ŞARKILARI YARATAN AĞULU- BUĞULU ÖYKÜLER

ŞARKILARI YARATAN AĞULU- BUĞULU ÖYKÜLER
07/06/2023
Bir çok şarkı ve türküyü zevkle dinleriz. Duygulanırız. Severiz. Ancak o eserlerin bir çoğunun bir hikayesi olduğunu bilmeksizin.
Şimdi ben sizlere birkaç türkünün hikayesini anlatacağım.
YAR BİZE QONAĞ GELECEK
1955 li yıllar. Iğdır bir kasaba ama yaşam tarzı çok yüksek. Özellikle o taydan Revan’dan, Bakü’den, Gence’den gelen muhacirlerin giyim kuşamları, modernlikleri, eğitimli oluşları, iş hayatına atılmaları Iğdır’ı çevresine göre çağdaş ve asortik bir kaza haline getirmişti.
Babamda böyle bir alenin ferdi. Eve PHILIPS marka bir radyo almışız. Birkaç kişinin evinde ancak radyo var. Radyo çeyiz sandığı büyüklüğünde. Hava hattı, toprak hattı çekiliyor. Sahra Pil Bataryaları ile çalışıyor. Ankara- İstanbul yayınlarını ancak o da gece yarısına doğru çekiyor ama Revan ve Bakü’nün radyo yayınlarını rahatça izliyoruz.
Revan radyosu saat 15’de yarım saat Azeri müziği çalardı. Babam o saatte radyonun başında bekler ve özellikle Devlet Halk Sanatçısı Şefika Ahundova’nın Meni candan usandırdı cefadan yar usanmaz mı? Nakış ağır semaisini dinler içten içe ağlardı. Baba soyadımız AHUNTZADE’DİR. Rusya –zade(oğul) ekini kaldırtmış yerine of-ov-ova Rus eklerinin kullanmasını şart koşmuştu. Hala bu alışkanlık maalesef devam ediyor. İlham Aliyev yerine, İlham Alioğlu demiyorlar.
Soyadı benzerliğinden mi, bir akrabalık olduğundan mı bilmiyorum ama pek severdi bu mahnıyı.
Hele “YAR BİZE QONAĞ GELECEK, BİLMİREM NE VAHT GELECEK SÖZ VERİP SABAH GELECEK” mahnısını gözleri buğulu dinlerdi.
Meğer bu şarkının çok ama çok özel bir anlamı varmış.
1826-1828 Rus- Kaçar Savaşı‘ndan sonra imzalanmış olan TÜRKMENÇAY antlaşma uyarınca Revan Hanlığı, Nahçıvan Hanlığı ve Talış Hanlığı Rusya’ya verilmiştir. Tabii böylece Sürmeli Çukuru’da Rus yönetimine girer. Azerbaycan ikiye bölünmüştür. Kuzey Azerbaycan Rus işgalinde kalmış, Aras’ın güney kısmı İse Kaçar Hanlığı(İran) sınırları içinde kalmıştır. Gönüller ikiye bölünmüş, hatıralar öksüz kalmış, aileler parçalanmıştır. İşte burada “Yar Bize Qonağ Gelecek ,Bilmirem ne Vaht gelecek,Söz verip Sabah Gelecek “derken iki Azerbaycan parçasının birleşeceği umud ve heyecanını zinde tutmak üzere bu şarkı terennüm edilir. Yar burada vatandır. Kavuşma zamanı ise belki bu sabah umudunu taşır.
Babam bunu bildiği ve babası, kardeşleri bacıları o tayda kaldığı için hüzünlenirmiş. Biz de iki Azerbaycan’ın tezlikle yârine, sevgilisine kavuşup bu vatan özleminin son bulmasını dileyelim.
SÜREYYA SÖZLERİ
Seher vakti sen tarlaya gidende
Ses yayılır dört bir yana Süreyya
Elindeki gonca gülü derende
Gelmeyesen bizim eve Süreyya
Emeğin azad, dileğin azad
Ay eller kızı bu şirin ülkenin
Bahdıvar kızı
Bir yaylığın vardı gülü özünnen
Dolanım başına öpüm yüzünden
Ne dedim de küstün menim sözümden
Gel ey hanım gel ey güzel Süreyya
Medreseden gızlarınan gelende
Aşık oldum cemalına Süreyya
Yüzündeki goşa hali derende
Sen gelesen bizim ele Süreyya
Kızlarınan medreseden gelende
Mail oldum cemaline Süreyya
Ne dedim de küstün benim sözüme
Gel ey canım gel ey güzel Süreyya
Süreyya Sovyet döneminde Kolhoz denilen büyük çiftlikte çalışan bir kız işçidir. Ancak pamuk tarlasında en fazla pamuk toplayan, çok çalışkan birisidir. Kendisine EMEK KAHRAMANI UNVANI verilir ve ödül alır. Bilahare bu türkü adına ithaf edilir.
IĞDIR’IN AĞ ALMASI
Aynı şekilde Iğdır’ın ağ Elması bir özlemi ifade ediyor. Aslı Qubat’ın Ağ Elması ama özlem ve risk yüzünden ad değişikliği yapılmış.
Deryada deryalıklar, suda oynar balıklar denir. Iğdır’da deniz yok. Bu deniz Hazardır.NE BU SEVDA OLAYDI NE BELE AYRILIKLAR.ÖLÜREM YAR YETİMEM YAR YAZIĞAM YAR… Yar ise ikiye bölünmüş halkın birleşmesi umududur.
LALELER
Laleler türküsünü daha önce defalarca dinlemişliğiniz vardır. Peki, bu türkünün Osmanlı ordusu askerleriyle olan hazin öyküsünü hiç duymuş muydunuz?
1918 yılında Ermeniler Azerbaycan’ı işgal ediyor ve Azerbaycan’da büyük bir katliam başlıyor. Çoluk- çocuk, yaşlı ayırt edilmeksizin binlerce insan zulme uğruyor, katlediliyor..
Bu katliam üzerine Kafkas Türk ordusu, Nuri Paşa komutasında Azerbaycan’dan Bakü’ye kadar ilerliyor. Bu girişimle işgal altında olan Azerbaycan-Gence ve Şamaxı bölgesi; saldırılardan kurtulsa da ne yazık ki çok sayıda şehit veriliyor.
Gence bölgesine giriş yapan binlerce askerin başındaki kırmızı fesleri ve püskülleri ise uzaktan gelincik tarlasını andıran bir görüntü oluşturuyor..
Gelincik, Azeri dilinde “lale” demek olunca da şair Telman Haciyev, kalemi eline alıp bu görüntüye şu dizeleri yazıveriyor:
LALELER
Yazın evvelinde Gence çölünde
Çıhıblar yene de dize laleler
Yağışdan ıslanan yaprağlarını
Seripler dereye düze laleler
Heyalımdan neler gelib ne geçer
Yaz geler ellere durnalar göçer
Bulağlar semaver ağ daşlar şeker
Benzeyir çemende köze laleler
Meylim üzündeki gara haldadır
Hicranın elacı ilk vüsaldadır
Ne vahdır aşığın gözü yoldadır
Bir gonağ gelesiz bize laleler

Latest posts by Akay AKTAŞ (see all)
- BİR PORTRE: SELAHATTİN ARTANTAŞ - 28 Eylül 2023
- GÜZELLERİN ORGANİĞİNİ (DOĞALINI) BULMAK ARTIK ÇOK ZOR - 23 Eylül 2023
- IĞDIR’A ADLİYE BİNASINDAN ÖNCE ONU YAPTIRACAK İRADE LAZIM - 17 Eylül 2023
- BİRAZ PAZAR – BİRAZ NAZAR YAZISI - 10 Eylül 2023
- ÖĞRETMENLİK GÜNLERİMDEN KESİTLER - 6 Eylül 2023

Sözleri aynı olsada bu dizelerini, bir şiir olarak bir tadı var, birde türkü olarak farklı bir tadı var. İlk gençliğimin en cos
şkulu dönemlerini anımsar, hep bu sözlerin ardındaki anlamı, yaşanmışlık ararım her satırında… Her hevesinde. Bu şiirleri yazan o güzel insanları düşünürüm, onların sevdalı ve kocamaaaan yüreklerini… özlemleri ki her biri hasrete dönüsmüş duygu patlamalarını.. Selam olsun onlara…