04/12/2020

IĞDIR’DA BABACAN-DEVA RÜZGARI

          Dün DEVA Partisinin 1.Olağan İl Kongresine katılmak üzere Genel Başkan Ali Babacan ve yakın çalışma arkadaşları Iğdır’a geldiler.           Kendilerini karşılamak üzere Digor yol ayrımına kadar ben de gittim.

          O da ne! Upuzun bir araç kuyruğu.Hem de hepsi özel.Ne bindirme kıtalar var. Ne kiralık araç.

          Ve içlerinde de kerli ferli oturaklı insanlar.

          Şehre gelirken yol boyu da katılanlar oldu.

          Tuzluca’da Babacan araçtan indi.Civardaki esnaf ile konuştu.İlginin çokluğu herkesi şaşırttı.

          Iğdır’a girilince bir şehir turu yapıldı. Sonra kongrenin yapılacağı mekana geçildi. Düğün salonunda bulaştan ötürü sandalyeler aralı konulmuştu ama buna rağmen hatırı sayılır bir kalabalık vardı.

          Ses düzeni, merkezden gelmişti.Teknisyenler tam profesyoneller. Ekranda Babacan’ın portresi, sağında şanlı bayrağımız ve solunda Atatürk’ün pek güzel bir resmi gözleri okşuyordu.

          Parti yönetiminden şıklığı ve zarafeti ile göz dolduran Ayşe Karadeniz  mükemmel diksiyonu ile açılışı yaptı.

          Ardından Divan teşekkül etti.saygı duruşu ve istiklal marşımızın okunmasından sonra gündeme geçildi. Parti teşkilatından Selahattin Çaylı konuştu.Faaliyet raporları okundu.Aklandı(ibra).

          Kongreye siyasi parti il başkanları ile STK temsilcileri de iştirak ettiler. HAKPAR il Başkanı Necdet Hun,  İyi Parti il başkanı Fuat Ata, DSP il başkanı Ahmet Karakuş, Gelecek Partisi il başkanı Zakir Arı, ile Ülkem Partisi il başkanı ve Yeniden Refah Partisi il başkanı katıldılar.

          AK Parti,CHP ve MHP çağrılı olmalarına rağmen yoklardı.Ama olmalıydılar.Siyasi nezaket bunu gerektirir.

          Kongreye Genel Başkan Yardımcısı Dr. Medeni Yılmaz ile Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Av. Gül Didem Pekuz, Deva Partisi kurucular kurulu üyelerinin yanı sıra Ağrı, Kars, Ardahan ve Erzurum il başkan ve yöneticileri de katıldılar.

          İl Başkanı Yusuf Aslan kürsüye geldi.Nezaket cümlelerinden sonra kısa ve fakat özlü bir biçimde Iğdır’ın sorunlarını ana başlıklar halinde sundu.

          Belli ki iktidar erkine sahip olurlarsa bu sorunların çözümünü kendi kişisel problemi gibi alacak ve illaki sonuca götürecek, hizmet odaklı başkan olacak. Bu da alışmadığımız bir siyasetçi yaklaşımı.

          Tarım,hayvancılık,ulaşım,turizm,içme suyu ve tarlaların sulanması, fabrikalar,ihracat,hudut kapıları..halkın beklentilerini vurguladı. Belleklere kazıdı.

          Son olarak Babacan kürsüye geldi.Sakin,konulara hakim biçimde konuştu.Birileri gibi ne bağırdı ne çağırdı,ne renkten renge girdi.Ne de başkalarını itham etti.

          Hükümet tasarruflarının doğru yürütülmediğini,bariz yanlışlıklar sonucu hayat pahalılığının arttığını, halkın zor durumda olduğunu tane tane anlattı.Ama bunu yaparken afaki bir politik konuşma yapmadı, Kendi öngörülerini ve yapacaklarını,sorunların çözümünü de ekleyerek anlattı.

          Yıllar yılıdır özlemini çektiğimiz bir siyasetçi profili çizdi. Gayet sakin,ağırbaşlı,oturaklı ve karşıdakilere güven ve umut veren bir siyasetçi.           İtmeyen,yıldırmayan,korkutmayan,ürkütmeyen,ayrıştırmayan bir üslup kullandı ki şimdiki siyasetçileri görünce HELAL OLSUN,ADAM GİBİ ADAMMIŞ dedirtti dinleyenlere.

          Bazıları diyecek ki bu bir projedir, partimizi bölmek için sahne alıyor filan.

          Hatırlatmak isterim ki Refah Partisinden ayrılıp AK Parti kurulduğunda kimse onları itham etmemişti.Siyasette doğa gibi boşluk kaldırmaz.Toplum hem yoruldu hem de umudunu yitirdi.

          Bu noktada Babacan bir umut olarak dertlere DEVA olarak sahne

alıyor.

          1978 -seçimleriydi.Toplum bu günkü gibi yorulmuş, gerilmiş, kamplara ayrılmış ve dertlerine derman olacak liderini arıyordu.

          Demirel’in mitingleri pek kalabalık oluyordu ama heyecan yoktu. O mitinge katılanların çoğu yakalarına Adalet Partisi rozeti takıyor ama yakanın içinde de Karaoğlan’ın resmini ya da partisinin rozetini taşıyordu. Nitekim CHP sürpriz yaparak iktidara geldi.

          O filmin çağdaş bir versiyonu vizyona giriyor sanki.

          Iğdır halkı çok politize olmuştur. Türkiye’nin minyatürü gibidir.Iğdır  eğer Babacan’ı böyle karşılıyorsa, diğer iller nasıldır diye merak etmiyor, tersine tahmin ediyorum.

          Çünkü yalnızca kalabalık değildi, insanlar susamış, huzura, sükûnete aşa işe susamış.Gelecek güvenini yitirmiş.Ekonomik baskı ve yoksulluğun pençesinde kıvranıyor.

          Toplum yorulmuş bıkmış gerginlikten.

          İşte Babacan bu noktada iyi bir ilaç gibi, bir kurtarıcı gibi görülüyor. Toplumun ilgisi ve heyecanı bundandır.

          Kongreye katılanların halkta karşılığı olan,ağırbaşlı oturaklı saygın insanlar olduğunu da özellikle belirteyim.Halkta bu insanların karşılığı var. Sandığa da behemehal yansıyacaktır.

          Bütün bu gözlemlerim sonucu Iğdır’dan bir BABACAN geçti diyebilirim.Ve bunu abartılı bulmayın.Bir köşeye not edin.

 

Benzer Haberler

0 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir