15/07/2021

SİYAH IRKIN KARA TALİHİ

EURO2020’nin ardından akıllarda kalan, maç öncesi futbolcuların ırk ayrımcılığına karşı yeşil çimlerin üzerine diz çökerek tepki göstermeleri oldu.

İlkçağdan, Ortaçağdan beridir insanlığı bitmek bilmeyen kavgalara sürükleyen iki istimar vardır: bir din istismarı, iki ırk istismarı.  Birinci tür istismar günümüzde tüm şiddetiyle sürmektedir ve başka yazıların konusudur.

Irk düşmanlığı istismar bayrağının armasıdır.  Uygarlığı sahiplenen beyaz  ırk, sömürgelerini kurmak için en kolay toprak siyahların toprağını, istismarı en kolay köle siyah ırkı bulmuştur.  İngiltere’de büyük derebeylik malikaneleri kurulurken, Fransa’da şövalye şatolarının temelleri atılırken, Amerika’da çıplak toprak mamurelere dönerken; beyazların silahlı güçleri siyah ırkı ormanlardan aslan avlar gibi kementlerle toplamış, gemiler bunları küme küme Avrupa, Amerika topraklarına taşımıştır.

Burjuva devrimleri beyaz ırkın siyah ırka kanunla taktığı tutsaklık zincirini koparmış, ancak bu defa da yeni kurulan makina uygarlığı onları istismarcı sermayenin en ucuz kölesi halina getirmiştir.  Beyaz ırk onunla aynı tramvaya binmez, aynı masada yemek yemez, onları ormandaki sinekle eşitler, ancak Amerka’nın, Avrupa’nın her yerinde onlar çalıştırılırlar.  Çünkü en ucuz, en uysal amele, istismara açık işçi onlardır.

Çağımızda siyah ırkın çilesi bitmemiştir.  Hala püften sebeplerle zenciler yere yatırılarak nefesi kesilinceye kadar boynuna basılmaktadır.  Batı’nın iftihar ettiği burjuva medeniyetinin günümüzdeki en son aşamasında  zenciler hala esir muamelesi görmektedirler. 

Toprakları işgal edilip yağmalanan Afrika’nın siyah ırkı, beyaz ırka karşı bir kan kini, bir renk kini, esaret kini taşır.  Bu kinin temelinin istismarcı medeniyet olduğunu bilmez.  Aynı yanılgı beyaz ırkta da vardır.  Evini kundakladığı, boynuna bastığı siyah ırkla aynı istismarcı medeniyetin kölesi olduğunu o da bilmez.  Siyah nefer beyaz neferle boğazlaşırken, siyah ve beyaz kanın üstünde kapitalist baronların malikaneleri kurulur.  İlkçağ’dan, Ortaçağ’dan beri bu kanlı istismar oyunu, özü itibariyle günümüzde de hükmünü yürütmektedir.