Ali Kemal AYVAZ Efendi Ne o Savaşa mı gidiyorsun. Mareşallığa mı soyundun.

20/10/2021

17/10/2021 Günü Kültür Merkezinde yapılan AK Parti İl Danışma Meclisinde parti başkanı sıfatıyla müthiş cevherler saçarak”,,,iç ve dış düşmanlara gereken cevabı vereceğiz” buyurmuşsun.

Hayrola. Genel Kurmay Başkanı mısın, Savunma Bakanı mısın, Devlet Başkanı mısın ki iç ve dış düşmanlara savaş açıyor ve gereken dersi veriyorsun.

Ehm-Öhm deyip biraz öksürdükten sonra içimden dedim ki yoksa Iğdır’ı Ermeniler, ecinniler veya uzaylılar mı işgal etti de başkan böyle kükrüyor.

Dış düşmanlar kimler. İç düşmanlar kimler. Onları mutlaka sen biliyorsun ve devletin ali çıkarları için onları açık etmediğine de eminim. Eminim ki onlarında korkudan dizleri titremiş, Ali Kemal Ayaz kılıcını alıp geliyor diye köşe bucak saklanmışlar ve karyola altına filan gizlenmişlerdir Birleşmiş Milletlere filanda başvurmuşlardır. Senin gazabından kurtulmak için. Neyse bana GAZAN MÜBAREK OLA demek düşer

İç düşmanları ise sen zaten bir işaretinle halledersin. Kudret sende. Makam-ı Ali sende.

Yalnız anlayamadığım bir şey var. Cehaletimi mazur ve hoş gör. Seçim ile savaşı nasıl bağdaştırdın. Seçim pusulaları ile mi düşmanları yok edeceksin. Ya da burada bir tecahül-ü arif sanatı mı, teşbih mi, kinaye mi var. Biliyorsun. Benim o kadar okumam yazmam yoktur.

Seçimle savaşı bir araya getirmek, demokrasinin vazgeçilmezi olan demokratik seçimleri savaşa benzetmek ve muhalif partileri düşman olarak görmek ise ancak senin gibi zihni ve beyni dumura uğramışlar tarafından, böyle abuk sabuk olarak dile getirilir.

İlk seçimde muzaffer mi olursun, mağlup, hatta esir mi olursun. Bekleyip göreceğiz. Ama böyle cengaver dili ile toplumu germek, dost düşman diye bölmek, habis ruhlu insanların işidir. Senin değil ve olmamalıdır.

Velhasıl kantarın topuzunu kaçırmışsın ve işi şirazesinden çıkarmışsın. Bu ancak kaybetmek üzere olanların sığındığı liman ve hamasi üsluptur.

Benimse hiçbir şikayetim yok.  Sağolasın. Bana yazı yazmam için malzeme çıkarıyorsun.