02/12/2020

SEÇİLMİŞ IĞDIR BELEDİYE BAŞKANIMIZ SAYIN YAŞAR AKKUŞ’U HATIRLARKEN…

Eşim Şeval’le birlikte Iğdır’a kitap dağıtmaya gitmiştik. Star Royal Hotel’in dördüncü katında bir odaya yerleştik. Biliyorsunuz insan alışkanlıkları farklı farklıdır… Ben 24:00’de yatıp sabah 6’da kalkmayı yıllardır bir alışkanlık haline getirmişim. Şeval de sabahın üçüne kadar uyumaz, çayını demler, ya kitap okur ya da akıllı telefondaki mesajlarını kontrol eder.  

Derin bir uykudaydım. Şeval, omzumu silkeleyerek uyandırdı. İlk sorum, ”Saat kaç?” oldu. Şeval cevapladı: “Sabahın 3:30’u!” Sıkıntılı bir şekilde yataktan doğrulurken, “Ne var, ne oldu?” diye sormakla yetindim. Elimden tutup pencereye götürdü. Aşağıda yolların kesiştiği noktada kocaman bir çöp bidonu vardı. Etrafı çöp yığınıyla doluydu. Belediye işçileri canı gönülden çöpleri kamyona yüklüyor, disiplinli bir ruh haliyle işlerini yapıyorlardı. Şeval, sokak lambasının aydınlığında birisini işaret etti: “Bu, Belediye Başkanı Yaşar Akkuş değil mi?” diye sordu. Dikkat ettim. “Evet, ta kendisi!” diye onayladım.

Üzerimdeki uyku sersemliği kaybolmuş gecenin (sabahın) bu saatinde işçilerinin başında duran Sayın Akkuş’u seyre daldım. Bazen mütevazı bir şekilde bir küreği eline alıp işçilerin görmediği çöpleri onlara yakın bir yere doğru fırlatıyordu. Çöp sahası temizlendikten sonra ilaçlama ekibi devreye girdi. Bidonun içi ve etrafı dikkatlice ilaçlandı. Çöp kamyonu ağır ağır yola koyulduğunda, Sayın Yaşar Akkuş da onların arkasından yürüyordu. Belli ki aynı görevi başka bir çöp yığınağında devam ettirecekti.

Ertesi gün eşimle Iğdır’ın sokak ve caddelerini dolaşırken, hatta mahalle aralarından geçip kitap dağıtırken dikkatime çeken bir şey oldu: Çöp bidonları ve etrafı tertemizdi. Kendi kendime sordum: “Acaba dünyada kaç belediye başkanı sabahın bu erken saatinde işçilerini motive etmek için sokaklarda dolaşır, şehrin temizliğinden emin olmak için onların başında durup işin ciddiyetle yapıldığını kontrol ederdi?”

Kendi kendime cevap verdim: “Yok! Böyle bir Belediye Başkanına ne tanık oldum ne de hakkında yazı okudum.”

Sayın Yaşar Akkuş, Iğdır’ın temizliği, güzelliği, yolların bakımı, parkların çoğaltılması için canı gönülden çalışıyordu. Büyük projeleri vardı. Önceliği haklı olarak dağ gibi yığılan çöpler ve Iğdır’ın temizliğiydi. İkinci planda temiz su, şehir planın yeniden gözden geçirilmesi ve buna benzer çalışmalar idi.  Sayın Akkuş, Iğdır’ı, örnek bir şehre dönüştürmek için yerinde duramıyor hatta bu tutkusu nedeniyle ailesini ihmal ettiğini biliyordum.

Iğdır, kısa sürede Sayın Yaşar Akkuş ile önemli başarılara imza attı. Tam da büyük projeleri uygulamaya koyacaktı ki bile bile önü kesildi. Böylesine başarılı bir belediye başkanı hiç şüphesiz hem devletin belli çevrelerinde hem de Sayın Yaşar Akkuş’u kendilerine ileride muhtemel rakip olarak gören bazı kötü niyetli dostları (!) arasında huzursuzluğa neden oldu.

Sayın Akkuş, şu anda Erzurum cezaevinde, serbest kalacağı günü ve dostlarına kavuşmanın özlemini yaşıyor. Sayın Akkuş şunu bilmelidir ki Iğdır, O’nun göstermiş olduğu görev sevgisinden, zümreler ve partiler üstü hümanist yaklaşımından, halkın kendisine verdiği sorumluluk duygusunu ayrım gözetmeksizin yerine getirdiği çabayı takdir etmiştir ve unutmamıştır. Iğdır vefasız değildir. Sizi en kısa sürede aramızda ve hak ettiğiniz görevde görmek bizleri çok mutlu edecektir. Unutulmadınız, kalbimizdesiniz.

Saygılarımla.

Mücahit Özden Hun  

0 Paylaşımlar

 

Benzer Haberler

0 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir