İYİ Kİ BELEDİYE BAŞKANI DEĞİLİM

23/09/1999 ÇAĞDAŞ Gazetesi

Bu yazımın üstünden tam 25(yirmibeş) yıl geçmiş,Ve maalesef haklılığım, öngörüm tam anlamıyla isabet kaydetmiş.Okuyun yazıyı bana fazlasıyla hak vereceksiniz.

Sık sık belediye üzerine yazılar yazmamdan olsa gerek,

arkadaşlar takılırlar bana. Neden başkanlığa sen aday olmuyorsun

diye.

Seçilme ihtimalimin mutlak sıfırın altında olması bir yana, bir yana, benim

Harcımda değil.

Çarpuk çurpuk da olsa Iğdır büyüyor. Hem de pek hızlı olarak.

Günümüzde artık maddenin, dolayısıyla kentlerin de “canlı”

olduğu kabul ediliyor. Onların da doğduğu, yaşadığı hayat alanları,

sıkıntıları, hastalıkları olduğu biliniyor.

Bu açıdan Iğdır bir canlı. Ancak vücut bulduğu ortam çok kötü.

Bir kere ovanın en verimli yerinde. Sonra altyapı ve yüksek bina

inşasına izin vermeyecek, gevşek ve alüvyal jeolojik bir toprağı var.

Bir metrelik ekin için uygun kabuktan sonra hemen kumlu tabakalar

başlıyor. Üç beş metre kazıldığında hemen su çıkıyor. Orgof(Suveren)

sırtlarından bakıldığında yeşilliğin ortasında beton yığınlarının habis

bir ur gibi büyüdüğünü ve yayıldığını görürsünüz. Demek ki Iğdır kanser

olmuş.

Kış aylarında hava kirliliği had safhaya varıyor. Iğdır boğuluyor.

Demek ki solunum yetersizliği var. Ciğerler, bronşlar tıkalı.

Iğdır’da bir da bir yerden bir yere araçla ya da yaya olarak gitmek çok zor.

Demek dolaşım yetersiz.

Yollar, evler, binalar, kaldırımlar rasgele yapılmış. Plana projeye

hiç uyulmamış. Demek bebekliğinde iyi beslenememiş. Zafiyeti var.

Renksiz, zevksiz, estetikten uzak bir rüküşlük var. Demek

eğitimi eksik. Psikolojik sorunları var. En azından sonradan görme

Bunlar benim gözüme takılanlar. Örnekleri ve tespitleri

çoğaltmak mümkün. Sonuçta Iğdır büyüyor. Büyüdükçe hastalıkları

artıyor, kronikleşiyor. Derinleşiyor. Aşırı trioid salgısı sonucu devleşmiş,

şişmanlamış bir büyüme. Ne elbise yaraşır, ne ayakkabı ayağına oluyor.

İşte Iğdır böyle bir şehir.

Başkan seçiyoruz şehre. Bu hastalıkları iyileştirsin diye. Ama

hasta oksijen çadırında, yoğun bakımda. Komada. Hasta Allah’a havale.

Başkandan medet umuyoruz. Belediyenin imkanları ne. İki aspirin ile

zatürre olmuş bir hastayı iyileştiremeyiz ki.

Hantal, eski günün şartlarına uymayan,yenilenemeyen

belediye yasa ve yönetmelikleri.

Ne lazımcı, adeta uyurgezer bir kadro,

Kırık dökük yetersiz ve miadı dolmuş araçlar,

Tam takır bir bütçe.

Bu ortamda hastalıklara yenileri eklemek veya azdırmak için

başkana baskı yapan, kör bencil, çıkarcı süfli bir zihniyete sahip meclis

ve vatandaşlar.

Bu projeyi kitabına uydur. Buna iş ver. Buna para veya malzeme

ver diyen parazitler.

Bütün bunlarla boğuşmak durumunda kalan ve yalnızları

oynayan bir başkan.

Yok yok. Benim gibi disiplinli, doğru ve güzele aşık, ama

tahammülsüz bir adam tırlatır. Benden başkan maşkan olmaz

V e iyi ki de seçilme şansım filan katiyetle yok

 

Benzer Haberler

0 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir