HEBA OLAN SERVETLER

08/07/2021

Fotoğrafını gördüğünüz kırmızı erik ağacı, yaşadığım siteye bitişik olan yeşil alanda bulunuyor. Bunun gibi onlarcasını zamanında süs bitkisi olarak dikmişler. Yalnız onu değil, ıhlamur, ters dut, yeşil erik, elma gibi başka ağaçlar da var. İşin tuhaf tarafı şu ki, belediye tarafından bakımı yapılan fakat meyvelerine sahip çıkılmayan bu meyvelere sitelerden de dönüp bakan yok. Meyveler ağaçta çürüyüp dökülüyor, dutların dibi kapkara. Ihlamur çiçekleri hemen hemen soldu. Biz köylü bir toplumdan gelmiş değil miydik? Anne ve babalarımız bunların bir tekini ziyan eder miydi? Ne çabuk üretimden, ağaçtan, meyveden koptuk! Oysa o kırmızı eriğin hoşafı ne kadar da lezzetli oluyor. Bu siteye taşaınalı epey olduğu halde ben de bunların yeni farkına varıyorum. Torba torba erik topluyor, komşulara dağıtıyorum. Komposto yapmakla baş olacak gibi olmadığı için tepsi tepsi kurutuyorum. Kış hazırlıklarına şimdiden başladım. Yetişebileceğim yükseklikteki ıhlamur dallarından da ıhlamur çiçeği topladım, kuruttum. Gerek bahçemdeki gerek bu yeşil alandaki ters dutlardan her gün avuç avuç yiyerek gıdalanıyorum. Komşu sitelerdeki bazı evlerin avlularında da çok meyve ağacı var. Biri beyaz, diğeri pembe iki dut ağacının bazı dalları demir çitlerden yürüme yoluna sarkmış. Her gün yanlarından geçerken asılıyor, avuç avuç nasipleniyorum. Bana bakıp “Şu adama bak, amma da aç gözlü!” diyebileceklerini hiç hesaba katmıyorum. Sınırın dışına taşan dalların meyveleri hayrattır. Hoş, burada içeride kalanları de değerlendirdikleri yok. Bu duttan neler olmaz. Altına çarşaf dutar silkelersin, taze taze yersin, kurutur kışa saklarsın, pekmez bile yapabilirsin. Fena şehirleşmişiz! Her gün elimizde poşetlerle benzer meyveleri marketlerden taşımayı marifet sayıyoruz. Toplumsal servetlerimiz heba oluyor, yazık! (Ankara, 7 Temmuz 2021)

18318329 Yorum3 PaylaşımBeğenYorum YapPaylaş