22/07/2020

IĞDIR DA 40  DERECE  SICAKTA SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI ERMENİSTANI PROTESTO ETTİ.

          Ermenistan’ın ateşkesi bozarak Azerbaycan’ın Tovuz bölgesine saldırması 12 askerin şehit olmasını protesto etmek Azerbaycan’a destek vermek amacıyla Iğdır’da ki sivil toplum kuruluşları Ermenistan’ı protesto ettiler.

         Ermenistan sınırında Alican sınır kapısı yakınlarında basın açıklaması yapan sivil toplum kuruluşları Ermenistan’ı kınayarak Azerbaycan’ın yanındayız mesajı verdiler.

          Iğdır-Azerbaycan Dil, Tarih ve Kültür Birliğini Yaşatma Destekleme ve Yaşatma Derneği, Türkiye Azerbaycan Dostluk Dernekleri Federasyonu Iğdır Azerbaycan Evi Derneği, Türkiye Azerbaycan Derneği Iğdır şubesi ,İSTAD Istanbul Türkiye Azerbaycan Dayanışma ve Kültür Derneği, öncülüğünde Ak Parti, CHP,MHP;İYİ Parti  ve çok sayıda sivil toplum kuruluşunun katılımı ile yapılan miting  şehitler için saygı duruşu ve Müteakiben İstiklal Marşımız ile Azerbaycan Milli Marşının Okunması
Kur’an-Kerim Tilaveti  ile başlandı. Ardından hazırlanan ortak Basın Bildirisinin Okunmasından sonra sınıra  Iğdır-Azerbaycan Dil, Tarih ve Kültür Birliğini Yaşatma Destekleme ve Yaşatma Derneği başkanı Ziya Zakir Acar, Türkiye Azerbaycan Dostluk Dernekleri Federasyonu Iğdır Azerbaycan Evi Derneği başkanı Serdar  Ünsal , Türkiye Azerbaycan Derneği Iğdır şubesi başkanı İlteriş Taşkınsu,İSTAD İstanbul Türkiye Azerbaycan Dayanışma ve Kültür Derneği başkanı Sefer Karakoyunlu tarafından Siyah Çelenk Konuldu.
         Mitingde sık sık “Kahrolsun Ermenistan, Azerbaycan’ın yanındayız “şeklinde slogan atıldı.

         Ortak basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi:” Bilindiği gibi, 1987 yılının sonlarından itibaren Ermenistan açıkça Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesi topraklarına hak iddia etmiştir. Hem tarihi Batı Azerbaycan (sonradan Ermenistan Cumhuriyeti arazisi) hem de Dağlık Karabağ bölgesinin Ermeni topluluğu tarafından bölgenin Azerbaycan Cumhuriyeti’nden tek taraflı biçimde ayrılmasının sağlanması amacıyla birkaç yasadışı kararlar kabul edilmiştir. Ermenistan makamlarının talimatı ve “kutsamaları” ile yaklaşık 250.000 Azerbaycanlı, Ermenistan’daki evlerinden zorla çıkarılmıştır. Azerbaycanlıların kendi topraklarından zorla göç ettirilmesi süreci ölüm, yağmalanma, ateşe verilme gibi olaylarla karakterizedir. Bu faaliyetler sistematik ve geniş bir şekilde gerçekleştirilmiştir. 1991’in sonunda Sovyetler Birliği’nin çöküşünden ve Ermenistan ile Azerbaycan’ın uluslararası arenada bağımsızlığının tanınmasından sonra Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik saldırı ve askeri operasyonları daha da yoğunlaşmıştır. Ermenilerin Azerbaycan halkına yönelik gerçekleştirdikleri terör faaliyetleri yakın tarihin en önemli olaylarından biri olmuştur. Ermeni teröristleri için insan hayatının önemsiz hale gelmesi bu eylemlerinde belirleyici rol oynamaktadır. Onlar kendi terör eylemlerinde sıra dışı şiddete başvurmaktaydı. Aynı zamanda, Ermeni teröristlerinin amaçları için yeni bir eğilim de oluşmaktadır; teröristler eylemleri zamanı herhangi bir teşkilata karşı sorumlu olmadan, hiçbir siyasi bağlılık olmadan her bir Ermeni’nin uyması gereken doğal “vatanseverlik borcu” veya “vicdani görev” olarak yerine getirilmektedir. Bu “kutsal görev”in ilk ve en önemli kısmı kendini “Türk’e karşı sonsuz nefret düşüncesi ve duygusu” olarak göstermektedir. Ermeni teröristlerinin asıl amacı insanların hayatlarına düşünmeden daha fazla zarar verebilmektir. Yani toplum içinde endişe uyandırarak, vatandaşların barışçıl ve güvenli şekilde yaşamasını tehdit ederek, hükümetin bölgedeki durumu kontrol edemediği bir kaos ve belirsizlik ortamı yaratmaya çalışmaktadırlar. 1988-1991 yılları arasında Dağlık Karabağ’da Ermeni teröristler tarafından gerçekleşen 2559 çarpışma, 315 silahlı saldırı, 1388 yangın kaydedildi. Bunun sonucunda 514 kişi öldü, 1318 kişi yaralandı, 119 kişi tahrip edildi ve 1134 kişi Ermeni teröristleri tarafından imha edildi. Bağımsızlığından bu yana, Azerbaycan Cumhuriyeti birçok cephede savaşmak zorunda kaldı. Hem aktif askeri faaliyetler hem Ermeni terörizmi hem de Ermenilerle doğrudan ilişkisi olan Hristiyan misyoner gruplarla farklı şekilde savaşmak zorundaydı.

