IĞDIR’DA KUŞAKLAR ARASI KÜLTÜREL DEĞİŞİM VE DAVRANIŞ BİÇİMLERİ

08/09/2024

Değerli Misafirler

Bugünkü konumuz, 1920-2022 yılları arasında Iğdır’da yaşanan kuşaklar arası kültürel değişimi ve davranış biçimlerini ana başlıklarıyla ele almak olacaktır. Zaman çizelgesi dikkate alındığında kabaca aşağıdaki gibi bir ayrım yapmak mümkündür:

  • 1920-1940                Birinci Geçiş Dönemi
  • 1940-1980                Birinci KUŞAK’ın Kültürel Değerleri ve Davranış Biçimleri
  • 1980-1995                İkinci Geçiş Dönemi
  • 1995’ten bugüne      İkinci KUŞAK’ın Kültürel Değerleri ve Davranış Biçimleri

Bugünkü konumuz 1940-80 yılları arasında yani nerdeyse yarım asır boyunca Iğdır insanın günlük yaşamını, aile ilişkilerini, yemek zevkini, yaşama bakış açısını, komşuluk ilişkilerini belirleyen kültürel değerlere ve davranış biçimlerini ele almak olacaktır:

Birinci Kuşakta Aile İlişkileri

  1. Kardeşler arasında kıskançlık değil dayanışma vardı
  2. Büyük kardeşler, kendilerini küçük kardeşlerini kendiliğinden bir duygu ve yaklaşımla korumakla yükümlü hissederdi
  3. Çocuklar ve ebeveynler (özellikle baba) arasında olağanüstü bir saygı ilişkisi vardı
  4. Teyze, Hala, Dayı, Amca şeklindeki geniş aile kavramı önemliydi
  5. Ailede bir “bütünlük” duygusu vardı.
  6. Mümkün olduğunca kahvaltı, öğlen yemeği ve akşam yemekleri birlikte yenirdi
  7. Aile içinde, adını konulmamış, adil ve beklentilere uygun bir iş bölümü vardı
  8. Aile ve ortamı, kutsaldı; herkes bu bütünlüğü korumak için kendi üstüne düşeni yapardı

Birinci Kuşakta Komşuluk İlişkileri

  1. Komşuluk ilişkileri, günlük yaşamın zorluklarını aşacak yönde bütünleştirici ve dayanışma ruhuyla biçimlenmişti
  2. Komşular arasında hak, hukuk dengesi, sınırlara saygı kendiliğinden ve yapıcıydı
  3. Komşular birbirlerini rakip olarak görmez veya kıskançlığın zerresi bile hissedilmezdi
  4. Komşu demek en sıkıntılı anda sığınılabilecek ve yardım alınabilecek bir mekân anlamına gelirdi
  5. Komşu çocukları, nerdeyse ailenin bir ferdi gibi görünür, çocuklar birbirleriyle tüm ruhları ve samimiyetleriyle bütünleşirlerdi
  6. Komşular birbirlerinin eksiklerini bilir, bunu tamamlamaya çalışırdı. Örneğin Kürt aile, Azeri (ve Terekeme) komşusuna peynir, yağ ikram ederken, Azeri (ve Terekeme) komşusu da buna karşılık kaysı, sebze vb ürünleri sunardı.
  7. Yangın, deprem, su baskını vb doğal felaketlerde dayanışma ruhu daha da güçlenir, el ele vererek zorlukları aşarlardı
  8. Komşular birbirlerinin mahremiyetine saygı gösterir, bunu sır gibi saklar, dedikodusunu yapmazdı

Birinci Kuşakta Yeme-İçme Alışkanlıkları

  1. Yeme-İçme konusuna özel bir ihtimam gösterilirdi. Ev kadınları yemek hazırlığını kutsal bir duyguyla ve sevgiyle yerine getirirlerdi. Bunu bir yük olarak görmez, aksine Aile Ruhunu güçlendiren bir aktivite olarak algılarlardı.
  2. Turşu, reçel vb ürünler evde üretilir, özenle saklanırdı. Yemeklerin kalitesinden şüphe olmaz, sofralar daha sıcak ve güvenilir bir ortamda kurulurdu
  3. Çeşme suyu ya mahalle aralarında veya evine kadar boru çektirebilen varlıklı ailelerde olurdu. Mahalle arasındaki çeşmelerde çekişme, bağrışma olmaz, herkes sırasını bekler, hatta bu buluşmalar adını konmamış bir “mahallelik” duygusunun gelişmesine neden olurdu
  4. Komşular, izin istemeden, varlıklı ailelerin bahçedeki çeşmelerine uğrar, istedikleri suyu evlerine taşırlardı
  5. Ev kadını, yapmasını bilmediği bir yemeği utanmadan, çekinmeden komşusundan öğrenebilirdi
  6. Komşuların birbirlerine “tadımlık” anlamında yemek göndermesi gelenektendi

Birinci Kuşakta Mahalle Kültürü

  1. Mahalle en nihayetinde, “Geniş komşu kümesi” olarak algılanırdı.
  2. Mahalleliler birbirlerini tanımasalar bile, aynı mahallede oturduklarını öğrendiklerinde, yüreklerinde bir dayanışma ve empati duygusu gelişirdi
  3. Mahalleli gençler arasında sevgi ve saygı bağı oldukça güçlüydü
  4. Mahalleliler sokakta karşılaştıklarında birbirlerine mümkün olan en içten ve samimi duyguyla selamlarlardı
  5. Mahallede iyi giyimli, davranışları edep kuralları içinde olan “ağabeyler”, çocuklar için bir rol modeli olurdu.
  6. “Ağabeyler” de gerektiğinde yanlış davranış içinde olan mahalleli çocukları uyarır, kalplerini kırmadan, gönüllerini alarak doğru davranış biçimin nasihat ederlerdi
  7. Ölüm, sünnet, düğün gibi önemli günlerde mahalleliler bu acıyı veya mutluluğu paylaşırlardı
  8. Mahalleli çocuklar her türden oyunu birlikte organize eder, içtenlikle kaynaşırlardı
  9. Mahalleli çocuklar arasında ağız dalaşı, küfürleşme, fiziksel şiddet hemen hemen yoktu

Birinci Kuşakta Şehir (Kasaba) Kültürü

  1. Iğdır’da Azeri ve Kürt ileri gelenleri arasında sıcak bir dostluk vardı.
  2. Şehrin varlıklı kesimi aynı lokantada yemek yer, aynı mekanda çayını içer, sohbet ederdi
  3. Merhum Feyzullah Zengin’in “Iğdır Çayı”, başka hiçbir yerde olmayan bir tada sahipti. Özel bardaklarda ikram edilir, Feyzullah Zengin’in kahvehanesinde bir çay içmek sanki Paris’te Şanzeli’deki şık bir kahvehanede zaman geçirmekle aynı anlama gelirdi
  4. Merhum Süphan Güneş’in lokantası, İstanbul Beyoğlu’ndaki lokantalardan geri kalmaz, yemek sırasında rakının servis edilmesi gelenektendi.
  5. Belli arkadaş grupları bir araya gelir, Karasu kenarına, Zor yaylasına veya Balıklı Göle pikniğe giderlerdi.
  6. Kaymakam, Hakim, Savcı, Tapu Müdürü vb bürokratlarla şehrin ileri gelenleri iç içeydi, kaynaşmıştı. Bu da şehirde huzur ve sükûnetinin güvencesiydi. Bazen, beklenmedik şekilde ortaya çıkan öldürme, yaralama gibi durumlarda bürokratlar ve ileri gelenler el ele vererek soruna el atar, büyük bir anlayış ve fedekarlık duygusuyla yaralar kapanırdı.
  7. Şehir merkezinde Keşiş Bağı gibi mesire yerleri vardı. Aileler komşularla birlikte çocukları da yanlarına alarak buralara gider, hoşça vakit geçirirlerdi. “Yarın Keşiş Bağı’na gideceğiz,” denildiğinde çocuklar mutluluktan uyuyamazdı.
  8. Belediye Bahçesi diğer bir ilgi alanıydı. Bay ve bayanlar en güzel elbiselerini giyer, Belediye Bahçesine dolaşırlardı. Kadınlar, giyim-kuşamlarıyla İstanbul hanımlarından geri kalmazlardı
  9. 1948 yılında Merhum Ali Orkun ve Aziz Güney’in açtığı ARAS sineması şehrin kültürel yaşamına damgasını vurur
  10. Özellikle yaz aylarında açık hava sineması olurdu. Evde büyük hazırlık olur, seansa doğru aileler, genç kızlar ve yakışıklı delikanlılar sokakları doldurur, sevgi ve aşk dolu gözler birbirine kavuşurdu.
  11. Cumhuriyet Bayramı, Kurtuluş Bayramı, 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos bayramları büyük bir coşku ile kutlanırdı. Bütün şehir bu kutlamaların bir parçası olur, herkes şehir merkezine akın ederdi. 19 Mayıs’ta liseli kızlar ve erkekler, birlikte bir gösteri düzenlerdi. 30 Ağustos akşamı Fener Alayı düzenlenir, herkes bu anı merakla beklerdi. “Cumhuriyeti birlikte kurma duygusu” gerçek anlamda paylaşılırdı.
  12. Osman Ataman, Nağı Odoğlu gibi şahsiyetlerin evinde balo, piyano gibi aktiviteler, her ne kadar varlıklı ailelerin uğrak yeri olsa da böyle bir aktivitenin yapılmış olması dalga dalga evlere yayılır, merak ve heyecan uyandırırdı. Katılımcıların yaşadıklarını anlatması, romantik bir kültürün Iğdır’da ruhlara yeşermesine katkı sunardı. O yıllarda Doğu Anadolu’da en romantik aşklar Iğdır’da yaşandı.
  13. Askeri Mahfel (Orduevi) de sık sık özel programlar düzenler, çiftler dans ederdi
  14. Nağı Bey’in imalathanesinde ve Altunzade Çiftliğinde (Taşburun) şarap üretimi yapılır, bu gerçeğin bilinmesi bile, şehirde laik bir anlayışın güçlenmesine vesile olurdu
  15. Düğünler de Iğdırlılar için ayrı bir buluşma yeriydi. En güzel elbiseler giyinilir, düğün evine gidilirdi. O yıllar Iğdır’daki evliliklerde çiftler birbirlerini ya bir düğün evinde görmüşler ya da sinemaya giderken gözler birbirleriyle buluşarak derin bir aşk duygusuyla birbirlerine bağlanmış, sonuçta evlenmişlerdi.

 

SONUÇ:

Değerli Misafirler:

Sakın ola ki “YENİ” kelimesi zihninizde, “ESKİ” kelimesinden daha pozitif bir algı yaratmasın. “ESKİ IĞDIR”, “Yeni Iğdır’dan” her yönüyle daha insani, daha toplumsal, daha az ideolojik, daha sevgi ve saygı dolu, daha evrenseldi. Bu anlamda “ESKİ IĞDIR’I” tekrar sevgiyle yad ediyorum

Saygılarımla

Yazarın kaynağı ben de yok ama büyük bir ihtimal ile Mücahit Hun’un konuşmasıdır.

 

Benzer Haberler

0 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir