08/02/2021

Abdullah Öcalan üzerindeki tecritle barış ve siyasal çözüm ümidinin yok edilmek istendiğini belirten HDP’li Habib Eksik, buna karşı başlatılan açlık grevi eyleminin haklı ve meşru olduğunu vurguladı. 

PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ve cezaevindeki hak ihlallerine karşı tutukluların 27 Kasım 2020’de başlattığı süresiz-dönüşümlü açlık grevi 72’nci gününde. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Iğdır Milletvekili Dr. Habip Eksik, tutukluların taleplerin arasında yer alan tecridin işkenceye dönüştüğünü kaydetti. 

‘İnsanlık onuruyla bağdaşmıyor’

Eksik, İmralı’daki tecridin insanlık onuruyla bağdaşmadığını ve “kabul edilemez” olduğunu kaydetti. Eksik, “Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit barış umudu ve siyasal çözüm ümitlerini yok etme sistemidir. İnsanları sindirme ve ümitsizliğe itme sistemidir” dedi. Tecridin “imha, sindirme, soyutlama ve yok etme” yöntemi olduğunu ifade eden Eksik, açlık grevlerine işaret ederek, “Kovid-19 döneminde bedenini açlığa yatıran tutuklular için herkesin vicdanını bir an önce harekete geçirmesi gerekir” diye kaydetti.

‘Görüşme’ Çağrısı 

Tutukluların taleplerinin meşru, haklı ve insan haklarına uygun olduğunu belirten Eksik, “AKP hükümeti derhal tutukluların taleplerine cevap vermeli, bu hukuksuz, Anayasaya ve insan haklarına aykırı tecrit sisteminden vazgeçmelidir. Halkların birlikte yaşama arzusu ve barış için Sayın Öcalan ile tekrardan görüşme yapılmalıdır. Yine hem diğer siyasi partiler hem avukatları hem de aileleri görüşmelidir” diye seslendi.

Yaşam Hakkı İhlali

Tecridin aynı zamanda bir “sağlık problemi” olduğunu kaydeden Eksik, “Sağlığı ve yaşam hakkını yok etme tarzıdır. Sağlık ve yaşam hakkı ihlalidir. Bu tamamen bir insanı bedenen ve ruhen yok etmeye amaçlayan soyutlama sistemi ve işkencedir. Kabul edilemez. Nazi kamplarında insanların zehirli gazlarla boğulmaları nasıl işkence ise İmralı Cezaevi’ndeki tecrit sistemi de aynıdır” diye konuştu. 

Grevdekilerin Sağlık Hakkı

Eksik, açlık grevinde olanların sağlık durumlarına da değinerek, Adalet ve Sağlık bakanlıklarına “duyarlı yaklaşım” çağrısı yaptı. Eksik, şunları söyledi: “Bu kişilerin pandemi sürecinde açlık grevinde olması risk barındırıyor. Açlık grevinde bir insan alması gereken vitaminden ve mineralden eksik kaldığı için bağışıklık sistemi çöker. Bağışıklık sistemi zayıflarsa bu hastalığa açık bir duruma gelir. Cezaevine acilen bağımsız hekimlerle gidilerek, kontrol edilmesi gerekir. Bakanlığın vitaminleri kesinlikle sağlaması lazım. Aksi takdirde kalıcı hasarlara yol açabilir. Psikolojik açıdan baskı ve şiddet uygulamalarından bir an önce vazgeçilmesi gerekir. Hukuk dışı müdahalelerin yapılmasından vazgeçilmeli.”

Eksik, son olarak tecridin kaldırılması isteyerek, şu çağrıda bulundu: “Son derece demokratik, hukuki ve insan haklarına uygun olan bu taleplere kulak verilmeli. ‘Bu bir insan hakkı, adalet, hukuk talebidir’ diyerek demokratik ve barışçıl yollarla bu talepleri desteklemeliyiz.” (Kaynak: MA)