05/01/2021

ÖKÜZÜN  KAŞKASI

Iğdır’da güneşli bir Şubat günü. Geniş caddede ilerlerken, birlikte yürüdüğüm dostum kulağıma eğilip; “Bak” dedi, “adam çöpten ekmek alıyor”.  Söyleyecek söz bulamadım; “sözün bittiği yer”.

Herkesin kabul ettiği gibi ülkemizin temel sorunu artan yoksulluk ve işsizlik, pahalılık, hak ve özgürlüklerin baskı altına alınmasıdır.  Bir genelleme yapılacak olursa; ülkeyi batma noktasına getiren ‘50’li yıllardan beridir uygulanmakta olan dışa bağımlı ithal ikame ekonomi-politikadır.  İşbirlikçi siyasiler, kendi kendine yeterli olan bir ülke yurttaşını bugün çöpten ekmek toplayan durumuna getirmişlerdir.

Bu bağlamda son 20 yıldır ülkeyi yönetmekte olan AKP’ye ayrı bir parantez açmak gerekir.  AKP, şimdiye kadar görülmedik derecede uyguladığı ithalata dayalı ekonomi politikasıyla bir tarafta dünya zenginleri yaratırken, diğer tarafta ezici çoğunluk sefalete itilmiştir.  10 milyondan fazla yurttaşın sosyal yardımlara sığınması bunun açık bir göstergesidir.  Sömürü politikasını yıl be yıl ağırlaştırarak sürdüren siyasi iktidar, kamuoyu nazarında ‘iktidardan gitmezse belimizi doğrultamayacağız’ bir kabulleniş oluşmuştur.  Yönetilenlerle siyasi erk arasında uzlaşmaz çelişki (antagonist) oluşmuştur ve bu vakitten sonra uzlaşı mümkün görünmemektedir.

Yoksullaşan halk ile siyasi iktidar arasındaki cepheleşmenin niteliği siyasi değil, ekonomiktir.  İstanbul Büyükşehir seçimlerinde gördük; AKP’li bir kısım seçmen de CHP’li İmamoğlu’na oy verdi.  Siyasi bağlamda Cumhur İttifakı ile cepheleşen Millet İttifakı gerçekte, halkın AKP’den kurtulma feryadının siyasi tezahürü olmuştur.  Bir tarafta iktidara tutunmak isteyen AKP, diğer tarafta geleceğini bu iktidarın sonlanmasında gören geniş halk kitleleri vardır.  Baş çelişme bu ikili arasındadır.

Giderek netleşen bu karşı karşıya geliş atmosferinde halkın temel talebini yeterince değerlendirmeyen görüşler ortalığa gölgeli bulutlar bırakmaktadır.

*Millet İttifakı’nı oluşturan siyasi partiler güven vermemektedir; dış güçlerin kontrolleri altındadırlar.

*Muhalefet iktidara gelirse değişen bir şey olmayacaktır.

*HDP gibi partilerin ittifaka destek vermesi kabul edilemez.

Siyaset kişilerin iradesi dahilinde oluşmuyor.  Şimdi böylesi bir denklem oluşmuştur, eğer siyaset halk için yapılıyorsa halkın talebi doğrultusunda bu denklemde yer almak gerekir.  Tersine okumuş yazmış bazı dostların yazdıkları doğrultusunda bğenilmeyen tüm siyasi partileri karşımıza alacak olursak, çözüme yönelmemiş oluruz.

Atalar sözüdür; “Öküzün kaşkasını (öküzün alnındaki beyaz benek) vururlar”.  Öncelikle halkın talebi doğrultusunda hedefte olan etkisizleştirilmeli.  Diğerlerine gelince; onlar da devr-i iktidarlarında sıgaya çekilir, gerektiğinde onların da kaşkası taşlanır.

 

Benzer Haberler

0 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir