20/03/2020

BİRLİK VE DAYANIŞMA

Sabah 10 suları..

Kapının zili çalıyor, ayrıca yumruklanıyor da.  Bizler hane halkı, ne oluyor telaşıyla kapıya seğirtirken, sevindiren bir gurup çocukla karşılaşıyoruz; dört sevimli çocuk, ellerinde poşetler Nevruz şekeri toplamaya gelmişler.  Öylesine mutlu olduk ki… Çoktandır mutluluğumuzun bir vesilesi Nevruz gününden bir enstataneyi yaşamamıştık.

İnsanoğlunu topyekûn tehdit eden bir felaketi yaşıyoruz.  Alışık olmadığımız karantinalar,  panik görüntüleri, gelecek kaygısı.  İnsanoğlu gardını almış kapalı mekânlarında felaketin kapsamını endişeyle bekliyor.  Görünüşte, ne olacaksa olsun kabilinden bir vurdumduymazlık içindeyiz, ancak içten içe bir can korkusu içimizi kemiriyor.

Coronavirüs varsıl yoksul dinlemiyor;  salgının en yoğun olduğu yer İtalya’nın kalburüstü tabakasının yaşadığı Lombardiya bölgesi.  Ancak süreç içinde üst tabakalarla  alt tabakaların “düzlüğe çıkma” farkları belirgin olacaktır.  Zengin arabasını dağdan aşıracak, her zaman olduğu gibi felaketten en çok etkilenecek olan yoksul yığınlar olacaktır. 

Mağduriyet şimdiden kendini göstermiştir.

*İşini yitiren çalışanlar açlıkla karşı karşıyadır.

*Kıtlık ve kuyruklar en çok yoksulları etkilemektedir.

*Ülke yöneticilerini tutumu, örneğin bizimkiler aldıkları “tedbirlerde” zengin kesimleri kayırma doğrultusundadır.

Mağduriyet salgın sonrası da yüzünü gösterecektir.  İşini, işyerini kaybeden milyonlarca yığın, yoksulluk sınırının altındaki milyonlara eklenecektir.  Krizin farurası her zamanki gibi yönetilen kesimlerin sırtına yüklenecektir.

Salgın sonrası “yeni bir dünya” bizleri beklemektedir; artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.  Giderek ezilen ve sömürülen alt kesimler bu “yeni dünya” için kendi kaderlerine kafa yormak  mecburiyetinde olmalıdır.  Egemenlerin baskısı altındaki sınıflar birlik ve dayanışma içinde “kendi düzenlerini” kurma mücadelesini baş görev olarak benimsemeli, bu yolda şimdiden yepyeni bir bilinçle donanmalıdırlar.  “Yeni başlangıç” Nevruz’u yaşadığımız bu günlerde, felaketlerde ister istemez birlikte olduğumuz gibi yepyeni bir geleceğimizi birlikte yaratma umudunu yeşertmeli.

Umut etmeli, her karanlığın sonu güneşli bahar sabahıdır.

 

Benzer Haberler

0 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir