17/03/2020

İNSANLIĞIN VİRÜSÜ

Dünyamızı yöneten bir sermaye sınıfı var.  Bu sınıf daha fazla zenginlik ve de güç sahibi olmak uğruna dünyamızı felakete sürüklüyor.

Atmosferi, ırmakları, denizleri kirletiyor.  Gölleri kurutuyor.  Çevremizi yaşanmaz hale getiriyor.  Bu kirlilikten yalnızca adamoğlu değil, tüm canlı hayatı etkileniyor.

Yapı rantı uğruna dağlar deliniyor, ormanlar yok ediliyor, tarım alanları ve meraların yerini gökdelenler alıyor.  Domuz, tilki, ayı, börtü böcek ne varsa yuvalarından sürgün ediliyor.  Çoğu yerde onlarla içiçe/temas halinde yaşıyoruz.

Periyodik olarak dünyayı saran sermayenin krizinin faturası halka kesiliyor.  Milyarlarca insan daha da yoksullaşıyor; daha az besleniyor, daha kötü koşullar altında yaşıyor.

Besin maddelerinin genetiği değiştiriliyor.  Hormonlu gıdalar insanların bağışıklık sistemini zayıflatıyor; başta kanser olmak üzere milyonlarca insanı ölüme götüren ölümcül hastalıklar artıyor.

Tüm bu gerçekler ortadayken ve tüm insanlık adım adım yok oluşa sürüklenirken, coronavirüsten korunmak için el yıkamak, evden dışarı çıkmamak köktenci bir çözüm değildir.  Tamam, geçici olarak bu tür salgınlar atlatılır.  Ancak asalak sermaye sınıfının yol açtığı felaketler devam ettiği sürece bir müddet sonra virüs başkalaşım geçirerek daha güçlü bir şekilde canlar almaya devam edecektir.

“Koruyucu sağlık daha önemlidir” denir ya, virüslerden kesin kurtulmanın yolu, sermaye sınıfının yol açtığı olumsuz koşulları ortadan kaldırmaktır; bataklık olmazsa sivrisinek de olmaz.

Coronavirüs paniğinin koşullarında aklımızı başımıza devşirerek, asıl insanlık virüsü olan bu asalak sınıfı konuşsak hiç de fena olmaz!

 

Benzer Haberler

0 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir