İMAMOĞLU  VAKASI

16/12/2022

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kendisine yöneltilen suçlamayla örtüşmeyen bir ceza alması ve siyasi yasaklı durumuna düşmesi siyasi tansiyonu alabildiğine yükseltti.
Çok şey söylenmekte ve de söylenmeye devam edilmekte.
Bu karar 6’lı Masa’nın adayını belirledi.
Kimlerin başının altından çıktıysa bilinmez;karar Erdoğan ve Kılıçdaroğlu için bir kumpas niteliğinde.
Kararla 6’lı Masa’ya yeni bir enerji geldi.
İmamoğlu’nun muhtemel adaylığı –özellikle Kılıçdaroğlu’nun adaylığına endekslenmiş olan CHP’liler açısından-Millet İttifakı içinde tartışmaya neden olabilir.
Muhalefete tuzak kurulmuştur;İmamoğlu’nun aday olması halinde yargı süreci hızlandırılarak muhalefet seçime 5 kala zor duruma düşürülebilir.
Bu tür yansımaların dillendirilmesine söylenecek söz yok; ancak kararın asıl çıkış noktasının gölgelenmesi siyasi iradenin yeterince tanınmadığını göstermektedir.
Şöyle ki;
İmamoğlu, İstanbul seçimini kazanmasıyla siyasi iktidara o ana dek görülmemiş bir darbe indirmiştir.  Sayımın kritik saatlerinde İmamoğlu ve ekibinin sağlam duruşu iktidarın düzenini bozmuş ve sonraki gelişmelerde belirleyici olmuştur.  Denilebilir ki,İmamoğlu yerine bir başkası olsaydı-Muharrem İnce olayı hatırlardadır-böyle bir başarı yakalanamazdı.
İstanbul seçiminden sonra İmamoğlu hedefe kondu ve fırsat kollanmaya başlandı.  Siyasi iradenin baştan beri şöyle bir tarzı vardır: sonucu ne olursa olsun verilen karar mutlaka nihayetlendirilir.  Kendi açısından tutarlılığı vardır; siyasi  irade demir misali bir tarzı siyasetle muhalefetten bir adım öne çıkmaktadır ve şimdiye kadar birçok siyasi olguda öyle oldu.
Seçimlere 5 kala siyasi iradenin inatçı,kararlı, gözünü daldan budaktan sakınmayan tarzı muhalefetin ve de ülkede demokrasi taraftarlarının dikkatini çekmelidir.