12/03/2021

Ben melamet hırkasını kendim giydim eynime

Ar u namus şişesini taşa çaldım kime ne

Gah çıkarım gökyüzüne seyrederim alemi

Gah inerim yeryüzüne seyrederim alemi

Sofular haram demişler bu aşkın badesine

Ben doldurur ben içerim günah benim kime ne

Nesimi’ye sormuşlar yarin ilen hoş musun

Hoş oluyum olmuyayım o yar benim kime ne

İSKELE

Herkes perdelerini

Çeker geceleri

Benim perdelerim

Benim pencerelerim

Yok ki.

ASILAN ADAM

Böylesine sürüp gidecek karanlıklar

Bu köpek böylesine

Havlayacak

Gözlerim hep böyle

Ölürcesine

Yollarda kalacak.

Saçların Alnına Düşecek – Ayhan Hünalp

  •  
  •  

Ve bir gün leylaklar kuruyacak
Sil gözlerini diyeceğim o zaman
Yeşil bir bahar sabahında
Asker yüklü bir trenin düdüğü ile bitecek her şey
Marı kanadından
Kahve falından haber bekleyeceksin
Saçların alnına düşecek
Bir duman gibi geçip gidecek en renkli bulutlar
Deniz en güzel maviliğini verecek avuçlarımıza
Şarkılı bir masaldır yaşamak
Şafak karanlığın zaman rüyaların düşmanıdır.

Yolunu bilmediğim şehirlerden
Adını duymadığım zenginlerden birine gelin gitmişsin
Sevmez oldum geceleri
Geceler ki en hüzünlü türküler söylenirdi
Eyvallah deyip her şeye alıp başımı gitmeliyim
Ellerim cebimde dudaklarımda hep o ıslık
Düşen yıldızlardan başkasını sevmeyeceğim artık
Köşebaşlarında serhoş şarkıları söyleyeceğim bazan
Bunca diyar gezdim gözlerin için diye
Ve bir gün yorulup bıkacağım yaşamaktan
Yalnız hatıralarımız kalacak beni yaşatan.

Işıklar dökülmeli avuçlarına
Karpit lambalarından
İskele fenerlerinden
Kaybolmuş bir İstanbul akşamında karşılaşmalıyız
Kar yağmasa da olur
Yıldızları dökülmüş göklerin
Kurşuna dizilmiş erler gibiyim
Öylesine delik deşik öylesine susmuş.

Neslimden binlercesi köşebaşlarında kan kusmuş
Hepsinin dikili ağacı çoluk çocuğu olmalı
Yummazdım gözümü karanlıklarda
Anahtar saçardım dosta düşmana
Kuşlar hep uçar mı sandın.

Aldırma boşver yalnızlığıma
Biz kadere tekme atıp çelme takmış insanız
Aç dolandığımıza bakma
Biz şair adamız
Fakat yağmurlar gönlümce yağmalıdır
Ve balkonda dağlara karşı beni beklemelisin
Sokaklar yıllarca boş kalsa da
Bir gün döneceğimi bilmelisin.

Susarak – Aziz Nesin

•        AZİZ NESİN

•        01.01.2017 00:00

Güneş altında söylenmedik söz yokmuş…

Bu yüzden geceleri söylüyorum sevdiğimi…

Ne gece, ne gündüz yokmuş söylenmemiş söz…

Ben de söylenmişleri söylüyorum yeni biçimde…

Hiç bir biçim kalmamış dünyada denenmedik…

Ben de susuyorum sevgimi saklayıp içimde…

Duyuyorsun değil mi suskunluğumu nasıl haykırıyor…

Susarak sevgisini ilan eden çok var sevgilim…

Ama bir başka seven yok benim sustuğum biçimde…

En ağaçların aptalı

Ben insanların

Seni kandırır havalar

Beni sevdalar

Bir ılıman hava esmeye görsün

Düşünmeden gelecek karakış..

Acarsın çiçeklerini ..

Bense hayra yorarım gördüğüm düşü…

Bir güler yüz bir tatlı söz..

Açarım yüreğimi hemen

Yemişe durmadan çarpar seni karayel

Beni karasevda

Hem de bilerek kandırıldığımızı

Kaçıncı kez bağlanmışız bir olmaza

Koş desinler bize şaşkın

Sonu gelmese de hiç bir aşkın

Açalım yine de çiçeklerimizi

Senden yanayım arkadaşım

Havanı bulunca aç çiçeklerini

Nasıl açıyorsam yüreğimi

Belki bu kez kış olmaz

Bakarsın sevdan düş olmaz

Nasıl vermişsem kendimi son sevdama

Vur kendini sen de bu güzel havaya.

GÖL

•        ALPHONSE DE LAMARTİNE

•        01.01.2017 00:00

Ebedi gecesinde bu dönüşsüz seferin

Hep başka sahillere doğru sürüklenen biz

Zaman adlı denizde bir gün, bir lahza için

Demirleyemez miyiz?

Ey göl, henüz aradan bir sene geçti ancak,

Seyrine doymadığı o canım su yanında

Bir gün onu üstünde gördüğüm şu taşa, bak

Oturdum tek başıma!

Altında bu kayanın yine böyle inlerdin;

Gene böyle çarpardı dalgaların bu yara,

Ve böyle serpilirdi rüzgarla köpüklerin

O güzel ayaklara.

Ey göl, hatırında mı? bir gece sükut derin,

Çıt yoktu su üstünde, gök altında uzakta,

Suları usul usul yaran kürekçilerin

Gürültüsünden başka.

Birden şu yeryüzünün bilmediği bir nefes

Büyülenmiş sahilin yankısıile inledi.

Sular kulak kesildi, o hayran olduğum ses

Şu sözleri söyledi:

“Zaman, dur artık geçme, bahtiyar saatler siz,

Akmaz olunuz artık!

En güzel günümüzün tadalım o süreksiz

Hazlarını azıcık!

“Ne kadar talihsizler size yalvarır her gün,

Hep onlar için akın;

Günleriile birlikte dertlerini götürün,

Mesutları bırakın.

“Nafile, isteyişim geçen saniyeleri;

Akıp gidiyor zaman;

Geceye: “daha yavaş” deyişim boş; tan yeri

Ağaracak birazdan.

Sevişmek! hep sevişmek! akıp giden saatin

Kadrini bilmeliyiz!

İnsan için liman yok; sahil yok zaman için,

O geçer, biz göçeriz!”

Kıskanç zaman, kabil mi sevginin kucak kucak

Bize zevki sunduğu sarhoş edici anlar,

Kabil mi uzaklara uçup gitsin çabucak

Matem günleri kadar?

Nasıl olur kalmasın bir iz avucumuzda?

Nasıl olur her şey büsbütün silinerek?

Demek vefasız zaman o demleri bir daha

Geri getirmeyecek?

Loş uçurumlar: mazi, boşluklar, sonrasızlık,

Acaba neylersiniz yuttuğunuz günleri?

Alıp götürdüğünüz derin hazları artık

Vermez misiniz geri?

Ey göl! dilsiz kayalar! mağralar! kuytu orman!

Siz ki zaman esirger, tazeler havasını,

Ne olur, ey tabiat, o günleri saklasan

Bari hatırasını!

Sakin demlerde olsun, deli rüzgarda olsun,

Güzel göl, etrafını süsleyen oyalarda,

O kapkara çamlarda, sularına upuzun

Dökülen kayalarda!

İster meltemlerinde, bir ürperişle esen,

Seslerde, ister uzak ister yakın olsun,

Yahut gümüş pullarla sular üstünde yüzen

Ay ışığında olsun!

Kuduran fırtınalar, sazlar bize dert yanan,

Meltemini dolduran kokular, hep beraber,

Ne varsa işitilen, görülen ve koklanan,

Desin ki: “Seviştiler!”

(Çev: Yaşar Nabi Nayır)

Fal

•        BEKİR SITKI ERDOĞAN

•        01.01.2017 00:00

Sen karşıma, her özlediğim anda çıkarsın!

İzmir’de çıkar; Kars’da çıkar, Van’da çıkarsın…

Sen içtiğim her kadehte çıkarsın

Hiç böyle vefa görmedi alemde hakikat;

Yollar kapanır, sen yine fincanda çıkarsın!

               Ölüme Yakın

•        ORHAN VELİ KANIK

•        27.02.2019 19:02

Akşamüstüne doğru, kış vakti;

Bir hasta odasının penceresinde;

Yalnız bende değil yalnızlık hali;

Deniz de karanlık, gökyüzü de;

Bir acaip, kuşların hali.

Bakma fakirmişim, kimsesizmişim;

-Akşamüstüne doğru, kış vakti –

Benim de sevdalar geçti başımdan.

Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış;

Zamanla anlıyor insan dünyayı.

Ölürüz diye mi üzülüyoruz?

Ne ettik, ne gördük şu fani dünyada

Kötülükten gayri?

Ölünce kirlerimizden temizlenir,

Ölünce biz de iyi adam oluruz;

Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış,

Hepsini unuturuz.

Bir Kız Bana Emmi Dedi

•        KARACAOĞLAN

•        01.01.2017 00:00

Değirmenden gelirim beygirim yüklü

Şu kızı görenin del olur aklı

On beş yaşında kırk beş belikli

Bir kız bana emmi dedi neyleyim.

Bizim ilde üzüm olur alc olur

Sızılaşır bozkurtları aç olur

Bir yiğide emmi demek güç olur

Bir kız bana emmi dedi neyleyim.

Birem birem toplayayım odunu

Bilem dedim bilemedim adını

Elbistan yanaklı Kürdler kadını

Bir kız bana emmi dedi neyleyim.

Karacoğlan der ki noldum nolayım

Akar sularınan bende geleyim

Sakal seni makkabınan yolayım

Bir kız bana emmi dedi neyleyim.

0 Paylaşımlar

 

Benzer Haberler

0 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir