İŞ BANKASINA NİÇİN GİTTİM

15/10/2021

Önce Orhan Veli’den bir şiir

Kitabe-i Sengi Mezar

Duysalar öldüğünü alacaklılar
Haklarını helal ederler elbet.
Alacağına gelince…
Alacağı yoktu zaten rahmetlinin.

Benim bankaya filan gittiğimi öğrenenlerin aklına farklı şeyler gelmesin. Param yoktur benim. Alacağım da yoktur. Eh vereceğim de.

Maaşımı İş Bankası’ndan alırım. Bütün bankacılık (öhömm) işlemlerimi İş Bankasından yürütmem hasebiyle Banka Müdürüne gittim.

Bunlar Latife, İş Bankası Müdürü Mustafa Yıldız’ı sever sayarım. İşinin ehli. Hemşerimiz ve Atatürk’ümün bankasının Müdürü. Son derece nazik, kibar, güleryüzlü ve mültefit birisi.

Müdür Bey’in ikramını kabul ederken benim yaşımda iki vatandaş geldi. Biri müdür Beyin babasıymış. Epeyi sohbet ettik. Ve bana bir ara, bağımın durup durmadığını sordu. Müdür Bey, Hocam sizin bağınız mı vardı dedi şaşırarak.

22 Dekar üzerine 110 ağaçlı bir kaysı bahçemiz vardı ama bir kısmını sattım. Geri kalanını da belediye istimlak etti. Bu günkü sebze halinin yeri.

Biz bu sohbet içindeyken Tuncay Güneş Hoca’da geldi. Banka Müdürü ile aynı köylüdürler. Yaycılı.

Tuncay Güneş Hoca iş dünyasının içinde olduğundan Müdür Bey ile bankacılık, finans üzerine sohbet ettiler. Bana tamamen yabancı bir dünya olduğundan dinlemede kaldım ama pek bir şey anlamadığımı da itiraf etmeliyim.