13/04/2021

Ortadoğu ve Kuzey Afrika yani Selçuklu–Memlûklu–Osmanlı bakiyesi topraklardaki akrabalarımıza ve akrabalığımızın rakamlarına bir bakar mısınız:

64 – LÜBNAN TÜRKLERİ : Memluklular ve Osmanlılar zamanından kalma Sünnî Türkler.. Sayıları 100 bin civarında (Türkmenler, Girit Türkleri, Kafkas Göçmenleri/Çerkezler) ve Akkar, Baalbek, Trablus, Beyrut gibi yerlerde yaşıyorlar.  Türk, Türkmenî, Sultanîzade, Bayraktar, Defterdar, Cebehancı ve Tahsildar gibi soyadları taşıyorlar. ORSAM’ın çalışmasına göre Dışişlerimizin ve elçiliğimizin ilgi alanında.. 65 – ÜRDÜN TÜRKLERİ : Başta Amman olmak üzere yerleşik ve Türkiye’nin bilmediği ama hiç de küçük sayılmayacak Türk toplulukları var. Ürdün’deki Göçerlerin de 30 bin kadarı Türkmen. Bundan başka, özellikle emniyet ve istihbaratta çok etkin 400 bin Kafkasya kökenli ve Türkiye irtibatlı Çerkez bulunmakta.  Yani toplamda yarım milyonluk bir kitle.. 66 – FİLİSTİN TÜRKMENLERİ : Türk Dünyasının en az tanınan topluluklarından.. Arap Türkmenleri olarak da bilinirler ve sayıları 400-500 bin civarında. Temelde 7 boy halinde Beni Amir Ovası’nda ve Mensi, Şuşa, Zureyk, Gubiyat, Kerkür, Avadin gibi yerlerde yaşıyorlar.  Arapça konuşmalarına rağmen Türkmen kimliğinden vazgeçmemişlerdir.  67 – MISIR TÜRKLERİ : 11 – 12 asırlık Türk yurdu olan Mısır’da Tolunoğulları’ndan Eyyübîler’e, İhşitlilerden Memlüklülere  bir çok Türk devleti kurulmuş ve Osmanlı ile akabindeki Mehmet Ali Paşa dönemlerinde de bu hakimiyet kesintisiz sürmüştür. Bu coğrafyaya yerleşen milyonlarca Türk bugün Türkçe konuşamaz haldedir fakat tamamen Araplaşmış değildir.Soyca Türk olduğunu bilenler Mısır’da çok üst düzey bir yaşam içindedir.  Nasır’a kadar nerdeyse Türklerin idare ettiğini söyleyebileceğimiz ay – yıldız bayraklı Mısır da tıpkı Suriye ve Irak gibi nasyonal sosyalist Baasçı politikalarla Araplaştırma siyaseti gütmüştür. Cemal Abdünnasır da bu işe Ortadoğu coğrafyasında öncülük etmiştir. Nasır’dan sonra da Mısır’da Türk seçkinciliği devam etmiştir. Gerek Hüsnü Mübarek’i gerek Muhammed Mursî’yi deviren darbeler ve sonrası oluşan yönetim organizasyonlarına bakılırsa bu durum daha iyi anlaşılırMısır Dışişleri Bakanı Ahmet Mahir’e göre bugünkü Mısır nüfusunun % 20’den fazlası Türk’tür. Bu da 17–18 milyon civarında bir rakama tekabül eder. Bunlar bilhassa Oğuz (Türkmen), Çerkez ve Kıpçak Türkleri torunlarıdır. Eski Dışişleri Bakanlarından ve Kahire Büyükelçilerinden Yaşar Yakış’a göre ise Mısır nüfusunun 3’te 1’i Türk kökenli; bu da 28 milyonluk bir rakama karşılık geliyor.  68 – LİBYA TÜRKLERİ / KULOĞULLARI : Son yıllarda iyice yayılan Kuloğlu tabiri; babası Anadolu Türk’ü, annesi Kuzey Afrikalı anlamındadır. Koloğlu, Kurogli, Kulugul gibi söylenişleri de olan bu kavramı kendisi de bu soyadı taşıyan ve babası Libya eski başbakanlarından  olan Orhan Koloğlu “Türk Korsanları” kitabında bir güzel işlemiş. Kuloğlu demek Garp Ocakları demek.. Osmanlı, oraları yönetmek için başta Trablusgarp (Libya) olmak üzere Tunus ve Cezayir’de daimî olarak 20 bin Anadolu Türk’ünü bürokrat ve asker olarak