03/02/2021

AK Parti İl Kongresinde Darbe Çağrıştıran Taktikler

Günlerdir sanal basında yandaşlar ve karşıtlar arasında gönderi-bildiri savaşları oluyordu. Şimdiki yönetim taraftarları demokrasiden, genel merkeze bağlılıktan söz ederek kazandıklarını, kazanacaklarını haykırıyorlardı..

         Ne var ki basit bir kongreyi bile yönetmekten aciz bir divan ve yönetim, olaylar çıkmasına neden oldu. Rakip Ekrem Demirtekin ayak oyunları ile yarışa sokulmadı.

         Bu noktada sormak istiyorum.

         Mademki pek seviliyordunuz

         Mademki delegeler ve halk sizi istiyordu.

         Mademki güçlü idiniz

         Mademki çok muhteşem plan ve projeleriniz vardı. Ve bunlar çok kısa sürede hayata geçirilecekti

         Mademki 9 aylık yönetim süresinde, nice olmaz projelere imza atmış ve hayata geçirmiştiniz.

         Mademki bu halkın umudu ve dermanı olmuştunuz.

         Eee o halde basit ve aile içi bir kongre seçiminden korkup çekinip rakibi seçime bile sokmadınız.

         Bunun neresi demokratlık, neresi çağdaşlık, neresi özgüven.

         Tek kelime ile tırstınız. Korktunuz.

         Amerikalıların deyişi ile TOPAL ÖRDEK bir başkan olacaksınız

         Delegelerden, sizin yanınızda olanların bile içine sinmeyecektir bu kumpas.

         Halkın ise size güveni kaybolacak. Belki yüzünüze gülecekler. Başkan ha Başkan diyecekler ama, bir seçimi bile kazanamayan,dahası göze alamayan bir başkan olarak da ihtiyatla yaklaşacaklar.

         Ve bu da sizin kararlarınıza fren olacaktır.

         Hele bürokrasi sizi kolay kolay ciddiye almayacaktır.

         Genel Merkez de ihtiyatlı yaklaşacaktır.

         Oysa seçime girerdiniz. Kazansaydınız muhteşem bir başarı olacak. Eliniz güçlenecek ve saflarınızı sıklaştıracaktınız.

         Kaybetseydiniz. Kıyamet kopmayacaktı ki. Sonuçta bir aile içi yarıştı. Ce Ha Pe liler değildi ki karşınızdakiler. Kazanan esas olarak Iğdır olacaktı.

         Katakulli ile, kumpas ile, darbe ile kazanılan koltuğun kimseye bir yararı yoktur. Hani her fırsatta, demokrasiden hukuktan söz edilir ya. Nerede hukuk. Nerede seçime saygı.

         Rakibinizin elinde noter onaylı liste var. Onda hile tahrip ve tahrif olması mümkün değildir. Gerekli başvuruyu yapar, aslını ister karşılaştırırdınız. Ve bunu niçin, önceden değil de kongre esnasında yapıyorsunuz.

         Ve hele kaba kuvvete başvurarak. Ve hele gazetecilere saldırarak. O gazeteciler ki partinizin adeta borazanıdırlar.

         16 Temmuz gecesi Valilik binası önünde kalabalıklar toplanıp güya DEMOKRASİ NÖBETİ tutuyorlardı. Ben de gülüp onları Tİ’ye alıyordum.

         Cahil v e tebaa-mürit zihniyetinde olanlar, demokrat olamazlar diyordum.

         Demokrat olmak için,

         Çağdaş olmak, hukukun üstünlüğünü ilkesel olarak savunmak, bilimsel verileri kabul etmek, insan haklarına saygılı olmak, tarafsız seçimleri benimsemek ve illaki, ama illaki LAİK olmak gerekir.

         Bunlardan haberi olmayan ve düne kadar Fetö efendilerinin adeta kölesi ve müridi olanların, demokrat olamayacaklarını yazdıydım.

         Zaten o tipler geçmişteki Fetö bağlantılarını kamufle etmek adına sesleri daha gür çıkıyordu. Malum imanı zayıf olanın camide sesi gür çıkar derler.

         Dahası referans aldıkları İslamiyetin hangi kademesinde demokratlık vardır ki. Ebubekir’in, Osman’ın halife seçilmeleri mi demokratlıktı.Ya da Mısır Valisi Amr İbnül As’ın Muaviye’yi halife ilan etmesindeki şark kurnazlığı mı demokratlıktı. Ya da ayılıp bayıldıkları Sultan Selim(Yavuz) mu demokrattı. Babasını öldürüp, tahta geçmek darbe değil de nedir.

         Ve o ikinci Selim’e Aleviler kıyıcı-katliamlar yaptığı için, kötü anlamına gelen Yavuz lakabını taktılar ama onlar bundan hoşnut olup Yavuz adı sanki iyi bir şeymiş gibi sahiplendiler.

         O Yavuz, Türkleri ve Alevileri kıra kıra Mısır’a gidip, zorla halifeliğe darbe yaparak konmadı mı? Bunlar mı demokratlıktır.

         Sonuç olarak AK Parti İl Başkanlığı koltuğunda bir müddet daha oturabilirsiniz Ama artık sözünüz eskisi gibi dinlenilmeyecektir. Size güvenilmeyecektir. Arkanızdan, kongre seçiminden korkan, çekinen koltuğunu dolduramayan bir partili olduğunuz müstehzi biçimde dillendirilecektir..

         Buna değip değmediğini,  göreceksiniz. Ve önümüzdeki ilk genel ya da özel seçimde partinizin oyları dibe vuracaktır. Her ne kadar yandaşlarınız ve çıkarları olanlar sizi alkışlasalar bile, bu dediklerimin doğruluğunu hazin bir biçimde görecek ve yaşayacaksınız.

         Beni burada ilgilendiren ne sizin kaybetmeniz ya da kazanmanızdır. Olan Iğdır’a olacaktır. Yere ayağı sağlam basan, güçlü bir iktidar partisinin il başkanına ihtiyaç duyulduğu kesindir.

         Ama siz bu kartı oynayamadınız

         Yaralı ve kolu kanadı kırık bir Başkan olarak işiniz daha da zor.

         Otoriteniz, güvenilirliğiniz, demokratlınız ve sevginiz berelendi.

         Keşke ben haksız çıksam ama maalesef deneyimlerim bunun tersini söylüyor.

         Kaybeden Iğdır halkı oluyor.

         Siz ise bir şey kazanmadınız. Sadece koltukta oturmakla iktidar olunur ama MUKTEDİR OLUNMAZ.

         Hele böyle seçime gölge düşüren atraksiyonlar ile hiç olunmaz.

Ve bu hukuka aykırı tutum ve yanlışlar Seçim Kurulu Başkanlığından dönerse -ki bana göre dönecektir-ne kadar zor duruma düşeceğinizi göremiyor musunuz.Bu kadar mı koltuk tatlı.Değecek mi.Değer mi.

 

Benzer Haberler

0 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir