SEVMEYEN İNSANLARIN MEZARI OLMAZ
           
SEVMEYEN İNSANLARIN MEZARI OLMAZ

07/08/2016

GÖNLÜN NE KADAR ŞIK

Gönlün ne kadar şık sen ondan haber ver?..
şöyle atıp koyu grileri-siyahları sabahtan,
sarı bir kaşkol atabiliyor musun boynuna, ondan haber ver?
koyma bir kenara yüreğini, aç kapılarını,
gelene geçene yol verme girsin diye içeri ama
gömme başını toprağa bir çift güzel göz uğruna.
Bilirim yine yeşerecek bir çiçek bulursun bir dalda,
ama aklını kaybedecek bir aşk varsa avuçlarında,
bırak aksın yollarına.
yağ geç, yık geç, kimse inanmazsa inanmasın.
sen inan yüreğine,
hem ona geçmezse kime geçer sözün?..
büyü büyü… bak ellerin ayakların kocaman.
aklın da maaşallah yerinde,
e ne diye tutarsın yüreğini uçmasın diye.
akıllı ol, yüreğin gelir peşinden,
boşver yaşı başı,
aşk var mı aşk, sen ondan haber ver?
takılmışsın yüzündeki gözündeki çizgilere.
o çizgilerin yüreğine neler kazıdığını düşün,
atmak mı istiyorsun kendini bir dereye soğuk bir
kış günü, öl gitsin…
parayı pulu savurup,
bir balıkçı köyünde balık tutmak mıdır isteğin,
savrul gitsin…
Boş ver be yaşı başı, kim tutar seni kim,
kendi yüreğinden başka kim?.
Aklını al da öyle git,
ister bir duvara, ister bir od aya, ister kıra
bayıra vur da git.
Dert etme ellerini, onlar da gelir seninle
bırakmadıkça birine.
O biri de gelir gerçekten istediğin oysa,
seveceksen ve öleceksen uğruna…
yaşa be, yaşa da öyle git, gireceksen toprağa…
yaş 70’e gelse bile, hayat daha bitmemiş.
sen mi biteceksin?
çekeceksen bile bayrağı,
yaşadım ulan dibine kadar diyemeyecek


SENİ BEN
Geceyarısı gördüğüm kabustan
Ateşler içinde uyandığımda
İçtiğim soğuk su gibi,
Seni ben ıslanmış bir sokak kedisinin
Sobanın yanındaki mindere kıvrılmayı sevdiği gibi
Dalgaların sahile hasreti,
Eseri bitmiş ressamın tuvali karşısında duyduğu haz
Çölde vahaya rastlayan bir bedevinin sevinci kadar
Sevmiştim…
Seni ben var ya! …
Özgürce kanat çırpan martılara
Simit atmayı sevdiğim gibi,
Seni ben evladının diploma töreninde göğsü kabaran
Anne babanın kıvancı,
Daldırıp kalemimin ucunu yüreğimdeki süveydaya
Ayaz gecelerde yazdığım şiirlerim kadar
Sevmiştim…
Seni ben var ya! …
Anam,babam,kardeşim
Be hey zalim!
Ben seni vatanım kadar çok
Sevmiştim…
Sen se kilitleyip beni penceresiz ayrılık hücresine
Kapatıp üzerime sevdanın kapılarını
Gittin…
Gittin de be sevgili
Neden hala bitmedin?
Seni ben….

YALNIZLIK BENİM DOSTUM
Yalnızlık benim tek dostummuş bunu anladım
Bir rüyayı gerçek sandım
Çok şeymi istedim senden sanki
Bİrgülüşün yeterdi oysaki

Gözlerinin içine har baktığımda
Yeniden aşık olurdum ben sana
Ve acı çekeceğimi bilsemde
Seni sevmekten vazgeçmeyeceğim asla

Ömür bitsede bu sevda bitmez asla
Bir kez baş koydum ben bu yola
Artık benim için tek sen varsın
Sen benim ilk ve son aşkımsın

Kafama koymuştum bir kere bizi yalnız ölüm ayırırdı
Nerden bileyim sana kavuşmanın zor olacağını
O kadar seviyordumki seni
İstemiyordum hiç ağlamanı

Sen yatağında mışıl mışıl uyurken
Yazıyorum bu satırları sana ben
Hayat alıp götürsede seni benden uzaklara
Asla ama asla vazgeçmem senden

Bu satırları yazarken sana titriyor ellerim
Kalbim sıkışıyor, doluyor gözlerim
Belkide son satırlarım bunlar şunu asla unutma
Seni daima sevecek ve hep bekleyeceğim……

Can Yücel


AŞKI ÖĞRENMEK

AŞKI ÖĞRENMEK…. ÖNCE ÖĞREN AŞKI…
ÖNCE ÖĞREN AŞKI, YAŞAMAYI BİL, ONDAN SONRA ÇIK KARŞIMA… ONDAN SONRA ”SENİNKİ DE AŞK MI?” DE. BEN DE O ZAMAN CEVAP VEREYİM SANA… SAVUNAYIM AŞKIMI… MADEM YERİ GELDİ, BİR İYİLİK YAPAYIM SANA, OKUDA NASIL AŞIK OLUNURMUŞ ÖĞREN…
”TESLİM OLACAKSIN… ”
KAYITSIZ ŞARTSIZ TESLİM OLMAYI GEREKTİRİR AŞK…
BİR YANIN AŞKTA, BİR YANIN BAŞKA TARAFTA OLMAZ…
BEYNEN , KALBEN , RUHEN , BEDENEN TESLİM OLMAYI BİLECEKSİN…
HERŞEYİNLE AŞKA ADAYACAKSIN KENDİNİ…
”CANIM YANAR ” DİYE DÜŞÜNMEYECEKSİN…
AŞK BU , YAKABİLİR CANINI… AMA SEN BUNU GÖZE ALMAZSAN, DÜNYANIN EN BÜYÜK MUTLULUĞUNU DA YAKALAYAMAZSIN…
HEM GÜLÜ KOKLAMAK İSTEYECEKSİN HEMDE ”DİKENSİZ’ ‘OLSUN DİYECEKSİN…
OLMAZ ÖYLE ŞEY, GÜLÜ SEVECEKSEN, DİKENİNİN BATABİLECEĞİNİ DE BİLECEKSİN…
KORKMAYACAKSIN…
HİÇ BİR AŞK ”ŞU GÜN BİTER” DİYE BAŞLAMAZ… AŞK SÖZLEŞMELERE BAĞLANAMAZ…
”ÖNCE SEN AŞIK OL, SONRA BEN OLURUM” DİYEMEZSİN…
KARŞILIĞI OLMASADA AŞK VARDIR… YÜREĞİNİ ARDINA KADAR AÇACAKSIN… YARALANMA OLASILIĞIN VARDIR AMA UNUTMA Kİ O YÜREK AŞKSIZ ATMAZ…
AŞKSIZ ATAN YÜREĞE, YÜREK DENMEZ… ”TERK EDERSE, ALDATIRSA” DİYE DÜŞÜNÜP KENDİNE ZEHİR ETMEYECEKSİN HAYATI…
ŞÜPHE HEM AŞKIN HEM İNSANIN DÜŞMANIDIR…
YAŞABİLDİĞİN KADAR YAŞAYACAKSIN… SONU ACI BİTMİŞ OLSA DA ŞÜKREDECEKSİN O GÜZEL GÜNLERİ YAŞADIĞIN İÇİN…
ÇALIŞACAKSIN… ”AŞIK OLDUM, HAYDİ BAKALIM NE OLACAKSA OLSUN” DEMEYECEKSİN… İŞTİR AŞK, UĞRAŞTIR, EMEKTİR… UĞRAŞACAKSIN, ÇALIŞACAKSIN…
BESİN İSTER AŞK, TIPKI ÇİCEK GİBİ… İNSANDIR BESİNİ AŞKIN… SEN AŞKA NE KADAR ÇOK ŞEY VERİRSEN O DA SENİ O KADAR MUTLU EDER BUNU UNUTMAYACAKSIN…
ASIL İŞ, AŞIK OLDUKTAN SONRA BAŞLIYOR ZATEN… AŞK KÜT DİYE ÇIKAR KARŞINA REDDEMEZSİN… ÖYLE BİR GÜCÜN YOK… AMA AŞKI YAŞATABİLME GÜCÜN VAR… KULLANIRSAN VAR… ÜŞENMEYECEKSİN, USANMAYACAKSIN…
BİR DUVARI ÖREN USTA GİBİ, BİR BAHÇEYİ ÇAPALAYAN BAHÇIVAN GİBİ EKECEKSİN, DİKECEKSİN, SULAYACAKSIN…
SEN BUNLARI YAPTIĞIN HALDE YAŞAMIYORSA AŞK, ALDIRMA… ELİNDEN GELENİ YAPMIŞ İNSANLARIN HUZURUNU HİSSEDECEKSİN… BU BİLE YETECEK SANA…
KORUYACAKSIN… AŞK SENİN EN DEĞERLİ VARLIĞINDIR, GÖZÜNDEN BİLE SAKINACAKSIN…
NADİDE BİR ÇİCEK GİBİ EN DEĞERLİ VAZODA, PAHA BİÇİLMEZ BİR MÜCEVHER GİBİ EN GİZLİ KASADA TUTACAKSIN…
DALGALANMALARA AÇIK BİR DUYGUDUR AŞK…
KORUMAZSAN; KIRILIR, KAYBOLUR…
SAKLAMAZSAN; ÇALARLAR ÜZÜLÜRSÜN…
ŞİMDİ OKUDUN MU AŞKI?
ANLADIN MI?
YETMEZ, BİR DAHA OKU, EZBERLE…
SONRA GEL YİNE, BELKİ O ZAMAN KONUŞURUZ AŞKI SENİNLE…
BELKİ O ZAMAN…




TUT ELLERİMDEN

Sırat’tan incedir sevda köprüsü
Beraber geçelim tut ellerimden.
Niyet ak güvercin, vuslat gökyüzü
Beraber uçalım tut ellerimden

Gönüldeki birlik kalkandır dışa
Aldırma ayaza, yele, yağışa
Giden ilkbahara, gelecek kışa
Beraber göçelim tut ellerimden.

Birleşmek üzredir şafakla gurűp
Korku beklenilmez kapıda durup
İster zehir olsun, isterse şurup
Beraber içelim tut ellerimden.

Çağır hayallerin en ötesini
Yakından duyarsın aşkın sesini
Sonsuz mutluluğun penceresini
Beraber açalım tut ellerimden.

Hatırla kaybolan hatıraları
Elmastan ışıklı, altundan sarı
Zaman tortusundan işte onları
Beraber seçelim tut ellerimden.

Şüphe “başlangıç”tır, karar “nihayet”
Zamanı zamana etme şikayet
Kaçmak kurtuluştur diyorsan şayet
Beraber kaçalım tut ellerimden
Abdurrahman Karakoç

Alışma bana,
ne yapacağım belli olmaz, bugün varım,
yarın birden yok olurum…
Dokunma bana, kapanmamış yaralarla doluyum,
canımı acıtma bi yar a da sen açma…

Sevme beni, yoğun duygularımda kaybolursun, tutuştururum…
İsteme beni, yasaklarla boğuşursun, engellerle doluyum…
Çözmeye çalışma sakın, seninle karışır iyice kördüğüm olurum…
Anlama beni, ben kendimi anlarım, ben böyle mutluyum…

Yıkabilirsen duvarlarımı, sakın bırakma beni,
tüm tutkularım ve gücümün arkasında,
hala minik bir çocuğum, büyütemezsen kaybolurum..


SEVMEYEN iNSANLAR ÖLÜR AMA,
SEVEN GÜLLER SOLMAZ,
ONLARiN KABRi DE OLMAZ..

YALNIZLIK NE DEMEK BİLİR MİSİN
Bilir misin yalnızlık ne demek? Bilir misin yıldızlardan medet ummayı? Uzattın mı elini bir yıldız boyunca, belki tutarım diye farkında olmadan?
Uykusuz kalmayı bilir misin sabaha kadar? Hiç küstün mü hayata? Aslında kendindir küstüğün küçüğüm…
Kapatıp gözünü hayaller kurduğun oldu mu geleceğe dair? Bazen küçük bir masumiyet belirir tebessümünde, bazen gözünde hırçın bakışlar…
Kızdın mı kaderine günlerce? Kendini tanımadığın oldu mu hiç? Bazen cesaret edemeyen konuşmaya ve bazen de hiç susmayan sen;
Sevdin mi Birini? Her yağmur yağışında saatlerce bekledin mi sevdiğini pencerenin önünde?
Bir yudum sevgi dilediğin oldu mu sert bakışlardan, yaslanacak bir omuz aradın mı?
Birden güldüğün oldu mu sebepsiz? Her şiirde kendinden bir şeyler bulmadın mı? Rüyalarda yaşadığın oldumu hayatını, istemediğin oldu mu uyanmayı?
Baktığın ama göremediğin oldu mu etrafı? Ufak bir sorunu büyütüp ölmeyi istemedin mi hiç?
Sebebini bilmediğin bir ağırlık çökmedi mi üstüne?
Büyüdüğünü fark edip zamana düşman oldun mu?
Hecelerin az geldiği, kelimelerin yetmediği oldu mu duygularını anlatmaya?
Ağladığın oldu mu sebepsizce sabaha kadar?Belki sen ağlamayı bilmiyorsundur, sevmeyi bilmediğin gibi!!
İKİ DAMLA YAŞ DEĞİLDİR AĞLAMAK! Önce hüzünlenmek, sonra düşünmek, hayal etmek, anıları yaşamak büyük bir özlem o küçük oyuncak bebeğe sarılmak,
İşte budur; AĞLAMAK VE YALNIZLIĞI YENİDEN YAŞAMAK!!!


0 Paylaşımlar

 

Benzer Haberler

0 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir