KOSKOCA GENERAL OLMUŞSUN….

17/05/2022

FETÖ Yargılamaları yeni başlamış. Jandarma yapılanmasına yönelik soruşturmada çok sayıda kişi göz altına alınmış. Birkaç subay ve  astsubayın ailesi aradı, gözaltındaki oğullarından haber alamıyorlar, ilgilenmemi istediler. İfadeydi, sorguydu derken sabahın ilk ışıklarıyla eve döndüm.

Eşim, biraz endişe biraz da meraktan uyuyamamış, kahvaltıyı hazırlamış beni bekliyor. Kısaca özetledim sorgu sürecini. İlk sözü şu oldu : ‘Peki sormadın mı bu adamlara, koskoca general olmuşsun doğru düzgün okul yüzü görmemiş Fetullah gibi bir adama nasıl biat ettin.’

Karşı bir soru sordum.

-Sen Öğretmenlik yaptın,  sınıfta  itiraz eden, karşı çıkan, biraz çıkıntılık yapan öğrencilere nasıl davrandın ?

Durdu, düşündü ; ‘Sessiz duran, söz dinleyen öğrencileri daha çok sevdik’ dedi.

İlkokuldan başlayarak çocuklara itaat etmeyi öğrettik. Karşı çıkan, itiraz eden çocukları sindirdik. Biat etmeye giden yolun kapısını böyle açtık.

İlkokuldan Üniversiteye , Cumhuriyeti, Atatürk’ü okuyarak büyüyen çocuklar nasıl oldu da ilkokul diplomasını dışarıdan girdiği sınavla alan birine biat eder hale geldiler.

O burnundan kıl aldırmayan Atatürkçü askerlerimiz bu çocuklara dört sene askeri lisede , dört sene harp okulunda Cumhuriyeti ve Atatürk’ü anlattılar, Fetullah da Üsküdar-Altunizade’deki dershanenin bir odasında hafta sonu iznine çıkan askeri öğrencilere vaaz verdi.

Sormak gerekmez mi : Ey Atatürk adına ,Atatürkçülük adına darbeler yapan, gencecik çocukları iplere çeken kudretli generaller, adam o üç kuruşluk aklıyla bu çocukları fetöcü yaptı da siz niçin Atatürkçü yapamadınız ?

Eşimin sorduğu soruya dönersek, sorunun cevabı fetöcü generallerde değil ki. Sorunun cevabı bizde. Cevabı bizim vermemiz lazım. Nasıl oldu da bu çocukları kurda kuşa yem ettik. Sadece fetö meselesi değil , vakti zamanında devrim yapmak üzere yola çıkan çocuklara da ‘durun çocuklar işin içine silah ve şiddet girmemeli’ dememiştik, diyememiştik. Faşistleri temizlerse memleketin düzeleceğine inanan çocuklara da ses çıkarmamıştık, komünistleri kesip bitirirse işlerin düzeleceğine inanan çocuklara da.

Sonuç olarak ‘Fikri hür vicdanı hür’ nesiller yetiştiremedik. İddiamızı tartışmayı kendimize yediremedik bir türlü. ‘Tek doğru var o da benim dediğim’ inancıyla yaşadık. Bazen düşündüğümüzün yanlış olduğunu görsek bile geri adım atmayı bir türlü beceremedik. Bir siyasinin sözünü hatırlıyorum. ‘Biatsa biat, evet biat ediyoruz liderimize, var mı diyeceğiniz’ Bu söz birkaç sene önce söylendi. Sözün sahibi okumuş yazmış, milletvekili olmuş biri.

Sözün bittiği yere geldik mi ? Nerde hata yaptık.