“KAPANSIN EL KAPILARI”

11/11/2022

Bir 10 Kasım’ı daha idrâk ettik, ama yürekler buruk.
Bakar mısınız, iktidarıyla muhalefetiyle dış finans çevrelerinden (çağın tefecileri) borç para bulma
konusunda;”ben daha iyisini bulurum” zemininde birbirleriyle yarışıyorlar.
Atatürk’e hiç yakışmıyor.  O, dışarıya hiç el açmadı,ulusunun ihtiyacı olan ne varsa ülkesinde üretti,hatta uçak gibi o dönemin ileri araçlarını Batı’ya satar oldu.
Sorunun kaynağında; Atatürk’ün elinin tersiyle ittiği, hatta “düşman” ilan ettiği serbest piyasa dedikleri kapitalist sisteme “tam bağımlılık” yatmakta.  Açarsın-Özal dönemindeki gibi-gümrük kapılarını; emperyalist tekellerin daha üstün teknikle üretilmiş tüketim maddeleri çarşıları doldurur.  Alım gücü için halka para gerekmektedir.  Onun da çaresi bulunur; yüksek faizlerle borç para verilir.  Siyasi iktidarların canına minnet; “bolluğa” kavuşan kitleler kendilerine uzatmalı iktidar yolunu açacaktır.
Siyasiler için olumlu olan, tüketici kitleler için olumsuzluktur.  Onlar; bu değirmenin suyu nereden geliyor, diye düşünmeden har vurup harman savururlar; her şeyin “en iyisini/en pahalısını “ almakta yarışırlar.  Bilmezler ki, harcadıkları el kapılarından dilenilen paralardır; günü gelince  iktidarların zengini kayıran “ekonomi politikaları” sonucunda borçların tümünü faiziyle kendileri ödeyecektir.  Düşünmezler/düşünemezler ki, alınan borçlar, emperyalist sisteme yıllarca kulluk etmeğe yol açacaktır;tıpkı Şairin dediği gibi:
“Kapansın el kapıları bir daha açılmasın
Yok edin insanın insana kulluğunu,
Bu hasret bizim.”

 

 

Benzer Haberler

0 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir