CEHENNEMİN DAYANILMAZ MUTLULUĞU

 

24/12/2017    Güncelleme: 28/05/2021

 

    Kur’an ‘a göre Allah müşrikleri (Allah’a ortak koşanları) cehennemde sonsuza kadar tutacaktır. Günah işlemiş, ancak imanlı olan kişiler ise İslam inancına göre cehennemde bir müddet kalacaklardır. Cezalarını çektikten sonra cennete gönderileceklerdir.

    Cehennemin efendisi Mâlik’tir .Yani Tanrı’dır.

    Ayrıca cennet veya cehennem, o inanışa sahip topluluğun yaşadığı coğrafyaya göre de bazı değişiklikler gösterir. Örneğin, İsveç, Norveç, Finlandiya ve Danimarka’nın kuzeyinde yaşayan Lap halkı, ‘cehennemi buzlarla kaplı’, cenneti güneşle ısınan ‘sıcak bir yer’ olarak algılıyor. İslamiyet’te ise cennette nehirler akıyor, yemyeşil araziler cennetlilerin mekânı olarak kabul ediliyor. İslam cehennemi de Lap’ların aksine sıcak, yanılan bir mekân olarak dikkat çekiyor.

       Yani özlemini duydukları şeyleri, öte dünyada cennette bulacaklarını hayal ediyorlar.

Mesele bu kadar basit ve beşeri. Kutuplarda yaşayan bir Eskimo’nun cenneti sıcak ve güneşlik, Arabistan çöllerinde yaşayan bedevinin cenneti yeşillik, ağaçlık, Amazon’da yaşayan yerlinin cenneti ise düzlük olacaktır. Bu doğal çevrenin dayattığı bir hülyadır. Tanrısal değildir ama biz öyle kabul ederek yazımıza devam edelim.

Diğer dinlerde durum ne?

 

Hıristiyanlık

İncil’de cennet sözcüğü (paradeisos) üç kez geçiyor. Cenettekilerin, orada hiçbir zahmete ve çalışmaya girmeyeceği varsayılıyor.

Yahudilik

Tevrat’ta açık seçik bir cennet kavramı yer almıyor. Yahudiliğin ilk dönemlerinde, iyi ya da kötü, bütün insanların öldükten sonra ‘Şeol’ adı verilen yere gideceklerine inanılıyordu.

Brahman

Cehennemde ateş, başlıca işkence vasıtası. Dondurucu soğuk, tekerlek, kılıçlar üzerine saplanma, yanar fıçılar gibi işkenceler de var. Ceza bitince yer değiştiriyor.

Budacılık

Cehennem sıcak veya soğuk olur. Lanetliler buraya gönderilir. Ruhları azap çeker. Ceza sonsuz değil. Cennete, yani mutluluk ülkesinde dünyevi hayattan farklı bir hayat var. Acı, keder, üzüntü gibi olumsuzluklar yok. Anne, baba, oğul gibi kavramların anlamı bulunmuyor.

Zerdüştlük

Ruh kâfir ise, Çinvat Köprüsü’nün ortası, bir kılıcın ağzı gibi incelir ve kâfir ruh, köprünün altındaki cehenneme düşer. Mümin ruh geçerken köprünün bu kısmı genişler ve mümin, ebedi ışık cennetine ulaşır. Tanrı Ahuramazda’nın cennetine girenlerse, orada Ahuramazda ile birlikte yaşar. İnsanlar çalışmak zahmetine katlanmıyor. İhtiyarlamıyor. Herkes kırk yaşında gibi görünüyor.

Şintoizm

Cennete Jodo deniyor. İki cehennem var. Ya bir çirkef kuyusu veya yeryüzündekinden daha mutsuz bir hayat sürecekleri yer.

Asur-Babil

Cehennem yedi kat duvarla çevrili, karanlık, toz ve çamur yeniyor.

Eski Mısır

Cennetin adı Ashlu’dur. Kutsal yeraltı bölgesinde gölgeler halinde dolaşan ölüler, ne ödül ne ceza bekler.

Şaman Türkler

Cennete ‘Uçmak’, cehenneme ‘Tamu’ denir. Belli bir tasviri yok. Öteki dünyadaki hayat, bu dünyadakinin devamı.( Ne kadar pratik v e hayatın gerçeklerine uygun.)

Antik Yunan

Cennete Elysion adı verilir. Cehennemin adı Tartaros. Yeraltında ve en kötü ruhların bulunduğu en kötü kısım.

Sonuç olarak görüldüğü üzere, birçok inanç kültüründe cennet ve cehennem tasvirlerine benzeyen, ölüm sonrası mekânlar mevcuttur ve hepsi de az çok birbirini andırır.

Bu girizgahtan sonra nerede durduğumu açıklayayım. İslamiyet’e göre Tanrı’ya şirk koşmadığıma, putperest olmadığıma göre ebedi cehennemlik değilim. Ata dinim Gök Tengriciliğe göre ise öbür dünyada bu dünyanın devamı. Ama ben cehennemlik olmayı, bu son moda Müslümanlar ile cennette yaşamaya tercih ederim.

Yalan bunlarda. Riya bunlarda. Hırsızlık bunlarda. Sapıklık manyaklık, gözü doymazlık bunlarda.

Putperestlik bunlarda. Tanrı ile konuşandan tutunuz rüyasında görenden, üfürük ile İsrail uçaklarını düşürene kadar her türlü puta taparlık bunlarda.

Paraya, şehvete doymazlık yine bunlarda.

        Okumak yok. Sorgulamak yok. Düşünmek yok. Çalışmak, üretmek yok. Emeğe insana saygı yok. Adalet yok. Dürüstlük yok. Ahlak yok ama ne hikmetse hepsi cennetlik. Ve bizlerde cehennemde yanacağız he.

Şimdi siz siz olun samimiyetle söyleyin bu adamlarla cennette bir arada olmak ister misiniz?

Ben bunlarla cennette bile huzur bulmam. Mutlu olamam. O nedenle cehennemin ateşine razıyım. Yeter ki bu manyaklardan sapıklardan YOBAZLARDAN, din tüccarlarından uzak olayım.

Napolyon, bu durumu tek bir cümleyle özetlemiştir:

“Din, fakirlerin zenginleri katletmesini önlemek içindir.”

Herkes kendi yarattığı cennet ya da cehennemde yaşar,

 

 

 

Benzer Haberler

1 Yorum


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir