TÜRKMENİSTAN VAR, TÜRKİSTAN VAR, TÜRKİYE VAR… AMA TÜRK YOK (MUŞ)

 Son zamanlarda moda oldu ya. Laz, Çerkes, Abaza, Kürt, Sünni, Alevi var Türkiye’de. Türk ise yok! Niçin diye sual edecek olursanız işte efendim bütün bu etnik gruplar Türk’ü meydana getiriyor.

               Peki bu etnik gruplar niye kendi adlarında bir oluşuma değil de size göre olmayan Türk adı etrafında birleşiyorlar. Anlamak anlatmak mümkün değil.

               Bir diğer saçmalık dini v e mezhebi inançlar ile soy kavramını karıştırmaları.

               Eğer inanca göre bir tasnif yapıyorsanız o zaman ancak Müslüman Hıristiyan gibi bir sınıflandırmadan söz edebilirsiniz.

               Müslümanlığın içinde de mezheplere göre ayrım yapacaksanız, o zamanda Sünni, Şii, Alevi diyebilirsiniz ancak. Ki bunlarda aralarında alt gruplara ayrılırlar. Tahtacılık, Nakşibendilik, Bektaşilik, Hanefi, Hambeli, İsmailiye…gibi

               Irk ile inanç karıştırılamaz. Türkler’in çoğunluğu Müslüman olduğu gibi, Musevi olan da vardır. Hıristiyan olan da. Budist, Şamanist olan da.

               Sünni Kürt de vardır Alevi de.

               Iğdır yöresindeki Türklerin çoğu Azeri Türkü olduğundan bize de siz Azeri’siniz Türk değilsiniz diye ahkam kesen zırcahiller çıkıyor.

               Azer Farsça ateş, ateşle ilgili olan kimse demektir. Ve bu ad Türklerin bu bölgeye gelmesinden çok önce kullanılırdı.

               Azerbaycan ise ateş yöresi,ateş bölgesi anlamına gelir.

               Baycan, Bajigan coğrafi anlamda yöre bölge demektir.

               Azerbaycan ise o bölgede yaşayan insanları kapsar. Yanısıra Türkçe’nin üç büyük lehçesinden (Anadolu-Azeri-Çağatayca) biridir.

                Biz Mısır, Irak, deriz ama o bölgenin insanlarının çoğunluğu Arap’tır.

               Biz Amerikalı deriz ama çoğu İngiliz’dir.

               Yani coğrafi bölge adı başkadır. Dini tanımlama ayrı. İtikadı mezhebi tasnif ayrıdır.

               Bu açıdan Azeriler öz be öz Türk türler. Türk kökenlidirler.

Dili ile Türk tür.

Geleneği ile Türk tür.

Tarihi ile Türk tür.

Ruhu ile Türk tür.

               Dönelim başa. Dünyada öyle bir millet yoktur ki tarih süreci içinde Türkler ile şu ya da bu biçimde bir ilişkisi olmasın. Japonya’dan İsveç’e, Tunus’dan Ukrayna’ya, ABD’den Yeni Zelanda’ya kadar her milletin, devletin Türkler ile şöyle ya da böyle bir ilişkisi olmuştur.

               Şimdi sen kalkacaksın Türkiye diyeceksin ama burada Türk yoktur diye ahkam keseceksin.

               Doğrudur. Türkiye’de Laz, Çerkes, Abaza, Süryani gibi tarihin tozlu sayfalarında kalmış etnik gruplar vardır. Bunların ezici çoğunluğu kendilerini ruh itibariyle Türk kabul ederler. Etmeseler bile sayılarını toplasan iki yüz bini bulmaz.

               Gerçekten de Türkiye’de yapılan demografik araştırmalarda 57 milyon Türk,11 milyon Kürt,1 milyon Zaza 1 milyon ise diğer etnik kökenliler olduğu ortaya çıkmıştır. Çeşitli nedenlerden Kürtler’de bir yanılma payı koysak bile bu bir iki milyonluk bir oynama getirse bile neyi değiştirir ki.

               Şimdi sen kalkacaksın 72 milyon nüfustan 57 milyon Türk’ü Erdoğan ağzıyla yok sayacaksın.

               Dedim ya Türkiye var ama Türk yok.

               Türk devleti hatta devletleri var ama Türk yok.

               Türk bayrağı, anayasası var ama Türk yok.

               Türkiye Büyük Millet Meclisi var ama Türk yok.

               Tarihi var ama Türk yok.

               Alfabesi, dili, grameri, var ama Türk yok.

Dünya tarihinden Türk tarihini çıkarın geriye hiçbir mok kalmaz birader.

Türkün, kültürü, mimarisi, sanatı, şiiri, edebiyatı, atasözleri, kendine özgü etnik yapısı, yaşam tarzı…var ama Türk yok.

               Ben Türk oğlu Türk’üm. Bundan onur ve şeref duyarım. Ama bu başka hiçbir milleti küçük görme hakkını bana vermez. Esasen hiçbirimizin elinde değildir şu ya da bu milletten doğmak.

               Bu topraklarda yaşayan ve kendini Türk sayan herkesi de kökenine, ırkına mezhebine bakmadan kardeşim sayarım.

               Bir yazımda da yazmıştım. Dereler nehirlere akar ve orada kaybolur. Artık nehir olmuştur. Etnik gruplarda MİLLET içinde yoğrulurlar.Kuşkusuz katkıları olur.Lezzet çeşni katarlar. Kültürü zenginleştirirler. Tıpkı AŞURE tatlısını meydana getiren daneler gibi. Hepsi kendi özelliğinden bir şeyler katar ama o bütünün bir parçası olurlar.

Bu nedenle de Türk milletine çeşitlilik, lezzet katan etnik kesimler olması zenginlik sayılır. Ama o bütünün içinde bir dilim, bir danedirler.

Millet olmak etnik ırk olmaktan, tarikat mensubu olmaktan sosyolojik, tarihsel ve diyalektik olarak çok daha üst bir BENLİK OLDUĞUNU unutmayalım. Etnisiteyi savunmak, folklorik olarak, nostaljik olarak tatlı bir duygu bırakabilir gönüllerde. Ama ona takılıp kalmak gericiliktir. İlkelliktir. Diyalektiğe ve tarihin akışına terstir.Bunu asla unutmayalım.

Hala mı Türkiye’de Türk yoktur diyorsunuz.

Yerim ben sizin bu bilimselliğinizi.

Okumadan, araştırmadan bilmeden hüküm veren kültürünüzü.

0 Paylaşımlar

 

Benzer Haberler

0 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir