TÜRKÇE’DEN İNGİLİZCE’YE GEÇMİŞ KELİMELER
12/12/2020
Sanılır ki hep yabancı dillerden Türkçe’ye kelimeler girmiş, Oysa Türkçe’den de başka dillere geçmiş kelimeler var. Bu araştırma sonucu sizleri şaşırtmasın, En ilginci ise kahve kelimesi. Bizim sonradan görmeler bizden İngilizce’ye geçen kahve kelimesini “cafe coffie” yazmazlar mı .Uyuz olurum.
aga, agha: ağa, yüksek rütbeli Türk askerî yöneticisi baklawa, baklava: baklava bashlyk: başlık bey: bey bergamot: bey armudu, bergamot beylik, beylic: beylik bosh: boş, saçma (konuşmak) bulgur: bulgur buran: buran, fırtına cafe: kahvehane, kafe caique: kayık calpac, calpack, kalpak: kalpak caracal: karakulak, bir tür Afrika vaşağı caviar, caviare: havyar cham: han chiaus: çavuş chibouk: (tütün içmek için) çubuk chouse, chowse: hile yapmak (çavuş’tan) coffee: kahve dey: dayı, eskiden Kuzey Afrika’da yönetici dolman: dolama, bir tür giysi dolmush: dolmuş doner: döner effendi: efendi firman: ferman giaour: gavur janizary, janisary: yeniçeri kabob, kabab, kebab, kebob, cabob: kebap kantar: kantar (ağırlık birimi) karakul, caracul: karakul, bir cins koyun kavass: kavas, elçiliklerde koruma görevlisi khan: han, kağan kilim, kelim: kilim kiosk: üstü kapalı etrafı açık sergi yeri (köşk’ten) kumiss, koumiss: kımız kurbash: kırbaçlamak kurgan: kurgan, mezar üzerine toprak yığılarak yapılan küçük tepe | odalisk: odalık oka, oke: okka ottoman: koltuklu sedir, divan (Osmanlı’dan) pastrami: pastırma pacha, pasha, bashaw: paşa pilau, pilaf, pilaff, pilaw: pilavraki, rakee: rakı rumelia: rumeli samiel: sam yeli sanjak: sancak sarma: sarma seraglio: harem (saray’dan) serai: saray shagreen: bir çeşit deri (sağrı’dan) shashlik, shaslik: kebap sherbet: şerbet spahi, spahee: sipahitaffeta: tafta tekke: tekke tsatsiki, tzatziki: cacık tughra: tuğra tulip: lale (tülbent’ten) turban: türban (tülbent’ten) turk: değişime istekli, genç dinamik kişi (Türk’ten) turquoise: turkuazulan, uhlan: Prusya ordusunda asker (oğlan’dan) vilayet: vilayet yarmulke, yarmelke: Yahudilerde giyilen bir çeşit başlık (yağmurluk’tan) yashmac, yashmak: yaşmak, bir tür kadın giysisi yataghan, yatagan, ataghan: yatağan, bir tür kılıç yoghourt, yoghurt, yogurt: yoğurt yoruk, yuruk: yörük, Anadolu’daki Türk göçebeler yurt, yurta: bir tür taşınabilir çadır (yurt’tan) zaptiah: zaptiye zill: zil (yuvarlak, metal nesneden yapılan müzik aleti) |
Benzer Haberler