21/03/2021

ANDIMIZ

Çocukluk arkadaşımın vefatı nedeniyle bir istisna yaptım; köydeki taziyeevine gittim.  Sanılanın aksine içerisi lebaleb dolu değildi, ortalık kalabalıklaşmaya başlayınca bir fatiha okunarak bir kısım ahali salonu boşaltıyordu.  İmam sıkça, ezgili sesiyle dua okuyordu, bir ara durakladı ve bir açıklama yapacağını söyledi.  Asyalı takvime göre yıl tefil (dönüşme) oluyormuş, yıl boğa yılı olacakmış ve boğa döğüşken bir hayvan olduğundan bu yıl çatışmalar olabilirmiş.  İmam, sözü bu noktada Ortadoğu’ya getirdi ve ABD’yi ağır bir dille kınadıktan sonra anlamlı bir sonuç yaptı, konuşmasına:

“Ben İslam aleminde çok yer gezdim; Mısır’da, Arabistan’da, Irak’ta, Pakistan’da, Afganistan’da bulundum.  Hiçbir yer ülkemiz gibi değil.  Vatanın kıymetini bilin.  Bu cennet vatanı biz kazandıran Gazi Mustafa Kemal’in ruhu şad olsun.”

Huzurdakilerden güçlü “amin” sesleri…

ANDIMIZın bir moral motivasyon ögesi olarak kullanıldığı Cumhuriyet dönemi, ilke ve devrimleriyle harap ve geriye düşmüş bir ülkeyi uygarlık ailesi arasına katıyordu.  Irkçı bir söylem değildir, ANDIMIZ; zafere ulaşmış bir ulusun, gelecek zaferlere ulaşmanın yoludur, yöntemidir.  Yurttaş, beylere, paşalara değil, özgürlük ve refahıyla bütünleşen yurduna armağan edecektir, varlığını.  Ki, o varlığından mutluluk duyacaktır.

Çağdaş toplumumuzda önemli bir rolü olan ANDIMIZı ilk defa Erbakan Hoca tartışmaya açmıştır; muhafazakâr Kürt nüfusun yoğunlukta olduğu bir Doğu ilinde demiştir ki, “Siz, ne mutlu Türküm diyene derseniz, birileri çıkar ne mutlu Kürdüm, der.”   Merhumun devrinde Cumhuriyet için “80 yıllık karanlık” diyorlardı, şimdi ise O’nun ardılları “tek parti dönemi” diyor.

Irkçılık sosuna bulaştırılmış kara probagandanın asıl hedefi, ülkeyi çağdaşlık hedefinden saptırarak bir “ümmet toplumu” yaratmaktır.  Siyasi ve ekonomik olarak emperyalizme bağımlı bir monarşi gerçekleştirmektir, hevesleri.  Günümüzde ANDIMIZ etrafında dönen entrikalar, yeni tip padışahlık dönemine duyulan özlemden başka bir şey değildir ve “dava”nın sahipleri bellidir.

ANDIMIZda yer alan doğruluk, çalışkanlık, küçüklerini sevmek, büyüklerini saymak, bastığı toprağı “vatan” bellemek evrensel insanlık değerleri kapsamındadır.  Asırların bizlere kadar getirdiği bu erdemler susturulamayacak; yakın bir tarihte-muhtemelen yakından da yakın- okullarımızın avluları ANDIMIZ çığlıklarıyla şenlenecektir.