istihdam etmiştir. Ve her yıl 5–6 bin civarında – bilhassa da Ege’den – Anadolu delikanlısıyla takviye etmiştir. Koloğlu kitabında, 3 asırda 1 milyon gencin yöreye nakledildiğini beyan ediyor.Wikipedya’ya göre Mısır da dahil olmak üzere 13 milyon Kuloğlu var. Muhtemelen bu sayı çok daha yüksek.. Yalnızca Libya’nın 6,3 milyonluk nüfusunun % 15 ila % 40 arasında Türk kökenli olduğu söyleniyor. Bu da 1 ila 2,5 milyon ediyor. Türk işçileri hariç..Başta başkent Trablus, Bingazi, Derne, Sirte, Tobruk gibi tarih kokan şehirlerde yaşayan Kuloğulları ordu, yüksek bürokrasi ve bilim, sanat dünyasında söz sahibiler. Kendi içlerinden Karamanlı  Hanedanı adında bir hanedan bile çıkarmışlar. Bizim Kurtuluş Savaşı yıllarımızda Trablus Cumhuriyeti’ni teşekkül ettirmişler. 1954’ten beri de Libya-Türk Dostluk Derneği’ne sahipler.  Kaddafi sonrası derhal Türk Bayrağına dönülmesi de bu izlerden.. 69 – TUNUS TÜRKLERİ : 11 ve 12.yy’da Horasanoğulları Emirliği, sonrasında da 3,5 asır Osmanlı idaresinde kalan Tunus’un 11 milyonluk nüfusunun % 20 ila % 25 kadarı Türk. Bu da 2,2 ila 2,7 milyon arası bir rakam yapıyor. Çoğunluğu başkent Tunus ile Mehdiye gibi kıyı kentlerinde ve Cerbe gibi adalarda yaşıyor. Arapça, Fransızca, Türkçe biliyorlar ve ordu ile bürokrasiye hâkimler. Ticaret ve zanaatlarda da varlar.Sünnî ve Hanefîler.. Bol camileri ve büyük pazarları (Bazaar of the Turks) var. Bayram, Rumdanlı, Kazdağlı, Ağa, Hamza, Sinan, Slim, Zimerli, Türkî gibi sülaleler Tunus’ta çok etkin. Bir Belhoca Sülalesinden hem siyasetçi hem dinî kâtip hem de feminist hareket öncüsü çıkmış; bir Mater / Materî Sülalesinden hem fizikçi-siyasetçi, hem kıdemli asker, hem de işadamları çıkmış.  Bir de hanedan çıkarmışlar: Hüseynîler. 70 – CEZAYİR TÜRKLERİ : Cezayir’in nüfusu 39 milyon ve bu nüfusun Türk kökenli oranı % 2 ila % 25 arasında değişiyor: Yüzde 2 diyenler  için Türkî nüfus 700-800 bin civarında, yüzde 5 diyenler  için 1,9 milyon civarında, yüzde 6 diyenler  için 2,3 milyon civarında, yüzde 10 diyenler  içinse 3,9 milyon civarında. Sabri Hizmetli’nin “Osmanlı Yönetimi Döneminde Tunus ve Cezayir’in Eğitim Kültür tarihine Genel Bir Bakış”  makalesine göreyse bu oran yüzde 25’e yani 10 milyonluk bir nüfusa tekabül ediyor.Tunus’taki gibi Arapça, Fransızca ve Türkçe bilen Cezayir Türkleri de çoğunlukla Kuloğlu olarak anılardan. Daha çok Cezayir, Konstantin, Mediye, Mostaganem, Oran, Tlemsen,  Biskra, Kasba,  Mezegran, Zeytun gibi şehirlerde yaşıyorlar ve Torkî, Turkî, Osmanî, Stanbulî, Barbaros, Hayreddin, Silahtar, Başterzi, Demirci, Hazneci, Uluçalı gibi soyadları taşıyorlar.Askerî ve idarî elit olarak bilinen bu Türksoylular Cezayir’in kültürel, sanatsal ve müzikal hayatında da çok etkinler. Cezayirli Türkler Birliği (Association des Turcs Algeriéns) adlı dernekleri bile var. Börek, lahmacun ve Türk kahvesini unutmamışlar. Tunus’taki gibi bir hanedan da onlar çıkarmışlar; Muradîler. Bir de Emir Abdülkadir gibi bir millî kahramanı.. 

0 Paylaşımlar

 

Benzer Haberler

0 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir