24/06/2021

ŞİKAYET

EURO 2020 Kupası’nda milli takım 3 maçta sıfır puan çekti, yarım düzineden fazla gol yedi, sadece 1 gol atabildi.

Oysa kupa öncesi iddialı laflar ediliyordu.  O kadar ki, İtalya maçı öncesi final lafları yüksek perdeden dile getirilmeye başlanmıştı, bile.

Gerçekte milli takım oyuncularının tümü seçme futbolculardı; Avrupa’da nam salmışlardı.  O halde ne olmuştu?  Un var, yağ var, şeker var; neden helva karılmıyordu.  Gelin görün ki, helvayı yapacak olan sürekli şikayet ediyordu.  Şikayetler son maç sonrası da yinelendi.

Şikayet, başarısızlığın gerçek nedenini örtmeye birebir.  Bir maçta 11 yabancı futbolcu oynatan, bu sayının 8’e çekilmesine şiddetle itiraz eden “futbol baronları”nın hükmettiği futbol camiasından “milli başarı” beklemek avuntudan öte bir şey değildir.

Şikayet, yoğunluklu olarak siyaset ortamında boy verir.  Muhalefet siyasi iktidarın yolsuzluklarından, partizanlığından, hukuk tanımazlığından şikayetçidir; iktidara geldiklerinde neler yapacaklarından fazlaca söz etmez.  İktidar ise muhalefetin iftiralarından şikayetçidir; ona göre kendileri çalışmakta millete hizmet vermektedir, muhalefet yalnızca laf üretmektedir.  Onlar şikayetlerine devam ededursun, millet giderek yoksullaşmakta;pahalılık altında ezilmektedir.

Yakın tarihimizde Gülen Cemaati’nin kotardığı “kumpas” dönemi vardır ki, değişik yönleriyle ibretliktir.  Cemaat’e bağlı güvenlik ve yargı güçleri TSK’nın en mahrem yerlerine nüfuz ederken, en tepedeki her gün ekranlardan “vicdansızlar” diye feryat ediyordu.  Tabii böylesi kritik dönemlerde Mustafa Kemal gibi davranmak gerekir.  Harbiye sıralarından Atatürk’ün numarası okunduğunda “Burada” diye bağırmakla “Mustafa Kemal’in Ordusu” olunmuyor.

Şu sıralar herkes her şeyden şikayetçi.  Hakları var, ancak şikayetle sorunlar çözülmüyor.  Harekete geçip çözüm üretmek gerekir.