17/04/2021

PANDEMİ TEDAVİSİNİDE BU YÖNTEM KULLANILSA NASIL OLUR

Daha önce de yazmıştım. Tekrar etmek durumundayım. Üniversitede Erzurum’dan gelen bir akademik kurul paneline katılmıştım.

Panel sonuna doğru oturum başkanı Iğdır’ın sağlık teşkilatını 1935 lere kadar geri gidebiliyoruz. Ondan önce anlaşılan Iğdır’da doktor, sağlık yapılanması yok. Iğdırlılar hasta olunca neler yapıyorlardı. Aramızda Akay Aktaş Hoca varmış. Kendisinin bu konuda bizi aydınlatabileceğini söylediler.

Ayağa kalktım. Teşekkür ettim. Beni kürsüye davet ettiler. Çıktım ve orada anlatatım.

İshal olunca, tuzlu leblebi,

Üşütünce kupa atma, terletme,

Mantara karşı kına koyma

Geçmeyen baş ağrılarında saça kına koyma,

İnatçı öksürüklerde eşek sütü içmek

Gözde yanma, kızartı gibi durumlarda emzikli anne sütü damlatma

Ayak baldırlarındaki yanma, ağrı ve varislere karaşı sülük koyma

Sarılık geçirenlerden kan alma-hacamat yapma

Kesiklere, yaralara karşı bağa yaprağı koyma…. Gibi o anda aklıma gelen, büyüklerimizden bize kalan doğal ve hiçbir yan etkisi olmayan yöntemleri anlattım. Ve en sonunda da zatürre-zatülcenpe karşı yapılan basit ama çok etkili yöntemi açıkladım.

Bir kilo un kepeği kazana konur. İçine üç dilim lahana yaprağı, iki parmak eninde ve üç adet ekşi alça (erik) kurusu atılır. Kaynatılır.15 dakika kadar bekletilir. Sonra süzülür. Lapa bir tülbente konup yayılır.Ve hastanın göğsüne konarak, lapa soğuyuncaya kadar bekletilir. Ardından hastanın üşütmemesine dikkat edilir. Ve kesin sonuç alınır.

Kürsüde anlattıklarımı kocakarı yöntemi olarak almadılar. Yüzyılların süzgecinden geçmiş, halk tababeti olarak nitelendirip teşekkür ettiler.

Bu yöntemi oğlum Asay üzerinde çocukken uygulamıştım.  Oğlum zatülcenp olmuştu. Erzurum yollarında haftalarca helak olup, gidip gelmiştik. Ama tıp çare bulamamıştı. Bu basit yalın ve harici olduğu için de hiçbir yan etkisi olmayan doğal yöntem hemen sonuç vermişti.

Şimdi pandemi hastalığından ahali kırılıyor. Bu da akciğere yerleşen bir virüs. Doktorlarımız bu halk tedavisine ne der. En azından denemeğe değmez mi?