30/01/2020

AZERBAYCAN KARS BAŞKONSOLOSU NURİ QULİYEV BU YAPTIĞIN ERMENİLERE YARAR

         ASİM-DER Başkanı Göksel GÜLBEY’i her vesile ile Ermeni iddiaları ile mücadele vermekte, göğsünü siper etmekte, elinden geldiğince Türk-Azerbaycan dostluğu dayanışması için çaba harcamakta ve dolayısıyla da Ermenilerin boy hedefi olmaktadır. Yurtiçinde ve yurtdışında bu çabalarını sürdüren, Ermeni yalan ve iftiralarını çürütmek için büyük bir enerji harcayan Göksel Gülbey’i, sürekli tehditler almakta ve can güvenliğini tehlikeye atmaktadır. Bu nedenle de devlet kendisinin koruma talebini yerinde bularak sürekli koruma altına almıştır,

         Hal böyle iken Kars Başkonsolosu anlaşılmaz ve hak verilemez gerekçeler ile bu dava adamını mahkemeye vermektedir. Neymiş kendisinin Fetö elebaşısı ile bir fotoğrafını ilgililere göndermiş miş.

         Bir keresinde art niyetli olan birisi bu resmi bizzat sana göstermek yerine amirlerine ve Türk yetkililerine verirdi. Demek ki art niyet değil, tam tersine bir hüsn -niyet vardır. Ama anlayacak kafa nerede.

         Yoksa başka bir neden mi var. Zira insanın aklına ister istemez bu paniklemenin, bu telaşın arkasında başka şeylerin yattığı gelmektedir.

         Ne olursa olsun Kars Başkonsolosunun yaptığı anlaşılır olmadığı gibi affedilemez ve hoş görülemez. Zira kendisi Nuri Quliyev olduğu kadar, Azerbaycan Devletinin Türkiye’deki bir görevlisi ve sorumlusudur. Ona düşen, her zaman Ermeni iddialarına göğüs geren Göksel Gülbey ile uyum ve dayanışma içinde olmaktır.

         Varsa bir yanlış anlama, bunu da bire bir görüşmeler ile çözmek varken, mahkemeye gitmek, telaşın ve önalmanın(gabağlama)nın daniskasıdır.

         Başkonsolosun bu yaptığı, Ermenilerin ekmeğine yağ sürmekte ve düşman sevindirmektedir. O bunu anlamaktan aciz olmadığına göre insanın aklına başka şeylerde gelmiyor değil.

         Başkonsolosun yaptığını şiddetle kınıyorum. Bu saatten sonra da kendisinin tez elden Türkiye’den ayrılması gerekmektedir. Bu konuda gerek Türk yetkilileri, Dışişleri ve gerekse Azerbaycan yetkilileri süratle bu zat-u muhteremi geri çekmelidirler.

         Zira hem koltuğunun adamı değil, hem de Ermeniler ile yapılan mücadeleye dolaylı da olsa zarar vermektedir. Aile içerisinde kalması gereken ve karşılıklı diyalog ile çözülebilecek basit bir konuyu, mahkemeye taşımak, kamuoyunun diline düşmek o makama hiç ama hiç yakışmamaktadır.

         “Kol kırılır yen içinde kalır” sözümüzü yabana atan Başkonsolosun, bizlerce bilinmeyen ama kendisini bu hatalar zincirine götüren saklı bir takım sırları veya ilişkileri olmasın.

         Bekleyip göreceğiz. Ancak ailesinin büyük çoğunluğu Ermeni komitacıları tarafından katledilen bir ailenin üyesi- ferdi olarak, bir Türk aydını bir gazeteci olarak bu konunun takipçisi olacağım

0 Paylaşımlar

 

Benzer Haberler

1 Yorum


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir