27/07/2020

KAYGILAR  KAYGILAR…

Sadık Usta “Ayasofya Cuması”na ilişkin bir görüntü iletti.  O Sadık Usta ki, Türkiye İşçi Köylü Partisi (TİKP) günlerimizde simsiyah kıvırcık saçlarının çevrelediği aydınlık yüzüyle  öğretici, ayağı yere basan konuşmalar yapar, ilgiyle izlenirdi.  Gün oldu, köprülerin altından çok sular geçti; kılavuzumuzun karga olduğunu geç de olsa farkettik.

Neyse…

Evet, Sadık Usta’nın iletisinde; resmi giysili bir polis elinde hilafet bayrağı öylece kalabalığın önünde dikilmiş, nöbet tutuyor.  Öyle sıradan bir karışma olayı değil, görevlendirilmiş.  Böyle taraftarların coşku ortamında hilafetçi kesimin önderleri, Cumhuriyet Devrimleri’ne karşı bir çıkış yaparlar.  Bu da onlardan biri, ancak öyle gözükara bir çıkış ki, oradaki muhafazakar katılımcılar bile bu meydan okumayı şaşkınlıkla izliyorlar.

Bir polisin böylesine görevlendirilmesi, “Bunlar bu gidişle 2023’te hilafeti ilan ederler” şeklinde kaygılarını dile getirenleri haklı çıkaran cinsten.  Hukuk mensubu bir yakınımın süreci özetleme biçimine de diyecek bir şey kalmıyor;”Süreçte ikili bir hukuk başbaşa gidiyor.  Resmi hukukun yanında kendi hukuklarını devreye sokup, onu uyguluyorlar.  Zamanla hukukları geçerlilik kazanacak, Cumhuriyet hukuku işlevini bitirecek.”  Bu tür dayatmalar karşısında muhalefet partilerinin sönük çıkışları da süreci Siyasal İslam lehine güçlendiriyor.  Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesine ilişkin; “Danıştay kararını niye bekliyorsun? Çıkarırsın bir kararname, elini tutan mı var” diyen CHP Genel Başkanı’nın sözleri tam bir ibretlik örneğidir.

İktidarın Ayasofya hamlesi taraftarlarının güven aşımını durdurmak içindi.  Bunda kısmen başarılı olundu.  Ancak böylesi her durumda panikleyip felaket tellalığı yapan kesimlerin tavrı da Siyasal İslam’a cesaret veriyor.  İzinden gittikleri Atatürk o karanlık günlerde karamsarlığa kapılmadı, işgali kabul etmedi ve çareler üretmek için yollara düştü.  Bugünlerde O’nun ışığı yolumuzu aydınlatmalı.