NİKBİNLİK

23/05/2021

Günümüz Türkçesi’nde karşılığı “iyimserlik”, “nikbinlik” sözünün.  Bulunduğumuz koşullarda iyimser olmamız gerçekçi değil. 

Salgın tehdidi altındayız.

3 Y (yoksulluk, yolsuzluk, yasaklar) ortamını dolu dolu yaşıyoruz.

İçte birlik kalmamış.

“Kötü yönetiliyoruz” demek yeterli değil; yönetilmiyoruz.

Dünya hali bizimkinden farklı değil.

Ülkemiz hesabına iyimser olmamızı gerektirecek bir nedenimiz var: tarihsel çizgimiz toplumsal dönüşümleri yaratacak kalitemiz olduğunu ispatlıyor.  Uzun süreli bir çöküntü yaşamıyoruz; yaratıcılıkla, güçlü devinimlerle yeni hayatlara açılabiliyoruz.

3 örnekleme aydınlatıcı olacaktır.

Orta Asya’dan Ortadoğu’ya göçümüzü düşünün.  Önceleri yerli güçlerin “savaş eri” konumundaydık.  Hızla yükseldik; onları da hükümranlığımız altına alarak büyük devletler kurduk.

Yine Tanzimat’ı gereğince değerlendirelim.  Batı’da yükselen “reform”, “hürriyet”, “millet”, “sanayi”, “demokrasi” bayrakları öncelikle dikkatimizi çekmiştir.  Gericiliğin tüm engellemelerine rağmen insanlığın yöneldiği yeni hayat tarzının temellerini atabilmişiz.  Muhafazakâr kesimin iddia ettiği gibi Tanzimat, “Batı taklitçiliği” değildir; insanımıza özgü “maya”, Kurtuluş Savaşı’nı gerçekleştiren bir başlangıcı oluşturmuştur.

Son örnek,  60’lı-70’li yıllarda başveren sosyalist harakettir.  Sömürü ve baskıya karşı insanca yaşam talebi etrafında örgütlenen yığınlar, dünya tarihinde eşi az görülen bir mücadeleye  imza attılar.  Yine iddia edildiği gibi bu süreçteki sosyalist hareketler bir “Çin işi” ya da “Sovyet markası” değildir; tarih yazılmış, kahramanlar yaratılmış, izleri günümüze sarkan birikimler bırakmıştır.

Evet, baş eğmiyoruz, yaratıcıyız, yeniliklere açığız, ancak duygusalız; dengeyi sağlayamıyoruz. 

Tarihi sağlam adımlarla arşınlayan halkımız yaşadığımız sıkıntıları da aşacaktır.  İyimserliğimiz ham hayal değildir.

 

Benzer Haberler

0 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir