11/04/2021

LAİKLİĞİN  NERESİNDEYİZ?

93 yıl oldu, laikliği kabul edişimiz.  Sosyal medya dışında, pek yansıması olmadı, yıldönümü.  Ancak bir muhasebesi yapılmalı.  Ülke ahalisi bu 93 yıl süresince din-devlet işlerini birbirinden ayırdedebildi mi?  Yurttaşlar çağdaş yaşama ne ölçüde uyum sağladılar?  İnançlarını ne ölçüde özelde sakladılar?

Muhasebeyi gereksiz görenler olabilir.  Çünkü manzara içaçıcı değildir.

*Dindarlarca “sembol” olarak kabul gören türban, devletin her kademesine, en ücra köşesine yerleşmiştir.  Türbancı yurttaşlar özel bir muamele görmekte; devlet katında ayrıcalıklı olarak değerlendirilmektedir.

*Yurttaşların büyük bölümü aile içi yaşamlarını din kurallarına göre yeniden biçimlendirmişlerdir.

*Seçimlerde “dindarlık” olgusu oy tercihinde etkili bir konumdadır.

*Küçük-büyük her sobette sıradan yurttaşlar herhengi bir meseleyi değerlendirmede “gökten inen ayetleri” referans olarak almaktadırlar.

*”Tekke ve zaviyeler” ülkenin her dört yanını sarmış; devlet katındaki ağılıklarıyla bir kısım bakanlığı yönetir duruma gelmişlerdir.

*Ulusal günler bir kenara konmuş; dinsel anmalar baştacı edilmiştir.

Maddeler uzatılabilinir, hemen hepsi cümlenin malumudur.  Amaç malum u ilam olan bu vaziyeti gözler önüne sermek değil, laikliğin tasfiyesine paralel olarak ulusumuzun birlik-dirlik-düzeninin çökmekte olduğuna dikkati çekmektir.  Bunda en büyük pay siyasilerdedir.  Dini siyasetin bir aracı olarak kullanmak nerdeyse yaygın ve kabul edilebilir olmuştur.  Bayrağında “laikiz” ibaresi olan parti bile laiklikten taviz vermeğe devam etmekte bir beis görmemiştir.

Ülkenin kaosu yaşadığı günümüzde hep “ekonomi” deniyor.  Hayır, birliğin ve dirliğin sağlanması ancak çağdaş değerlerde buluşmuş olan laik toplumla mümkün olacaktır.  Mücadele zordur ve pek çok kimsenin gözünü korkutmaktadır, hatta meseleyi ağızlara almağa bile yanaşmayan sözüm ona okumuş yazmışlar çoktur. 

93.yıl dönümünde laik ilkeyi daha bir ciddiyetle düşünüp değerlendirmekte ve de cesaretle savunmakta büyük yarar vardır.