04/03/2021

REFORM DEĞİL DEVRİM

İsmet Paşa, Atatürk’ü anlatıyor:

“Cumhuriyet’in ilk yıllarıydı.  Atatürk ve bana birer tane ev vermişlerdi.  Ancak evler harap haldeydi; oturulacak durumda değildi.  Atatürk evini yıktırdı, yeniden yaptırdı.  Bense tamiratı tercih ettim.  O evinde yıllarca rahat etti, bana gelince hem daha çok para harcadım, hem de rahat edemedim.  Biz idare-i maslahatçılarla inkılapçı Atatürk arasındaki fark burada da ortaya çıkmıştı.”

Köktenci atılımlarla ülkesinin çehresini aydınlatan Mustafa Kemal’in devrimci kişiliğinin örneklemesini yıldönümünü yaşadığımız “3 Devrim Kanunu” ile vurgulamak isabetli olacaktır.  3 Mart 1924 tarihinde Halifelik kaldırılmış, Şeriye ve Evkaf Vekaleti tasfiye edilmiş, Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğretim Birliği Yasası) çıkarılmıştır.  “3 Devrim Kanunu” ile egemenlik ulusa devredilmiş; Medeni Kanun’la toplumun fetvalarla yönetilmesi sonlandırılmış;eğitimde dogmaların yerini bilimsel bakış almıştır.  Bu devrimler “muasır medeniyet” yolunda önemli mesafeler almamızı sağlamıştır.

Şimdilerde “reform” sözcüğü dillerden düşmüyor.  Gerçekte yapılan; Cumhuriyet Devrimleri tasfiye edilirken, bir yandan da “yeni” adına gözlere perde çeken girişimler dikkati çekiyor.  Bu girişimler yeni değil; 1940’lı yıllardan beridir “reform” adıyla kapitalist sisteme eklemlenme programları hayata geçirilmektedir.  Doğal olarak “reformlar” bekleneni vermemiş; tersine ülkeyi her alanda daha da geri götüren; toplumu türlü çeşitli sıkıntılara düşüren olgulara neden olmuştur.

“Devrim”in genel karakteri , atalarımızın “Eski yürüdü gitti/Yeni yetişip yetti” dediği gibi “eski”nin yerine “yeni”nin konmasıdır.  “Eski” ile “yeni”yi bir arada götürmeğe çalışmak toplumu oyalamaktan başka bir şey değildir.  Doğru tavır, yüzyılları ötesinden seslenen ozanın dizelerinde saklıdır:

“Bir bağ ki viran ola

İçi dikenle dola

Ayıklamak neylesin

Od vurup yakmayınca”

Siyasi iktidara bilinen nedenlerle bir sözüm yok.  Muhalefet de “yeni” adına bir söz etmeyip; “eski”yi çağrıştıran “güçlendirilmiş parlamenter sistem” diyor da başka bir şey söylemiyor.  Ülkenin sorunları büyük, gün geçtikçe daha da çözülemez bir hal alıyor.  Önümüzde “3 Mart” örneği var.  Çözüm; Atatürk’ün devrimlerini yeniden yaşama geçirip, onları tamamlamaktan geçiyor.

0 Paylaşımlar

 

Benzer Haberler

0 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir