DEMOKRASİ BU MUDUR

12/03/2023

Demokrasi  demokrasi deyip duruyoruz. Ancak çağdaş demokrasilere ve hatta  28 yıl geriye baktığımızda ülkemizde şimdi uygulanan demokrasinin demokrasicilik dahi olmadığını esefle görürüz.              

1946 öncesi tek parti vardı. Efendim çok partili rejime geçişle birlikte ülkemize de demokrasi geldi, diye sevindiğimiz oluyor.            

         Zira o tek parti döneminde milletvekili adayları Ankara’da genel merkez tarafından tespit edilip listeler hazırlanıyormuş. Dolayısıyla halkın önüne gelen isimleri vatandaş sadece onaylıyormuş. Bu nedenle de demokrasiden söz edilemezmiş.        

     Tamam. Doğru ve güzel.       

     Peki şimdi uygulanan ne.           

       Yani adaylar yine genel merkez tarafından ve hatta yalnızca genel başkan tarafından belirlenmiyor mu? Değişen yalnızca bir parti yerine bir kaç partinin oluşu.            

   Ve bu particilik demokrasicilik oynayan genel başkanların öylesine hoşuna gitmiş ki son an, son dakika kaydıyla listeyi mutlak surette kendileri hazırlayıp açıklıyorlar.               Ardından yapılacak seçimlerde ise vatandaşa ise sadece bu isimleri tasdik etmek kalıyor.              

      Niçin önceden açıklanmıyor bu listeler.         

      Bu oyuna genel başkanlar kendilerini öylesine kaptırmışlar ki Cumhurbaşkanı adayını bile son saniyede açıkladılar. Hem de bunun gerçek demokrasi olduğunu bağırarak, övünerek.             

       Oysa yapılması gereken şu. Her parti adayını kendi üyelerine delegelerine seçtirir. Genele merkezde buna uyar.              

        Eğer çok önemli bir sıkıntı varsa ve o da bir elin parmak sayısını geçmeyecek bir iki yerde merkez yoklaması ile belirler.          

     Ve kendi kurmay kadrosunu oluşturmak mecliste onlardan istifade edebilmek için belli düşünür bilim adamı bürokrat teknokrat gibi 5-10 kişiyi de büyük illerden kontenjan adayı olarak gösterir.     

          İşte o zaman gerçekten halkın tasvip ettiği kişiler liste başına gelir ve halkın beklentilerine uyardı.           

    Düşünün bakalım hangisi daha demokrasiye uyuyor.              

Yarın yapılacak seçimde gideceğiz parti genel başkanlarının kapıkullarına nökerlerine oy vereceğiz. Bunlarda Ankara’ya gidip kendilerine verilen bu koltuğa göre davranacak ve halkın değil genel başkanlarının vekili olacaklar. Kısaca ağababalarının sesi düdüğü olacaklar. Parmak kaldırıp indirecekler. Tıpkı kurulmuş bir oyuncak gibi.  

             Her vesile ile Ankara’nın yetkilerinin fazlalığından dem vurup ta taşrayı , yerel yönetimleri güçlendirmek gerekir diyenlerin iş milletvekili adayını belirlemeye geldiğinde alayı ağız birliği içinde bütün yetkiyi kendilerinde toplamanın samimiyetsizliği sırıtmıyor mu?     

          Masallarda anlatılır. Padişah seçmek için halkı meydana toplarlarmış. Ve kutsal güvercini uçururlarmış. O güvercin kimin kafasına pislerse onu padişah seçerlermiş.             

Vallahi bu yöntem şimdikinden bana daha sağlıklı geliyor. Zira o hayvanların sezgileri bu parti genel başkanlarından daha güçlü olur diyorum.      

          Hiç olmazsa adam kayırmazlar.