                Nitekim Saldırgan Ermenistan sınır güvenlik birimlerinin 12 Temmuz tarihinde Azerbaycan topraklarına, Tovuz Kentine sivil vatandaşa ve askeri birimlere yönelik saldırıda bulunmuştur. Yapılan bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Sivil toplum örgütü olarak her zaman olduğu gibi Kardeş Azerbaycan’ın yanındayız. Ne gerekirse yapmaya hazırız. Ermeniler işgal ettiği Azerbaycan topraklarından derhal geri çekilmelidirler. “Sivil toplum örgütleri olarak, toprak bütünlüğünü koruma mücadelesinde tüm imkânlarımızla Azerbaycan’ın yanında yer alacağız.” “Ecdadımızın asırlar boyunca yerine getirdiği bu görevi, bizler yine yerine getirmeye devam edeceğiz. Dost ve kardeş Azerbaycan’a karşı Ermenistan tarafından yapılan saldırıları şiddetle kınıyoruz. “Vatanını savunan Azerbaycanlı kardeşlerimizden şehit olanlara rahmet, yaralananlara acil şifalar diliyoruz. Yukarı Karabağ’ın işgalinden beri bu bölgede süren gerginliğin Ermenistan’ın pervasız ve sistematik saldırıları sebebiyle çatışmaya dönüşmesinden dolayı endişeliyiz. Bu son saldırı Yukarı Karabağ hattında değil, doğrudan iki devlet arsındaki sınırlarda ve ağır silahlarla yapılmıştır. Bu durum, olayın herhangi bir sınır ihlali ve çatışması değil, doğrudan Azerbaycan’a yönelik bilinçli bir taarruz olduğunu göstermektedir. Bu saldırı Ermenistan’ın çapını aşan bir hadisedir. Amaç, provokatif bir yaklaşımla hem Yukarı Karabağ sorunun çözümü ile ilgili süreci tıkamak hem de bölgede yeni çatışma alanları ortaya çıkartmaktır” “Şimdiye kadar yaptığımız çalışmaların sonucunda şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki Ermeniler, Nazilerin Yahudilere yaptığını benzerini Azerbaycanlılara yapmıştır. Uluslararası hukuk açısından delil olabilecek tüm belgeleri, bilgileri topladık. Ama uluslararası hukukun sınırı Karabağ’da bitiyor. Sivil toplum örgütleri olarak Ermenistan’ın Azerbaycan sınırında sıklıkla başvurduğu provokasyonların uluslararası toplum tarafından en sert şekilde kınanması ve işgalci Ermenilerin, Azerbaycan topraklarından bir an önce çıkması için baskı uygulanması çağrısında bulunuyoruz. Azerbaycan’ın haklı taleplerini bütün dünyaya duyurmak üzere burada toplandık, toplanmaya devam edeceğiz. Başta Karabağ olmak üzere Hocalı ve son olarak Tovuz’daki şehitlerin haklı sesi olmaya çalışacağız. Seninleyiz Azerbaycan”

0 Paylaşımlar

 

Benzer Haberler

0 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir