27/12/2020

AŞI  SORUNU

“Sorun” diyorum, çünkü daha ülkemize giriş yapmadan kamuoyunu bir tedirginliktir aldı. Haftalardır, zihinlerde sorular sorular:

Gelecek aşı güvenilir mi?

Neden Çin aşısı?

Yeterli dozda tedarik edilecek mi?

Gelen aşılar planlandığı gibi sağlıklı bir tarzda halka ulaştırılacak mı?

Son soru önemli.  AKP iktidarının pandemi dönemi boyunca sicili kabardı.  Bı maskeyi bile organize edemeyen bir hükümetin böylesi canalıcı bir hizmette adil ve eşitlikçi olmayacağında ciddi tereddütler var.  Ve de beceride…

Dünyada bir kısım devletler çoktan aşılamaya geçtiler, bizimkiler hala “planlıyoruz”, “çalışmaları sürdürüyoruz” kabilinden ucu açık açıklamalarına devam ediyorlar.  Her işte olduğu gibi şeffaflıktan uzak tarz toplumda kaygıları artırıyor.

Sızan bilgilere göre 10 milyon Çin aşısı, 1 milyon da Alman aşısı gelecek ilk ağızda.  Sonra… Sonrası belirsiz.  Genel kanı herkese yetmeyecek miktarda aşı tedarik edilmeyeceği.  Gelen aşıların kayırmadan/torpilden uzak dağıtılmayacağı ağırlıkta.  Kimsenin günahını almayalım da, iki sebepten ötürü bendenizin de ciddi şüpheleri var.

Birincisi, siyasi iktidar kayırmacılık üzerine kurmuş, düzeni.  Küçük bir istihdamda, sıradan bir mülakatta bile “kendi adamlarını” öne alıyorlar.  Aşı gibi sağlık bakımından öncelikli bir meselede kendilerine öncelik vermeyeceklerini kim garanti edebilir?

İkincisi, bizim halkımız çoktandır eşitlikçiliği, hakkı-adaleti unuttu.  En küçük bir hizmette bile “ayrıcalıklı olayım” diye can atıyorlar.  Söz gelişi kuyruklarda bir fırsatını bulup başkalarının önüne geçmeyi planlayan çok insanımızı ibretle izliyoruz.  Bencil bir karaktere büründüğümüzden ötürü aşı dağıtımında – iktidar istemese bile- adam kayırmacılığa bizler sebep olacağız.  Emin olun.

Aşı, pandemi için kesin bir çözüm değildir.  Ancak hasta sayısında ve de ölüm sayısında belirgin bir düşüşe yol açabilir.  Dileğimiz; kaosa neden olmadan, yeterince insana ulaştılarak bu karanlık günleri fazla uzamadan geride bırakmamız.