek.

Yağ yiyen köpek tüyünden belli olur.

Yağına göre tavası, kuyusuna göre kovası.

Yakada bağım yok ki, çakaldan korkum olsun.

Yalancı kim? İşittiğini söyleyen.

Yalnız elin şapırtısı olmaz.

Yalnız kalır cihanda, ayıpsız yar isteyen.

Yalnız kalma, yalnız yat.

Yalnız yiyen, sofrasını kendi kaldırır.

Yandan gelen denizden korkulur.

Yanık mal ile ölmüş babayla övünülmez.

Yapı taşı yapıdan kalmaz.

Yaranın üzerine parmak konunca duyular.

Yaşı yüz olsun, başı buz olsun.

Yavaş tükürüğün sakala zararı vardır.

Yavuz köpek ne yer ne yedirir.

Yaza çıkardık danayı, beğenmez oldu anayı.

Yazıcı dilinden, yazmacı elinden bellidir.

Yazıcı kendine kem yazmaz.

Yazın başı pişenin kışın aşı pişer.

Yazın harç alnın iki gözü açık, güzün harç alanın tek gözü kör, kışın harç alanın iki gözü kör.

Yazın serçeye kim olursa yem veriri.

Yazın tozan kışın yel yutar.

Yedeği olan şey tez zay olur.

Yeni gelinin gözü kör olur.

Yenliği yel alır, ağır yerinde kalır.

Yer altında olmasın da, dağ ardında olsun.

Yer pek girilmez, gök yüksek çıkılmaz.

Yetişemediğin köyün alt tarafında yat.

Yılan sokan uyumuş, aç kalan uyuyamamış.

Yılan yiyen hekim bulmaz.

Yiğit yüzüne tükürmez, kasesine tükürür.

Yoktan yonga çıkmaz.

Yolu bilen kervana katılmaz.

Yolu şaşırana köpek sesi bülbülden tatlı.

Yorulduğun yere han yapılmaz.

Yumurtada kıl bitmez.

Yükün ağırını erkek deveye yüklerler.

 

Yüz verme yüzsüz edersin, az verme arsız edersin.

Zemheride yoğurt isteyen, cebinde inek taşır.

Zenginse her sözüne beliğ (evet), değilse doğru da dese deli derler.

 

 

0 Paylaşımlar

 

Benzer Haberler

0 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir