28/02/2020

NE OLACAK?

Bir süredir Türkiye çelik bir tel gibi gerili.

İdlib’de ne olacak?

Cumhurbaşkanı; “mahkûmuz” diyor.

Suriye yönetimi İdlib’de savaşmaya kararlı.

Cumhurbaşkanı, şubat sonuna mühlet verdi.  Şunun şurasında 1 gün kaldı. Şimdiden şehit haberleri gelmeye başladı.  1 gün sonra ne olacak?

Buraya nereden geldik?

Soçi Mutabakatı sonrası tansiyon yükselmeye başladı.  Türkiye söz verdiği; başta Heyet Tahrir üş Şam (HTŞ) olmak üzere İdlib’e sıkışan silahlı cihatçı örgütleri silahsızlandırıp saha dışına çıkarmadı/çıkaramadı.  HTŞ, ABD’nin koruması altındaydı; ABD, HTŞ marifetiyle Suriye’de bir “ayak” olmak istiyor, Suriye’yi Rusya’ya tamamiyle terk etmek niyetinde değil.  ABD, asıl ayağı PYD’nin yanı sıra HTŞ’yi el altında tutuyor.  Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) için “tek ayak” yetersiz.

Rusya, ötedenberi sıcak denizlere çıkmak istiyordu.  Suriye’de bu fırsatı bulmuştur ve vazgeçecek değildir.

Gerçekte İdlib’de ABD ve Rusya bilek güreşi yapmaktalar.  Bu nedenle Almanya ve Fransa bu “nüfuz mücadelesi”ne karışmak istemediler. Ortadoğu’da büyük güçlerin rekabeti devam edecektir, ama vekilleri aracılığıyla.

Türkiye’nin “şahin politikası” giderek çıkmaza girmekte, geri dönüşü olmayan noktalara sürüklenmektedir.  Baştan beri Suriye bataklığına girmemeliydi, balıklama daldı, battıkça batıyor.

Temel politikamız olan “Yurtta sulh cihanda sulh” ilkesine dönmek gereklidir.  Ancak bu, bir iktidar meselesidir.

Guguk kuşunun yavrusu; “Anne yuvamızı değiştirelim, çok kötü kokuyor” demiş.  Annesi de; “Yavrum, bizde bu koku var oldukça yuva değiştirme faydasız” diye karşılık vermiş.