22/03/2020

Sabahın erken vaktiydi, güneşi beklerken soğuk bir yağmur damlası kondu gözlerine, fırlayarak kalktı yatağından, irkilmiş, korkmuştu, bir an vücudu titredi anlaşılan ince yorganı onu ısıtmamıştı.

Isıtamazdı da çünkü onu üşüten bambaşka bir şeydi, yıllardır gülüşü ile güçlü varlığı ile onu hep mutlu ve huzurlu eden hayat yoldaşı artık yoktu.

Apansız gidivermişti, ona hiçbir şey söylemeden hem de.

Zordu bundan sonraki onsuz hayat, ıssız bir yalnızlıktı, bir boşluğa bakarcasına uzun, uzun dışarıya baktı, yorgun bir hareketle geceden yarı açık kalmış penceresini kapattı.

Uzun ve çetin geçen kışın bıraktığı tüm izleri üzerinde taşıyan perdeyi çekti, kendi kendine mırıldanarak, siyatiklerim azıtmadan kalın giyinmem lazım dedi.

Artık bir karar vermeliydi, çok yaşlanmıştı, bir başına kalamazdı, uzaktaki tek oğlu da zaten uzunca bir zaman oldu arayıp sormuyordu, huzur evine taşınmayı düşünüyordu yaşlı ve yorgun bedeni, durmadan şikâyet ettiği siyatikleri, bu kararı vermeye yetiyordu zaten.

Ansızın çalan kapının zili,sıkıcı,kasvetli derin düşüncelerinden uyandırdı,yıllardır hiç kendinden ayırmadığı renkleri solmuş,ipleri çözülmeye yüz tutmuş kalın yünlü yeleğini sırtına geçirdi,elleri ile dizinden güç alarak zorlukla ayağa kalktı,meraklı bir ses tonuyla kim ola ki sabahın erken vakti bu yağmurlu havada beni hatırlayan diye kendine söylendi, peş peşe zili çalana,sinirli bir ses tonuyla bağırarak ne sabırsızsın ananın karnında nasıl dayandın.!

Yaşlı, titreyen damarların morluğu, belirgin bir şekilde gözüken elleri ile kapıyı ardına kadar açtı, kızgın bir sesle konuşmak istedi, ancak gördüğünün karşısında kelimeler adeta boğazında ölüverdiler.

Daha kısa bir zaman önce onu aklından geçirmişti, umutsuzluklarının büyüdüğü, yanlızlığın tüm heyecanlarını yok ettiği bir anında ansızın karşısında buluvermişti oğlunu, boğazı düğümlendi yaşlı ve kırışık dudakları titredi, belli belirsiz bir ses çıktı boğazından oğlumm.

Sabahki gözüne konan yağmur damlacığını oğluna saklamıştı sanki gözlerinden yanaklarına kocaman bir damla süzüldü mutluluk bu olsa diyerek içinden geçirdi, yalnızlığının, yaşlılık ve umutsuzluğunun yerini oğluna sarılırken sevinç ve yaşama heyecanı almıştı.

Onu sonsuzluğa kadar bırakıp giden eşine içinden duygulu bir teşekkür diledi, ona oğlunu miras bıraktığı için.!

Necdet HUN

Hak-Par Iğdır İl Başkanı

 

Benzer Haberler

0 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir