CUMHURİYET KABUL RESMİNDEN NOTLAR

30/10/2022

Gelen davetiyede her ne kadar “resepsiyon” dense de 29 EKİM akşamı bir düğün salonunda yapılan toplantı, BİR RESMİ KABUL niteliğinde idi. Sunucu da Bu tabiri kullandı.

Resepsiyon Fransızcadan dilimize girmiştir. Askeri ve bürokratik oligarşinin katıldığı, elit bir davettir.Resepsiyon Batı’dan alındığı için o kültür bandında yapılır.

1-Üst düzey yöneticiler katılır.

2-Özel kıyafetler giyilir. Erkekler siyah ya da lacivert takım elbiseli, papyonlu kravatlı, kadınlar  abiye kıyafetler ,tayyör, döpiyes giyerler.

3-Müzik çalınır. Dans edilir.

4-Kokteyl, rakı, viski, şarap, votka, brendi…gibi içkiler ve mezeler ikram edilir.

Dünkü toplantı bunların tam tersine idi. Resmi kabul idi.

Canı isteyen istediği gibi giyinmişti. Kırmızı, yeşil elbiseli hanımlarda vardı. Ağır abiye giyenlerde.

Takkeli de vardı. Kravatsız yakası açık, üç beş günlük sakalı olanlarda.

Toplumun her kesiminden davetliler vardı.

Üst düzey bürokratlar. yöneticiler, sivil toplum kuruluşları, muhtarlar, şehit aileleri, siyasi partililer gazeteciler…

Yani resepsiyon değil tam anlamıyla Valiliğin verdiği RESMİ KABUL idi. Herkes meşrebine uygun kıyafetle gelmişti. Günlük ev kıyafetiyle gelen de vardı, uyumsuz rasgele giyinen de. mini etekli de vardı. Kısaca toplumun bütün renkleri oradaydı.

Ancak katılanların büyük çoğunluğu böylesi mekanlara alışık olmadıklarından erkenden kalkıp gittiler.

Program akışı içerisinde müftülükten bir görevli Kur’an Tilaveti sundu. Kur’anı  Araplardan daha güzel okuduğuna eminim.

Veli Beder Hoca ise dualar etti. Tam bir devletçi milletçi bir yaklaşım ile. Takdir topladı. Din adamları yalnızca öte dünya için değil, bu dünyanın somut gerçeklerine de değinmek ve eğilmek zorundadırlar.

Ben, İYİ Parti İl Başkanı Fuat Ata, Deva Partisi İl Başkanı Av.Yusuf Aslan ve eşi, Serdar Ünsal ve eşi, İYİ Parti Gençlik Kolları Başkanı Şahsenem Kum , Adnan Sever ve eşi birlikte oturduk. Böylesi bir toplantıya ilk kez damsız katıldım. Ve kendi kendime de pek kızdım

Oturduğumuz yerden gelen gideni, oturanları pek kolay tarassut edebiliyordum.

Gecenin yıldızı ev sahibesi hamfendileri Hatice Hanımdı. Siyah abiyesi. asaleti ve zarafeti ile uyumlu bir profil çiziyordu. Ayakkabısı sert kırmızı renkteydi tezat olarak algılanmasın, aynı renk çantası ile şıklığını tamamlıyordu.

Okkalı geçinen bir çok bey ve hanımları kıyafet bakımından dökülüyorlardı. Sanki köy harman yerinde ki bir düğüne gelmişlerdi.

Hele birçok ailenin çocukları ile gelmeleri büyük bir görgüsüzlüktü.

Pasta ikramı ve müzik için geç kalındı. Ya da tersten söyleyelim avama göre bir toplantı olmadığı için kalkıp gittiler ve ikram gecikmiş gibi oldu..

Bu arada salonun ortasından gelip giden çiftlerin yürüyüşleri dikkatimi çekti. Özkan Yolcu ve eşi salondan ayrılırken eşinin sağında yürüdü. Bir çok üniformalılar da aynı şekilde eşlerinin sağında yürüdüler.

Vali Bey ise eşlerinin solunda yürüdü.

Bu konuda kabul gören yürüyüş şekli, erkek hanımının sağında olur ki, kendi sağ eli müsait olsun, ve gerektiğinde de yumruğunu da silahını da kullanabilsin. Şövalye çağlarından kalma bir gelenek yani.

Ev sahibesi Hatice Hamfendileri ve Vali çıkışta misafirlerini uğurlama ve arzu edenler ile resim çektirme inceliğini gösterdi.

Bana ise kendileri buyur ettiler. Devlete karşı gelecek değildim ya. Ben de birlikte resim çektirdim.

Bu yılki Cumhuriyet Bayramı kutlamaları geçmiş 15 yıla göre pek canlı,yüksek katılımlı oldu.Bunda da yükselen milliyetçilik dalgasının etkisi olsa gerek diye deşünmeden edemedim