IĞDIR, ŞEHİR OLACAK MI?

Halkın Sesi 14/11/2000 Güncelleme 29/09/2024 

24 Yıl önce bu yazıyı yazmışım.Ama ne hazindirki Batı Cephesinde Değişen Bir şey Yok

Başlığı ilk bakışta yadırgayabilirsiniz, Iğdır şehir değil mi, diye. Evet şehir; nüfusu fazla ve her türlü teknolojiye, modaya, dış kültüre açık. İstanbul’da, Paris’te çıkan moda, devrisi gün Iğdır’a geliyor ve ilgileneni de buluyor. Ama bütün bunlar bir şehri şehir yapmaya yeter mi? Yeter diyorsanız, bu yazıyı okumayı bırakın. Yok, eğer yetmez diyorsanız ya da, elbet Toşiba’nın bir bildiği vardır, diyerek güven tazeliyorsanız, hem okuyun, hem de teşekkürlerimi kabul ediniz, lütfen.

            Iğdır’ın kendine özgü bir yemeği, bir tatlısı var mıdır, ya da folkloru? Azerbaycan-Kafkas folkloruyla, Azerbaycan mutfağı ile karıştırmayınız haa!

            Bundan vazgeçtik, çapı büyük, hacmi, darası ağır çeker bunların. Iğdır’ın bir sineması, tiyatrosu var mı? Bir mesire yeri, temiz bir lokali, bulvarı?… Yok değil mi?

            Peki bir grubu, müzik topluluğu var mı, bandosu, korosu? O da yok. Saz- müzisyen ekibi? O hiç yok.

            Nesi var. Kahveleri çok. Boyacısı çok. Dilencisi çok. Sergicisi çok. Zaten bir şehrin gelişmişliği, kalkınmışlığı aslında bunlarla ölçülür. Siz bakmayın o ekonomist geçinenlerin göstergelerine. Ha, unuttum: Yere çöp atanları, sümkürenleri, rastgele korna çalanları, teybin sesini keyfine göre açanları… Yani hanzosu, magandası sebil,

            Siz bütün bunlara bakarak şehir diyorsanız Iğdır’a, şehrin ne olduğunu bilmiyorsunuz, demektir.

            Gençliğimiz düğünlerinde La Comparcita, Tuna Dalgaları, El Cor de Bes,,, çalardı. Pistin açılışı bunlarla olur ve “Gelin Göçtü” yerel havasıyla düğün sona ererdi.

            Düğüne gidenler adeta şıklık yarışına girer; mutlaka sinekkaydı tıraş olur, kravat takardı. Şimdiki düğünlere gidenlere bakıyorum; gençler, erkekler sallapati v e hırpani bir kılıkla gidiyorlar. Bayanlar ise saç yaptırmayı, bir şişe parfümü boca etmeyi şıklık sanıyorlar.

            Kapalı mekânda şapkası, fötrüyle oturanı, sakız çiğneyeni ve hele sigara içen bayanları saymıyorum.

            Ne dersiniz, hala Iğdır’ın şehir olduğunu iddia edebilir misiniz?

 

 

 

 

Benzer Haberler

0 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir