CANTÜRK ALAGÖZ LAFIM SANADIR-2

31/08/2022

Seni tanımam. Bilmem.
Öğrencim olduğunu Adil Aşırım ile bana açtığın telefonda söyledin. Çayımı içmeye, elimi öpmeye geleceğini de özellikle belirttin. Ben çocuklarımdan başkasına el öptürmem. Seninki de zaten nezaketen söylenmişti.
Aradan aylar geçti ne geldin. Ne aradın.
Ben bir iki kez aradım. Ulaşamadım. Mesaj geçtim. Dönülmedi. Cevap verip vermeme ihtiyarı sendedir. Ama bu birçok şeyi de beraberinde getiriyor ve bana fikir veriyor.
Demek ki derli toplu disipline bir yaşamın yok.
Demek ki işlerini ve özellikle muhaberatını izleyecek, sana haber verecek, şöyle bir özel kalem müdürün, sekreterlerinde yok. O nedenle de birçok konuya yetişemiyor, bireysel olarak angarya arasında boğuluyorsun.
Oysa günümüzde işadamları senin gibi çalışmazlar. Sekreterleri not alır, patronu bilgilendirir, sıraya koyar ve ama illaki dönüş yapılır.
Demek ki sen işadamı değilsin. İyi para kazanıyorsun. Sana ve akıldanelerine göre topluma yararlı olacak işler yapıyorsun. Ama MÜTEŞEBBİS olamamışsın.
Bundan 65 yıl önce Iğdır’da Şehir Kulübü vardı. Kapısında ÜYE OLMAYAN İÇERİ GEREMEZ tabelası vardı. Kapıda görevli olurdu. Birisi ile görüşmek istendiğinde herkes içeri giremezdi. Görevli teşrifatçı, gider çağırırdı. Babamı görmeye içeri giremezdim. Teşrifatçı çağırır babam dışarı gelirdi.
Öyle kravatsız, pejmürde, sakallı, paltolu kasketli filanda içeri girilemezdi. Vestiyer vardı. Palto şapka oraya teslim edilirdi. Çünkü o lokalin müşterileri İŞADAMLARI idi. Aristokratlardı. Kalburüstü insanlardı. Iğdır’da o tarihlerde 9 fabrika vardı. Canlı bir ticaret merkezi idi. Bırakın bölge illerini Bitlis’ten Diyarbakır’dan tacirler Iğdır’a gelir ve Alican kapısından Sovyetlere canlı hayvan ihraç edilirdi.
Neyse bütün bunlar senin yaşam biçimin. Beni ilgilendirmez. Ama ortalıkta bir takım söylentiler dolaşıyor ki tam anlamıyla benim saham ve beni hallice ilgilendirir.
Önümüzdeki milletvekili seçimlerinde AK Partiden aday olacakmışsın. Her vatandaş gibi senin en doğal yasal hakkın.
AMA ÖYLE Mİ?
Doğum yerin Iğdır olabilir. Ama ne kadar Iğdırlısın.
Iğdır’ın kirli havasını bizimle teneffüs ettin mi ?
Tozunu soluklayıp, çamurunu ayakladın mı.?
Ölü diri yerine gittin mi.?
Hasta ziyaretinde bulundun mu.?
Kahvede birkaç kişi ile oturup çay içtin mi?
Yani bu toplumun parçası oldun mu.?
HAYIR.
Ama bu senin de suçun, ihmalin değil. Şartlar gereği Iğdır dışında yaşadın. Doğal olarak da Iğdır toplumunun dışında kaldın.
Ve hayli para kazanmışsın. Tanrı emekle kazanılan bol kazançlar versin.
Iğdırspor’a. öğrencilere yardım ediyormuşsun. Futbola aklım ermez. Haybeye giden paradır. Ama okula, öğrenciye yatırılan para geleceğin yatırımdır. Fakat bütün bunlar senin Iğdır’dan MİLLETVEKİLİ ADAY OLMANI GEREKTİRMEZ.
Asla ama ASLA kazanamazsın.
Çünkü yukarıda sıraladığım nedenlerden ötürü Iğdırlı ile sosyal bağın yok. Futbol ise üç beş amigonun alkışı ile meclise giden yol değildir.
Filanca parti seni pek mi seviyor. Senin birikiminden, kültüründen, kariyerinden yararlanmak mı istiyor. Büyük şehirlerden birinden kazanılacak bir yerden aday göstersinler. Kazan ve hemşerine yine hizmet ver. Yararlı ol. Kimin buna bir itirazı olabilir ki.
Ama Iğdır’dan, çok iyi tanınan, bilinen, sevilen bir adayın bile kazanma riski düşükken diyarı gurbetten gelen senin kazanma şansın rüyada bile görülmeyecek derecede zero’dur.
Hem bu ülkeye ve insanlara milletvekili olmadan da faydalı işler yapılabilinir. Nitekim şimdi ben onaylayıp tasvip etmesem bile bir şeyler yapıyorsun.
Bunu daha planlı ve kitlelere yarar sağlayacak projeleri hayata geçirmek varken, çok riskli bir işe kalkışman, seni sükutu hayale uğratacaktır.
Benden demesi.

0 Paylaşımlar

 

Benzer Haberler

0 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir